SETA > Yorum |
Ortadoğu da Yeni Düzen Nasıl Kurulur

Ortadoğu’da Yeni Düzen Nasıl Kurulur?

İsrail’le Hamas’ın üzerinde anlaştığı esir takası anlaşması, savaşın gidişatında önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. Anlaşma İsrail’in bütün esirler bırakılmadan operasyonlarını durdurmayacağı sözünden geri adım attığı anlamına geliyor. Bununla birlikte, verilecek birkaç günlük aranın ardından İsrail saldırılarının devam edeceği de açık. Hamas’ın bütün esirleri serbest bırakması, aylar ve belki de yıllar alacağı için çatışmanın zaman zaman yoğunlaşarak uzunca bir süre devam edeceğini tahmin etmek zor değil. 7 Ekim ve sonrasında yaşananların bölgenin bir numaralı gündem maddesi haline gelmesi, Filistin meselesine çözüm arayışlarının yeni bir itici gücü haline geldi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bir yandan Gazze’deki savaşın inişli çıkışlı bir biçimde devam edeceğini bir yandan da nihai çözüm için diplomatik çabaların yoğunlaşacağını öngörebiliriz.

Ä°srail’le Hamas’ın üzerinde anlaÅŸtığı esir takası anlaÅŸması, savaşın gidiÅŸatında önemli bir dönüm noktası teÅŸkil ediyor. AnlaÅŸma Ä°srail’in bütün esirler bırakılmadan operasyonlarını durdurmayacağı sözünden geri adım attığı anlamına geliyor. Bununla birlikte, verilecek birkaç günlük aranın ardından Ä°srail saldırılarının devam edeceÄŸi de açık. Hamas’ın bütün esirleri serbest bırakması, aylar ve belki de yıllar alacağı için çatışmanın zaman zaman yoÄŸunlaÅŸarak uzunca bir süre devam edeceÄŸini tahmin etmek zor deÄŸil. 7 Ekim ve sonrasında yaÅŸananların bölgenin bir numaralı gündem maddesi haline gelmesi, Filistin meselesine çözüm arayışlarının yeni bir itici gücü haline geldi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bir yandan Gazze’deki savaşın iniÅŸli çıkışlı bir biçimde devam edeceÄŸini bir yandan da nihai çözüm için diplomatik çabaların yoÄŸunlaÅŸacağını öngörebiliriz. GAZZE’DE SÃœREKLÄ° SAVAÅž HALÄ° Ä°srail’in Gazze’deki Hamas askeri altyapısını ve kapasitesini büyük ölçüde çökertmeden geri çekilmeyeceÄŸini ve bunu yaparken de savaÅŸ suçu iÅŸlemekten de çekinmeyeceÄŸini biliyoruz. Öte yandan, Washington’un ve Batılı baÅŸkentlerin desteÄŸini arkasına alan Ä°srail’in uluslararası kamuoyu baskısına kulağını tıkamasının uzun vadede sürdürülebilir olmadığı açık. Bu nedenle Ä°srail ÅŸimdiden nasıl sivilleri korumaya çalıştığını, insani yardım geçiÅŸine izin verdiÄŸini, esir takası için operasyonlara ara verdiÄŸini söyleyerek iÅŸlediÄŸi savaÅŸ suçlarını unutturmaya çalışacak. Ä°srail uluslararası kamuoyunun tepkisini azaltmaya çalışırken askeri operasyonlarına devam ederek Hamas’ın toparlanmasına ve saldırılarını devam ettirme fırsatı yakalamasına izin vermemeye çalışacak. Hamas’ı yok etmesinin mümkün olmadığının farkında olan Ä°srail’in önümüzdeki dönemde Gazze’de sürekli bir savaÅŸ hali yaratacağını söyleyebiliriz. Bunları yaparken Hamas’a karşı operasyonlarına devam edecek olan Ä°srail’in Gazze’yi kimin yöneteceÄŸi konusunda sıkıntı yaÅŸayacağı da biliniyor. Filistin Yönetimi Ä°srail’in yerle bir ettiÄŸi ÅŸehirleri yönetmeye talip olmaya yanaÅŸmayacaktır. Netanyahu hükümeti belli bir süre kendilerinin yönetebileceÄŸini söylerken, hem Hamas’ın tekrar iktidara gelmesine izin vermeyeceklerini hem de Gazze’yi iÅŸgali gündemine aldığını ifade etmiÅŸ oluyordu. Washington’un karşı çıktığı Gazze’yi iÅŸgali gerçekleÅŸirse, Ä°srail Gazze Åžeridi’nin yönetim sorumluluÄŸunu ve dolayısıyla insani krizin sorumluluÄŸunu da üstlenmiÅŸ olacak. Ä°srail’in bunun yerine kukla bir yönetim oluÅŸturup istediÄŸi zaman askeri operasyonlarına devam ederek sorumluluk üstlenmeyecek bir formülü tercih etmesi daha güçlü bir ihtimal olarak öne çıkıyor. Ä°RAN’IN STRATEJÄ°K POZÄ°SYONU Ä°srail’in Gazze savaşının Filistin meselesinin artık göz ardı edilemeyeceÄŸini ve bu sorun çözülmeden bölgede normalleÅŸmenin mümkün olmayacağını göstermiÅŸ olması, yeni bir OrtadoÄŸu düzeninin oluÅŸturulmasını mecbur kılıyor. 