Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran (Foto: Fatih Kurt / AA)

SETA Genel Koordinatörü Duran: “Doğu Akdeniz Konferansı Teklifi Dikkate Alınmalı”

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uluslararası bir Doğu Akdeniz Konferansı teklifinin hala masada bulunduğunu belirterek 'Başkentlerin buna olumlu yaklaşması gerekir.' dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı “Bölgesel Gelişmeler ve Ege ve Doğu Akdeniz’de Türk Dış Politikası” başlıklı panelde konuştu.

Uluslararası sistemin önemli bir belirsizlik sürecinden geçtiğini belirten Duran, salgın ve Rusya-Ukrayna Savaşı’yla daha yoğun bir güç rekabetinin görüldüğünü dile getirdi.

Duran, dünyada nükleer savaş kaygısının ciddiye alınmaya başladığını vurgulayarak “Böyle bir dünyanın enerji krizi, gıda krizi ve birçok diplomatik krizle birlikte ciddi bir diplomasiye ihtiyacı var. Türkiye de ortaya koyduğu performansıyla başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve saygıdeğer Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun ortaya koymuş olduğu diplomasiyle Türkiye, gerçekten önemli bir aktör olduğunu, küresel bir aktör olduğunu ortaya koydu.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizi, tahıl koridoru, esir mübadelesi ve nükleer santrallerdeki güvenlik sorunları gibi önemli konularda çözüm söz konusu olduğunda akla gelen ilk aktör olduğuna dikkati çeken Duran, şöyle devam etti:

“Tabii bu kolay olmadı. Türkiye, Arap isyanlarından sonra bölgesel türbülansla uğraşan ve krizlere dayanıklı bir ülke olduğunu gösterdi. Sonrasında pandemi ve Ukrayna savaşıyla gelen uluslararası krizler, küresel krizler Türkiye’nin kendisini diplomasiye ne kadar öncelik verdiğini gösteren konular oldu.”

Duran, Türkiye’nin milli çıkarlarını koruyabilmek adına birçok ülkeyi de karşısına alma kararlılığı gösterdiğini vurgulayarak Türkiye’nin önceliğinin diplomasi, iş birliği ve barış olduğunun altını çizdi.

“Ankara’nın gayretleri başka ülkelerin aleyhine bir tutum değildir”

Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de kıyı uzunluğunun yaklaşık 4 bin kilometre olduğunu hatırlatan Duran, burada Türkiye’nin hayati çıkarlarının bulunduğunun altını çizdi.

Duran, “Burada deniz hatları başta olmak üzere Türkiye’nin sistematik bir sıkıştırma ya da maksimalist taleplerle karşılaştığında kendi askeri varlığını göstermek de dahil olmak üzere menfaatlerini nasıl önceleyeceğini ortaya koymuştur.” değerlendirmesini yaptı.

Libya’yla yapılan deniz yetki alanları ve hidrokarbon anlaşmalarına işaret eden Duran, “Ankara’nın bu gayretleri, başka ülkelerin aleyhine bir tutum değildir. Aksine Ege ve Doğu Akdeniz’de iş birliğini göstermektedir. Cumhurbaşkanımızın 2-3 yıldır gündeme getirmiş olduğu ‘Doğu Akdeniz’de KKTC’yi de dahil ederek bir uluslararası konferans yapalım’ önerisi, hala masadadır ve başkentlerin buna olumlu yaklaşması gerekir.” diye konuştu.

“İki komşu ülkenin istikrara, iş birliğine ve barışa ihtiyacı vardır”

Duran, Yunanistan’ın izlediği politikalara da değinerek “Yunanistan’ın izlediği politikanın normalleşmeyi durduran, gerilimi artıran bir şekilde seyretmesi gerçekten üzücü olmaktadır. Çünkü iki komşu ülkenin istikrara, iş birliğine ve barışa ihtiyacı vardır.” dedi.

Ege ve Doğu Akdeniz’deki iş birliği önünde “siyasetçilerin dar çıkarları”nın durduğunu belirten Duran, “Türkiye, burada kazan-kazan formülüyle elinden geleni yapmaktadır. Bu tabii ki milli çıkarlarımızı korumamak adına olmayacak.” ifadesini kullandı.

Duran, Yunanistan’ın gündeme getirdiği 12 millik karasuları meselesini “tehlikeli bir provokasyon” olarak nitelendirerek, Türkiye’nin hem AB hem de Yunanistan’la ilişkilerde Ege ve Doğu Akdeniz’de iş birliğini öne çıkardığını söyledi.

SETA’nın bu konudaki çalışmalarına da değinen Duran, bu konuda biri İngilizce, biri de Arapça olmak üzere 4 kitap yayımlandığını kaydetti.

[AA, 2 Kasım 2022]


 

 

 

 

Etiketler: