Bir göç ülkesi olarak kabul gören İngiltere, son yıllarda düzensiz göçü engellemeye yönelik izlediği sıkı politikasıyla dikkat çekiyor. Bu hedef doğrultusunda somut düzenlemelere giden İngiltere, geçen hafta iki önemli karara imza attı. İlki İçişleri Bakanlığının hazırladığı Yasa Dışı Göç Yasa Tasarısı. Geçen hafta Meclise sunulan ve kısa zamanda yasalaşması beklenen tasarıyla özellikle Manş Denizi üzerinden botlarla ve küçük teknelerle ülkeye yasa dışı yollardan giren kişilerin ivedilikle sınır dışı edilmeleri ve bu kişilerin İngiltere'ye sığınma başvurusu yapmaları imkânsız hale getiriliyor.
Geçen beş yılda gerçekleşen seçimlerde alınan sonuçlar itibariyle Le Pen'in ve partisinin başarılı bir grafik sergilediğini söylemek mümkün.
Bu ifadelerin bu aralar Fransız Cumhurbaşkanı Macron'un ruh halini çok iyi yansıttığını düşünüyorum.
Son haftalarda Alman Şansölyesi Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında Avrupa enerji krizinin üstesinden gelinmesi ve Avrupa savunmasının yetersizliğinin aşılması konularında büyük fikir ayrılıkları yaşanıyor. Bu farklılaşma iki ülkenin yükselen Çin ile başa çıkmak için en iyi yaklaşımın ne şekilde olması gerektiğine dair fikir ayrılıklarını da ortaya çıkarmıştır.
AB Komisyonunun son raporu Türkiye’ye dair klişe yaklaşımları tekrar ederken ilişkilerin gelişmesine dair yapıcı ve yaratıcı unsurları ve açılım alanlarını vurgulamamaktadır. Bu yaklaşım ise Türkiye ile ilişkilerin yakın zamanda olumlu ivme kazanmayacağına işaret etmektedir.