Başörtüsü Özgürlüğü ve Anayasal Güvence Arayışı

Raporda öncelikle başörtüsü meselesinde bugünkü aşamaya nasıl gelindiği üzerinde durulmaktadır.

Yakın tarihimizin en yaygın ve sistematik hak ihlallerinin yaşandığı başörtüsü konusu bugün artık din ve vicdan özgürlüğü bağlamında tartışılmaktadır. Öyle ki geçmişte yasağın en sadık savunucularından olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kamu görevlilerinin başörtülü olarak çalışmalarını güvence altına alabilmek için TBMM’ye kanun teklifi sunmuştur. Kanun teklifinin içeriğine veyahut arkasında yatan siyasi hesaplara ilişkin kaygılar bir tarafa verilen demokratik mücadelenin ana muhalefet partisini böylesi bir değişime zorlamış olması, Türkiye’deki siyasal atmosferin normalleşmesi adına kayda değer bir gelişmedir. Bu girişime Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) yanıtı “başörtüsü dahil kadınların her türlü kıyafet tercihlerini garanti eden bir anayasa değişikliği teklifi vermek” olmuştur. Türk siyasetinin hak ve özgürlükler alanında yaşanan bir rekabet üzerinde seyretmesi sevindiricidir.

Raporda öncelikle başörtüsü meselesinde bugünkü aşamaya nasıl gelindiği üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda başörtüsü yasağına gerekçe teşkil ettiği ileri sürülen laiklik ilkesinin çoğulcu demokrasilerdeki özgürlükçü pratiğinden ayrışan Türkiye’deki uygulama ele alınmaktadır. Ardından başörtüsü yasağını doğuran sosyopolitik arka plan tartışılmakta ve yasağın uygulanmasında önemli bir rolü olan yargı kararları hem Türk mahkemeleri hem de uluslararası yargı mercilerinin içtihatları ışığında analiz edilmektedir. Son bölümde ise Meclisin gündeminde olan anayasa değişikliği teklifi; teklifin içeriği, kabul ve onay safhalarında izlenecek prosedür ve Meclis aritmetiği ışığında yaşanabilecek muhtemel senaryolar çerçevesinde incelenmektedir.

Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.

Etiketler: