Analiz Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Yükseltilen Cezalar ve Israrlı Takip

Analiz: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele | Yükseltilen Cezalar ve Israrlı Takip Suçu

Bu analizde kadına yönelik şiddetin yaygınlığı ve sebepleri istatistikler ışığında ortaya konulurken şiddetle mücadelenin ceza hukuku ayağı son kanun teklifi bağlamında incelenmektedir.

Devamı

Teklifin genel itibarıyla etkili sonuç doğuracak düzenlemeler getirdiğini söylemeliyiz. Fakat adli tedbirlerin kadına yönelik şiddetle mücadelenin yalnızca bir parçasını oluşturduğu unutulmamalı. Şiddetle mücadelede esas ilerleme; şiddet, normalleştiren, erkekle kadın arasında asimetrik/tahakkümcü bir ilişki yaratan sosyal faktörlere yoğunlaşmakla gelecektir.

SETA Araştırmacısı Kevser Hülya Akdemir, Türk medyasında kadına şiddet ve kadın cinayeti haberlerinde görsellerin kullanımındaki hataların mağduriyetleri daha da artırdığını kaydetti.

İslam düşmanlığı üzerinden yeni bir Avrupa dizayn ediliyor. Bu yeni Avrupa’nın daha özgürlükçü bir Avrupa olmayacağı açık. Aksine İslam düşmanlığı üzerinden daha otoriter ve daha sağcı bir Avrupa inşa ediliyor

Görüyoruz ki; CHP başta olmak üzere, tüm muhalif partiler, muhalif medya ve muhalif kadın dernekleri sırf ittifaka zarar gelmesin diye kadınların zarar görmesine tepki vermiyorlar!..

SETA'dan Türk Medyasında Kadın Cinayetleri Raporu

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA) kadın cinayetlerinin medyaya yansıma şekillerini inceleyen 'Türk Medyasında Kadın Cinayetleri' raporu yayımladı.

Devamı
SETA'dan Türk Medyasında Kadın Cinayetleri Raporu
Rapor Türk Medyasında Kadın Cinayetleri

Rapor: Türk Medyasında Kadın Cinayetleri

Bu rapor kadın cinayetlerini haberleştirirken medya organlarının hangi kriterlere göre yayın dili geliştirmesi gerektiğini tartışmak amacıyla hazırlanmıştır. Rapor uluslararası literatürü baz alarak toplumun meseleye en doğru ve sağlıklı şekilde yaklaşmasını sağlayacak haber diline dair çeşitli kriter önerileri sunmaktadır.

Devamı

ABD'nin tek yanlı siyaseti ve diğer üye ülkelerin rızasını aramaması G7 platformunu da olumsuz etkilemektedir.

ABD'li, İspanyol ve Fransız teröristler...

Erdoğan, birçok siyaset teknisyeninin yaptığı gibi olanı, karşı tarafın gerçeğini veri kabul edip kendisini hızla ona göre uyarlasaydı Türkiye bu krizli ortamda ağır darbeler alırdı.

Nikâh kıyma yetkisi ile ilgili esas sorun, meselenin Meclis gündemine geldiği günden bu yana bazı çevrelerin her türlü dezenformasyon ve manipülasyonla düzenlemeye karşı çıkmaları.

Devletin yeniden yapılandırılması meselesinin dönüp dolaşıp geleceği yer de yeni anayasa ve yönetim sistemi olacak. Meclis açılınca sıcak ve bir o kadar önemli bir siyasi gündemin içerisine düşeceğiz.

Aksi ispatlanıncaya kadar tüm Müslümanların suçlu olduğu bir ortam var Batı’da. Bu ortam İslam düşmanlığı üzerinden seçim kampanyası yürüten Donald Trump gibiler için de paha biçilmez bir fırsat.

Ekonomideki cinsiyet eşitsizliği, daha az ücret ve hatta sosyal güvenlik üzerine eklenmiş ekstra yorgunluk sosuyla sınırlı değil.

30 Eylül'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Demokratikleşme Paketi'nde başörtülü kadınların kamu kurumlarında herhangi bir yasak ve sınırlamaya maruz kalmaksızın çalışabileceği açıklandı. Her ne kadar bazı meslek gruplarının kararın dışında tutulması bu konudaki ayrımcılığı tam olarak ortadan kaldırmasa da, şüphesiz yaklaşık elli yıldır kadınlara yönelik süren bir keyfi uygulamaya son verilmiş olması demokratikleşme adına ve Türkiye'de kadınların sosyal hayatta aktif bir şekilde yer alabilmesi açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Açıklamanın ardından Meclis'e beş başörtülü vekilin girmesi ve giriş esnasında 1999'da yaşananların aksine partilerin daha sağduyulu bir tavır sergilemesi normalleşme konusunda önemli bir işaret olarak görülebilir. Başbakan tarafından atılan bu önemli adımın Türkiye'nin sosyal ve siyasal hayatında pek çok olumlu gelişmeyi beraberinde getireceği kesin.

Kadına yönelik şiddet birçok faktörle eş zamanlı ilişkili ve uzun soluklu, mikro düzeylere derinlemesine çalışma yapmayı ve ülkenin birçok sosyodemografik faktöründe iyileşmeyi gerekli kılıyor.

“kadına yönelik şiddet” meselesinde Türkçe literatür bu açıdan oldukça fakir. Hatta niteliksiz. En basit istatistiklerde ve bunların ele alınıp yorumlanmasında sıkıntılar var.

Kadına şiddet; zihniyetle, kültürel kodlarla, eğitimle, ekonomik durumla, sosyal politikalarla, hukuk sistemi ve kolluk kuvveti ile ilişkili. Bu ilişkili faktörlerin iyileşmesi veya kötüleşmesi kadına şiddet oranlarının artıp azalmasına etki edebilir.

Özgecan'ın uğradığı vahşeti telin etmede birleşen siyasilerin de başta kadına şiddet olmak üzere toplumu ilgilendiren mikro politikaları uzun vadeli analizler eşliğinde ele alma zamanı.

Kamu otoritesinin ayrıntılı biçimde"hayata karşı suçlar" ve "vücudun dokunulmazlığına karşı suçlar" bağlamlarında sağlıklı ve detaylı bir envanter çıkarması şart.