SETA’dan ‘Cemal Kaşıkçı Cinayeti’ Paneli

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından, "Cemal Kaşıkçı Cinayeti, Bölgesel ve Uluslararası Yansımalar" paneli düzenlendi.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş‘ın moderatörlüğünü yaptığı “Cemal Kaşıkçı Cinayeti, Bölgesel ve Uluslararası Yansımalar”paneline, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Star gazetesinin Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Ahmet Uysalkonuşmacı olarak katıldı. Daily Sabah gazetesinin Washington temsilcisi Ragıp Soylu da ABD’den Skype bağlantısıyla görüşlerini aktardı.

Duran, Kaşıkçı cinayetinin, içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu bir jeopolitiğin harekete geçmesini sağlayacak bir hal aldığını belirterek, konunun, Suudi Arabistan, Türkiye, ABD ve dünya kamuoyu yönünden yansımalarını anlattı.

Türkiye’nin, olayın üzerine kararlılıkla giderek, konunun aydınlatılması yolunu takip ettiğini dile getiren Duran, aksi halde, Suudi Arabistan’ın, ABD yönetimini arkasına alarak cinayetin üstünü kolaylıkla örtebilecek bir pozisyonda olabileceği değerlendirmesini yaptı.

Star gazetesinin Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu ise Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin, olayların başlangıcından bu yana medyanın doğru bilgilendirilmesinin önemine dikkati çekerek, medyanın, cinayetin açıklığa kavuşturulmasında çok ciddi rol oynadığını belirtti.

Kartoğlu, Türk yetkililerin uluslararası basına yaptığı bilgilendirmelerle olayın dünya kamuoyuna mal edildiğinin altını çizerek “Türkiye, aslında hiçbir şey söylemeden her şeyi söyletmiş oldu ve uluslararası medyada her şeyin anlaşılmasını sağladı.” dedi.

Başlangıçta Kaşıkçı cinayetinin sorumluluğunu, Türkiye’ye yıkma üzerine bir algı oluşturulduğunu dile getiren Kartoğlu, Türkiye’nin yürüttüğü başarılı süreç sayesinde, bu kampanyanın başarısızlığa uğradığını vurguladı. Kartoğlu, böylelikle “Yabancılar Türkiye’de öldürülüyor” şeklinde kara propaganda yapılması imkanının ortadan kalktığını söyledi.

Kartoğlu, uluslararası alanda, Suudi Arabistan’ın ne yaptığından çok, Prens Muhammed bin Selman’ın yetkilerini ne kadar aştığı tartışmalarının gündemde olduğunu belirterek, “Onun ölümü bir faili meçhul olmadı. Aksine faili çok net bir şekilde aydınlanmaya doğru gidiyor.” ifadesini kullandı.

“Katar’a uygulanan ambargoda yumuşama olabilir”

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal da Suudi Arabistan’daki siyasi dengelere ve yönetime dikkati çekti.

Uysal, kendisini İslam dünyasının lideri olarak lanse eden Suudi Arabistan’ın, Müslüman dünyanın davalarını takip edecek bir niyet taşımadığını belirtti.

Suudi Arabistan’ın, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin “planlı cinayet” olduğunu kabul etmesinin önemine işaret eden Uysal, Kaşıkçı cinayetinin ardından, Suudi Arabistan’da Arap Baharı karşıtı olan “karşı devrimci kampın” ciddi darbe yediğini ifade etti.

Uysal, “Prens Muhammed bin Selman görevde kalabilir fakat çok daha kanatları törpülenmiş, kırpılmış şekilde bu işe devam edecektir.” dedi.

Suudi Arabistan’a yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı sorusu üzerine Uysal, “Yaptırım zor görünüyor. Manevi bir yaptırım olur. (Suudi Arabistan) Artık paranın satın alınmayacağı durumlar olduğunu görecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Panele görüntülü bağlanan Ragıp Soylu ise Kaşıkçı cinayetinin ABD’deki yansımaları ve basınının konuyu ele alış şeklini aktardı.

ABD basınında, Prens Muhammed bin Selman’ın “kredisini bir daha geri kazanamayacak şekilde kaybettiği” değerlendirmelerinin yer aldığını anlatan Soylu, bu durumun, Trump yönetiminin bundan sonra Suudi Arabistan ile yürüteceği ilişkilere kuşkuyla bakmasına neden olacağını söyledi.

Soylu, “Kaşıkçı cinayeti ABD’nin iç meselesi haline geldi.” ifadesini kullandı.

[AA, 25 Ekim 2018]

İlgili paneli izlemek için burayı tıklayabilirsiniz.

Etiketler: