Macaristan tartışması yeniden gösterdi ki, muhalif kesimler adayın belirlenme zamanı konusunda ikiye ayrılmış durumda. Bir kesim, heyecan uyandıracak bir adayın bir an önce belirlenmesini istiyor. Bunu destek alacağı seçmen tabakalarına mesajlarını ulaştırabilmesi için gerekli görüyor. Diğer kesim ise önce ilkelerin, programın ve hatta geçiş sürecinin belirlenmesini daha elzem buluyor. Aday nasıl olsa masadaki genel başkanlar tarafından belirlenecek. Yani muhtemel ortak aday zaten kendisine masada biçilecek elbiseyi giyecek. Bu da bir yöntem, tercih...
Macaristan seçimlerinin sonucu bizdeki muhalefetin sistem- aday çelişkisini yeniden göz önüne getirdi. 6'lı masadaki genel başkanlar iki sistem önerisi getirmek ve buna uygun bir ortak aday bulmak durumundalar. 2023 seçimleri için alternatif bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerisi ve sonrası için de güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi. İkincisi için bir öneri getirdiler ancak yeterli ilgiyi görmedi. Zira seçmen belirsizlik değil netlik ister. Asıl merak edilen nasıl bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerecekleri.
Cumhuriyetimizin 100. yılında en istisnai seçimleri yapacağımız giderek netleşiyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener erken seçim tarihi vermekten vazgeçti. Seçim gündemli önerilerine ise devam ediyor.
İYİ Parti ittifak sistemi sayesinde 2018 seçimlerinde yüzde 10 barajının çok az altında kalsa da parlamentoya girdi. Bazen milliyetçiliğe bazen de merkez sağa kayan bir siyasi çizgi benimsedi ve bu çizgiyi sürekli değiştirebildi. Tüm bunlara muhalefet ittifakı olan Millet İttifakı çatısında siyaset yapabildiği için ulaşabildi.