Türkiye'nin bu alandaki tecrübesi ve başarımlarının yanı sıra insansız sistemlerin artan önemi, İHA teknolojisinde ilerlemeyi Türk savunma sanayii için stratejik seçimlerden biri haline getirmiştir.
İHA sanayiinde kaydedilen ilerlemeler sayesinde Türkiye kendi jeopolitik çıkarlarını güvence altına alırken aynı anda birden fazla muharebe alanında bizzat asker bulundurmaksızın askeri varlığını hissettirebildi.
Sadece kendi kabiliyetini geliştirmekle yetinmeyen aynı zamanda geleceğin harp ortamına uygun bir savunma teknoloji zinciri oluşturmaya çalışan Türkiye küresel savunma pazarında da gerçek bir oyuncu olma yolunda hızla ilerliyor.
Ukrayna'nın Donbas ve Kırım bölgelerinde çözümsüzlüğün yedinci yılına girerken, Rusya-Ukrayna ilişkilerinin daha da gerildiğini, bilhassa Donbas bölgesinde ateşkes ihlallerinin devam ettiğini ve çatışmaların sürdüğünü görmekteyiz.
Bu analiz Türkiye’nin ‘insansız hava araçları’ (İHA) stratejisini savunma sanayii, askeri ve jeopolitik boyutlarıyla tarihsel bir bağlama oturtarak incelemektedir.