Kısaca NATO olarak bilinen Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı’nın güçlü kurumsal kimliği ve yoğun ajandası nedeniyle her zirvesi önem taşımaktadır. Bu yılki zirve ise iki açıdan özel önem taşımaktadır. İlki Nisan 2023’te Türkiye’nin verdiği onayla üyelik başvurusu kabul edilen Finlandiya’nın ilk kez üye olarak NATO zirvesine katılacak olmasıdır. Bilindiği üzere NATO, kurulduğu 1949’dan bugüne kadar sekiz kez genişledi. Bunların sonuncusu Kuzey Makedonya’nın teşkilata üye olduğu 2020’de gerçekleşti. 11-12 Temmuz 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek iki günlük zirveye Finlandiya da yeni üye olarak katılacağı için NATO, 31’inci üyesiyle birlikte dokuzuncu kez genişlemiş olacaktır. Bununla ilintili olarak Finlandiya ile birlikte üyelik için NATO’ya başvuran fakat üyelik başvuruş henüz Türkiye ve Macaristan tarafından onaylanmayan İsveç’in tartışmalı üyelik meselesiyle ilgili atılması muhtemel adımlar da zirveyi önemli kılmaktadır. Benzer şekilde işgal altındaki topraklarını geri almak için Rusya ile savaş halinde olan Ukrayna’nın NATO üyeliğine dair beklentileri de zirveyi önemli kılan bir diğer gelişmedir.
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.
Etiketler:
- Dış Politika
- Güvenlik
- Perspektif
- Abdülfettah es-Sisi
- Açık Kapı Politikası
- Diplomasi
- İsveç
- İsveç Başbakanı
- İsveç ve Finlandiya'nın NATO Üyelik Onayı
- Jens Stoltenberg
- Lider Diplomasisi
- Litvanya
- NATO
- NATO Zirvesi
- Normalleşme
- Recep Tayyip Erdoğan
- SETA
- SETA Çalışmaları
- SETA PDF
- SETA Perspektif
- Türk Dış Politikası
- Türkiye
- Türkiye Dış Politikası
- Türkiye-NATO İlişkileri
- Ukrayna
- Ukrayna Tahıl Koridoru
- Ulf Kristersson
- Uluslararası İlişkiler
- Vladimir Zelenskiy
