İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Pandemi Servisi'nde görev yapan sağlık çalışanları, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) en ön safta mücadele ederek, hastaların tedavisini büyük bir özveriyle sürdürüyor. (AA)

Sağlıkta Şiddet Nasıl Önlenir?

Türkiye'de bir süredir mesleğini icra ederken şiddet eylemlerine maruz kalan sağlık çalışanlarına yönelik kamusal bir güvence talebi kamuoyunda dillendirilmektedir.

Türkiye’de bir süredir mesleğini icra ederken şiddet eylemlerine maruz kalan sağlık çalışanlarına yönelik kamusal bir güvence talebi kamuoyunda dillendirilmektedir. Uzunca bir zamandır sağlık kamusunun vicdanını yaralayan şiddet eylemlerini önleme amacına matuf olarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin adım nihayetinde 17.04.2020 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda değişiklik öngören yasal düzenleme ile atılmıştır. Farklı türleri ve tezahür biçimleriyle bir modern çağ vebası olarak şiddet olgusu ile mücadelenin kompleks yapısı, konunun sadece ceza adaletine hasredilebilecek bir mesele olmadığını göstermektedir. Meselenin mevzuat boyutu kadar eğitim ve farkındalık boyutları da önem arz etmektedir. Bu bağlamda tüm boyutları ile meselenin genel sağlık ve hukuk politikası ile ilişkisi ortadadır. Konuyu sadece yasal düzenleme üzerinden değil, öncesi ve sonrası ile genel sağlık politikaları ile şiddet olgusu üzerinden ele almak icap etmektedir.

Sağlık hizmetlerinin yerinde ve erişilebilir bir kamu hizmeti olarak sunulabilmesi, güçlü bir altyapıyı ve etkin bir sağlık sistemini gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda sağlık sektörünün güçlendirilmesi, bütünlüklü biçimde kamu ve özel alanları ile birlikte geliştirilmesi gereken öncelikli politik alanlardan biri olarak belirlenmiştir. Bu politika doğrultusunda atılan adımlardan birisi, 01.07.2003 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” olmuştur. Sözü edilen program, “herkes için ulaşılabilir, nitelikli ve sürdürülebilir bir sağlık hizmeti” ilkesi üzerinden geliştirilmiştir. Bu dönüşüm programı ile sağlık hizmetlerinin “etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organize edilmesi ve finansmanının sağlanması hedeflenmiştir.” Bu kapsamda kamu sektörü alanında etkin ve erişilebilir bir sağlık hizmeti üretebilmek, sağlık hizmetinin kurumsal ve finansal altyapısını oluşturabilmek adına yoğun bir yatırım politikası uygulanmıştır. Belirlenen bu politik tercih ve anlayışa uygun olarak kapasite artırımını gerçekleştirebilmenin farklı finansal ve kurumsal modellemeleri geliştirilmiştir. Türkiye’nin bu sektörel alana yapmış olduğu kamusal yatırımların ve geliştirmiş olduğu öncelikler politikasının değeri, bugün bütün dünyayı esir alan Covid-19 pandemisi döneminde daha bariz biçimde anlaşılır olmuştur. Küresel ekonominin başat aktörü olan Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinin bu pandemik tehdit ile mücadelede içine düştükleri durum kamu sağlığının ne kadar stratejik bir öncelik alanı olduğunu gözler önüne sermiştir. Dramatik can kayıplarının her gün istatistiksel veri olarak ekranlarda paylaşıldığı bu acı gerçeklik bütün dünya ülkeleri açısından politik önceliklerin belirlenmesi noktasında yeniden düşünmenin bir miladı olmuştur. Yaşadığımız bu travmatik sürecin yetkinlikle yönetilebilmesi noktasında ülkelerin en önemli silahının sağlık sektörünün yapısal imkanı ve organizasyonel kabiliyeti olduğu görülmüştür.

Bir ülkenin sağlık altyapısı ve hizmet kapasitesinin gelişmişlik düzeyi, sayıca yeterli, özverili ve yetkin sağlık çalışanları olmaksızın çok büyük bir anlam ifade etmeyecektedir. Bu temel öncül üzerinden geliştirilmiş olan şiddeti önlemeye dönük mekanizmalar üretilmelidir. Bunu mümkün kılacak perspektif çok boyutlu biçimde hak bilincinden mevzuat altyapısına; eğitim sisteminden kamusal farkındalığa; medyanın dilinden kültürlenme biçimlerine; sağlık hizmetlerinin organize edilmesinden sağlık personelinin istihdamı politikasına; destek hizmetlerinden ücret politikasına kadar çeşitlenen bir çerçeveyi gerekli kılmaktadır.

[Sabah, 16 Mayıs 2020] 

İlgili rapora aşağıdaki görseli tıklayarak ulaşabilirsiniz:
Rapor: Sağlıkta Şiddeti Önleme Politikasının Mediko-Sosyal ve Yasal Dinamiği
Etiketler: