Birkaç dost oturmuÅŸ ortamı, olan biteni deÄŸerlendiriyoruz. Mevzular ciddi, muhabbet koyu. ErdoÄŸan'ın Çin ziyareti, yeni güvenlik konsepti, Türkiye'nin konumu, bölgesel düzen arayışları vs. gündemde.

Türkiye'de bu ziyaret nasıl algılanmış, ne kadar doÄŸru okunmuÅŸ bunları çözümlüyoruz. Ardından Türkiye'nin DAÄ°Åž'le savaşından girip PKK ile mücadelesinden çıkıyoruz. Tam bu esnada bir gazeteci arkadaşım "vallahi anacım" diyerek söze giriyor. Giriyor girmesine de, ondan önce ben atlıyorum. Bütün sevimsizliÄŸimi ve didaktikliÄŸimi kuÅŸanarak "vallahi anacım diye analize baÅŸlanmaz efendim" diye tartışmanın tarafı oluveriyorum. Peki sonra ne oluyor? Yalnız kalıp da haberlere daldığım ilk anda halt ettiÄŸimi anlıyorum.

***

Ä°ran'ın yeni Kürt politikasını "Kürt açılımı" diye sunan CNN Türk ve Cumhuriyet... Ä°ran'ın Suriye'de Türkiye'yi alt ettiÄŸi yorumlarını ÅŸenlik havasında takdim eden paralel yapı medyası... Bölgedeki en kalıcı unsur olarak Ä°ran'ı gösteren PKK medyası...

Bunlar deÄŸil miydi, "mollalar" dedikleri dindarları Ä°ran'a postalamak isteyen. Medya tarihinde DoÄŸan medyası ve Kemalist basın kadar Ä°ran'ı ötekileÅŸtirmiÅŸ kimse var mıdır Allah aÅŸkına? YaÅŸları yetse paralel yapı medyası, Zaman ve avanesi derdim ama yetmiyor iÅŸte.

Bir "Ä°ran tehdidi" söylemi üretip, yürüttükleri kirli operasyonlara bu söylemi meze edenler kimlerdi? "Acem uÅŸakları" diye ortalığı inletip, kamuoyunu Türkiye istihbaratının Ä°ran tarafından manipüle edildiÄŸine inandırmaya çalışanlar Paralel yapı medyası deÄŸil miydi? PKK medyasının Ä°ran muhabbetine ne demeli peki? Ya Cumhuriyet'in aÅŸkına?

***

DoÄŸan medyası da, paralel yapı unsurları da, Cumhuriyet gazetesi de, PKK da, irili ufaklı terör ÅŸebekeleri de aynı dertten muzdarip.

Ä°ktidarını halktan baÅŸkasıyla paylaÅŸmayan yeni bir yönetim anlayışından. Milli bir duruÅŸtan. Bölgesel düzen arayışlarının içinde olan iddialı bir aktörden. Her biri, bunları kendi varlıkları için tehdit görüyor. Yeni düzende eski konforlarını koruyamayacaklarını biliyorlar. Her birinin diÄŸerlerini tasfiye edip, kendisine mutlu son ikram ettikleri ayrı, apayrı gelecek senaryoları olabilir.

Mithat Cemal'in Üç Ä°stanbul'unda ÅŸöyle bir cümle geçer: "Abdülhamit'in zalim olduÄŸunda bugün ittifak edememiÅŸlerdi: birbirlerine dargındılar."

Bunlar da böyleler iÅŸte. ÖtekileÅŸtirdikleri aktörün zalimliÄŸi konusunda ittifak ettiklerinde dargınlıkları son buldu, muhabbeti koyulttular.

SaÄŸdan yaklaÅŸtılar olmadı, ÅŸimdi soldan yaklaşıyorlar. Dert aynı, yöntem aynı. Ortak manipülasyonlara, benzer asparagaslara imza atıyorlar. Gazetelerinde, televizyonlarında, sosyal medya hesaplarında.

"Zergele köyünde devlet katliam yapıyor" diye hep bir ağızdan avaz avaz bağırıp sonra da "Nepal depreminin görüntüleri"ni gösteriyorlar. PKK'nın kampını göz göre göre köy diye yutturmaya çalışıyorlar. PKK'nın üstlendiÄŸi terör eylemlerini görmezden gelip, bir trafik kazası haberi gibi veriyorlar.

***

Sizi tanıdık, tanıyoruz. Bir de tanıyamadıklarımız, tanımakta zorlandıklarımız var. Olsun, onları da tanıyoruz, biraz zaman alıyor ama tanıyoruz.

[Sabah, 3 AÄŸustos 2015]