7 Ekim öncesinde Amerika’nın Ä°ran’la nükleer meselede gayri resmi bir uzlaşıya vardığı ve bu çerçevede Tahran’ın uranyum zenginleÅŸtirmede kışkırtıcı adımlar atmaktan kaçındığını biliyorduk. Washington esir takası anlaÅŸması baÄŸlamında 6 milyar dolarlık Ä°ran fonlarını serbest bırakarak bu ülkeyle tansiyonu düşürme yönünde adım atmıştı. Suudi Arabistan’la da normalleÅŸme sürecine giren Ä°ran, Hamas’ın Ä°srail’e saldırısı sonrasında bölgede göründüğünden daha avantajlı bir konumda olduÄŸunu da göstermiÅŸ oldu. Lübnan’da Hizbullah üzerinden Ä°srail’e, Irak ve Suriye’deki Åžii milisler üzerinden de ABD’ye karşı eli güçlü olan Ä°ran bu gücünü caydırıcı öge olarak kullanmaktan çekinmiyor. Ä°srail ve ABD’ye karşı topyekûn bir savaÅŸa girmekten de uzak duran Ä°ran’ın stratejik pozisyonu güçlenmiÅŸ durumda. SUUDÄ° ARABÄ°STAN’IN ÖNCELÄ°KLERÄ° Buna karşılık 7 Ekim öncesinde Ä°srail’le normalleÅŸme karşılığında ABD’den güvenlik anlaÅŸması ve nükleer teknoloji isteyen bir Suudi Arabistan vardı. Gazze savaşı patlak verince Ä°srail’le normalleÅŸmesi kısa vadede imkânsız hale gelen Suudi Arabistan, Filistin meselesinin bir an önce çözülmesini artık gündeminin en başına çıkarmak zorunda. Ä°slam-Arap zirvesini Riyad’da toplayarak bu yönde adım atan Suudi yönetimi, bir yandan Ä°ran’la normalleÅŸerek bölgedeki en yakın potansiyel tehdidi nötralize ediyor bir yandan da Washington’la kapsamlı bir paket üzerinde pazarlık yaparak güvenlik endiÅŸelerini garanti altına almaya çalışıyor. GerektiÄŸinde Çin’le de dans etmekten çekinmeyen Suudi Arabistan, ABD’nin Çin’in etkisini kırma çabasını Suudi çıkarları açısından fırsata çevirmeye çalışıyor. Washington Ä°srail’e kayıtsız destek vermekle Suudilerle pazarlıkta elini zayıflatmış oldu zira Riyad’ın Ä°srail’le normalleÅŸmesinin ÅŸartlarından biri olan Filistinlilerin durumunun iyileÅŸtirilmesi meselesi artık nihai bir çözüm mecburiyetine dönüşmüş durumda. Gazze’deki savaşın bir ÅŸekilde devam edeceÄŸi, Ä°ran’ın ABD ve Ä°srail’le bölgedeki çekiÅŸmesinin kontrollü biçimde yönetileceÄŸi ve Suudi Arabistan’ın Ä°srail-Filistin barışı için liderlik yapmak zorunda kalacağı bir döneme giriyoruz. 7 Ekim sonrasında bölgede ortaya çıkan stratejik resmin gerçekleri, istikrarlı bir OrtadoÄŸu düzeni kurulmasının Ä°srail-Filistin sorununun çözülmeden gerçekleÅŸemeyeceÄŸini tekrar ortaya koydu. Bölge ülkelerinin kendi ulusal çıkarlarını önceledikleri ve Filistin meselesini bir ÅŸekilde unutmaya çalışan Washington’un telkinleriyle Ä°srail’le normalleÅŸme yoluna girdikleri bir dönemi geride bırakıyoruz. Suudi Arabistan’ın güvenlik kaygılarını garanti altına alarak ekonomik geliÅŸmeye odaklanmak istemesinin önünde en büyük bölgesel engel Filistin meselesi olarak öne çıkıyor. Ä°ran’ın pozisyonunu güçlendiren çözümsüzlük ve çatışma süreçlerinin Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerin çıkarlarına hizmet etmediÄŸi açık. Bu yüzden Filistin meselesinin çözümü, yeni bir OrtadoÄŸu düzeni kurulabilmesinin olmazsa olmazı olarak karşımıza çıkıyor. [Yeni Åžafak, 24 Kasım 2023]Â