Seçim Sonrasının Ekonomi Yol Haritası

|
Bugünlerde belki de en fazla akla takılan sorulardan biri de Türkiye’nin özellikle de seçim sonrası …
  • Batıdaki mevcut bankacılık krizinin özeti aslında şudur. Bankalar zaten sorunlu, kötü yönetiliyor, çok fazla risk almalarına izin veriliyor ve haddinden fazla riskler barındırıyordu. Bazıları gereğinden fazla büyük, daha küçüklerinin risk yönetimleri facia, gizli kayıpları çok fazla, türev ürünler üzerinden alınan risklerin ise haddi hesabı yok. Fed'in faiz artışları dalgası ise, buz dağının görünmeyen yüzünü ortaya çıkardı. Riskler adım adım ortaya döküldü, düzeltme hamleleri ise işe yaramadı ve bankalara hücum dalgası takip etti.
  • İflasına izin verilemeyecek kadar büyük ve etkin şirketlerin ortaya çıkmasını sağlayan Amerikan liberal kapitalizminin finansal krizlerde devletin rolüne ihtiyaç duyması, keskin bir tezat yaratmakla kalmayıp sürekli “büyük paranın” korunduğu bir sistemin varlığına işaret ediyor.
  • Bugün yaşadığımız Credit Suisse, Deutsche Bank, SVB, Signature ve Silvergate krizleri de bunun yeni halkaları. Kaliforniya'daki 40 yıllık SVB de regülatörler tarafından kapatıldı. Banka, gelen yoğun bankaya/mevduata hücuma cevap veremeyerek 36 saatte battı. Örneğin, sadece 9 Mart'ta bankadan 42 milyar dolar mevduat çekilmişti.

Bu Konuda Daha Fazla :

  • 2008'deki ekonomik krizden sonra ilk kez ABD'de yeniden banka iflasları gündemde. Teknoloji, girişimcilik ve kripto piyasası için oldukça önemli olan bankaların müşterileri koruma altında olacak. Ancak, bankaların neden iflas ettiği konusu tartışmaya açık. Uzmanlara göre, bankalar FED'in artırdığı faiz riskine fazla maruz kaldı.

  • 2022’nin ilk aylarına yüzde 36 ile başlayan enflasyon rakamları Ekim ayında yüzde 85 ile zirveyi görerek düşüş eğilimine girdi. Baz etkisiyle Ocak, Şubat ve Mart aylarında yüzde 50’in altına gevşeyecek olan enflasyonun 2023 yılını yüzde 22,3 ile tamamlaması bekleniyor.

  • ABD ve AB başta olmak üzere birçok aktörü etkisi altına alan ekonomik resesyon istihdam piyasası üzerinde tehdit oluşturuyor. Enflasyon henüz kontrol altına alınamazken ekonomik büyümenin negatife dönmesi çift taraflı bir krize ülkeleri maruz bırakabilir.

  • Tüm finansal şok dalgaları ve oynaklıklara rağmen, Türkiye ekonomisinin reel parametrelerinin oturmuş olması, sağlam temelleri ve iyileşmeyi sürdüren reel makro verileri umutlu olmak için çok neden sunuyor.

  • Küresel bir dalga olarak salgın sonrası fiyatlar artış eğilimine girdi ve pek çok ülke süreçten etkilendi. Üretimde problemler meydana gelirken girdi maliyetleri eski dönemlere kıyasla çok fazla artış gösterdi. Mevcut fiyat baskısının hafiflemesi için enerji ve gıdada yaşanılan krizin son bulması gerekiyor. En önemli çözüm yolu olarak ise devletlerin hane halklarına verdikleri destekleri artırmaları ve üretimi daha planlı hale getirmeleri olabilir.