7 Mart 2016 | Rus Donanması Karadeniz Filosuna ait 870 borda numaralı "Semetlivy" isimli Kashin sınıfı destroyer, Karadeniz'nden İstanbul Boğazı'na girerek Marmara Denizi'ne geçti. Geminin geçişi sırasında Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi botları denizden, polis helikopteri de havadan eşlik etti. (AA)

Perspektif: Rusya’nın Ukrayna’ya Saldırısı, Montrö Sözleşmesi ve Türkiye’nin Tutumu

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin getirdiği Boğazlardan geçiş rejiminin nitelikleri nelerdir? Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş esnasında savaş gemilerini Boğazlardan geçirmeleri hukuken mümkün müdür? Ukrayna’ya yardıma gelebilecek başka devletlerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine izin verilmeli midir? Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ilişkin tutumu nasıl değerlendirilebilir?

Denizler ve özellikle de dar deniz geçitleri, deniz ulaşımının sağlanması ve denizlerden gelecek tehditlerin önlenmesinde kritik önem taşır. Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz gibi birçok büyük ve güçlü devletin kesiştiği deniz alanları hem deniz ulaşımı hem de güvenlik merkezli faaliyetlerde dünyanın en yoğun ve önemli deniz alanlarını oluştururlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulu olduğu bu coğrafyanın merkezi öneminin bir unsurunu da söz konusu deniz alanları ve geçitleri oluşturmaktadır. Nitekim tarihin önemli bir döneminde ön plana çıkan meselelerden birisi İstanbul ve Çanakkale boğazlarının oluşturduğu Türk Boğazları olmuştur.

Birinci Dünya Savaşı’nın sonrasında yapılan 1923 Lozan Barış Konferansı sonucunda kabul edilen antlaşmalardan birisi de Lozan Boğazlar Sözleşmesi olmuş ancak bu sözleşme hem ulaşım hem de güvenlik bağlamında Türkiye Cumhuriyeti aleyhine hükümler içermiştir. Bu nedenle Lozan Boğazlar Sözleşmesi’nden sonra da Boğazlar meselesi Türkiye Cumhuriyeti’nin gündeminden düşmemiştir. Özellikle Türkiye’nin çabaları ve İkinci Dünya Savaşı…

Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.

Etiketler: