Avrupa Ülkelerinin Seyahat Kısıtlamalarındaki Tutarsızlığı

Koronavirüs (Covid-19) salgınını kontrol altına almak için birçok ülke ulusal sınırlarını kapatmıştır. Avrupa ülkeleri 11-19 Mart 2020 arasında sırayla kara, deniz ve hava sınırlarını kapatmaya karar vermiştir. Alışık olunduğu üzere sınırların kapatılması kararında dahi Avrupa Birliği (AB) birlik görüntüsü sergileyememiştir. Ülkelerin sınır kapatma politikaları büyük farklılıklar göstermiştir.

Koronavirüs (Covid-19) salgınını kontrol altına almak için birçok ülke ulusal sınırlarını kapatmıştır. Avrupa ülkeleri 11-19 Mart 2020 arasında sırayla kara, deniz ve hava sınırlarını kapatmaya karar vermiştir. Alışık olunduğu üzere sınırların kapatılması kararında dahi Avrupa Birliği (AB) birlik görüntüsü sergileyememiştir. Ülkelerin sınır kapatma politikaları büyük farklılıklar göstermiştir. Örneğin Çekya başlangıçta yalnızca on beş Avrupa ülkesine sınırlarını kapatırken[1] Slovakya –Polonyalılar hariç– tüm Avrupa vatandaşlarına sınırlarını kapatmayı tercih etmiştir.

Schengen ülkeleri arasında sınırların kapatılması ise birçok kesim tarafından eleştirilere neden olmuştur. Öyle ki Avrupa Parlamentosunun Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi Başkanı Juan Fernando Lopez Aguilar 16 Mart’ta sınırların kapatılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir. Bu kararların uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini öne sürmüştür.[2] Söz konusu bu karar Haziran’ın başından itibaren farklı ülkeler tarafından kaldırılmaya başlanmıştır. 3 Haziran’da Schengen ülkelerine sınırını açan ilk ülke İtalya olmuştur. Bu karar sonrası birçok ülke de diğer AB üyesi ülkelere sınırlarını açmaya karar vermiştir.[3]

Bu karar sonucunda o dönem henüz salgının zirve noktasına ulaşmadığı İsveç ve Polonya’ya birçok ülke sınırlarını açıyorken[4] Türkiye ile sınırlar açılmamıştır. Uluslararası camiada övgülere mazhar olan, salgın ile mücadelesi yabancı uzmanlar tarafından örnek gösterilen Türkiye’ye karşı alınan bu kararı rasyonel bir şekilde açıklamak oldukça güçtür. Schengen ülkelerine karşı pozitif ayrımcılık yapılması doğal karşılanabilecek olsa da bir sonraki sınır açma kademesinde Türkiye ile sınırların açılması beklenmiş ancak bu gerçeklememiştir.

Schengen dışı ülkelerle ilgili alınan ilk karar 16 Mart’ta AB Komisyonu’nun Birliğe zorunlu olmayan tüm seyahatlerin bir ay süreyle geçici olarak kısıtlanmasını öneren bir bildirgeyi kabul etmesiyle verilmiştir. AB devlet ve hükümet başkanları bu kısıtlamayı 17 Mart’ta uygulamaya geçirmiştir. Seyahat kısıtlaması sırasıyla 8 Nisan ve 8 Mayıs’ta bir aylık sürelerle uzatılmıştır. Komisyon 11 Haziran’da ise kısıtlamanın 30 Haziran’a kadar uzatılmasını öneren ve 1 Temmuz 2020’den itibaren kaldırılmasını öngören bir yaklaşım belirleyen bir bildiri yayımlamıştır.

AB Konseyi 1 Temmuz itibarıyla AB’ye zorunlu olmayan seyahatler üzerindeki geçici kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması yönünde bir önergeyi kabul etmiştir. İki haftada bir güncellenecek bu listede yer alan ülkeler için seyahat kısıtlamalarının kaldırılması tavsiye edilmiştir. Söz konusu listede yer alan ülkeler şunlardır:[5] Cezayir, Ruanda, Avustralya, Kanada, Sırbistan, Güney Kore, Gürcistan, Tayland, Tunus, Uruguay, Fas, Yeni Zelanda, Japonya, Karadağ ve Çin.[6]

Böylelikle İspanya, İtalya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerden sonra salgının kaynağı olan Çin’e dahi açılması uygun görülen sınırlar Türkiye’ye açılmamıştır. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa direktörünün koronavirüs salgınına karşı Türkiye’nin yaptıklarını “olağanüstü bir başarı”[7] olarak tanımlamasına rağmen yenilenen listeye Türkiye dahil yeni ülkeler alınmamış, yapılan değişiklikler ışığında Sırbistan ve Karadağ ise listeden çıkarılmıştır.[8]

Söz Konusu Ülkeler ile Türkiye’nin İstatistiksel Karşılaştırmaları

AB, üye ülkelerin İspanya, İtalya, Çin gibi ülkelere sınırlarını açmasını geçtiğimiz dönemde teşvik etmiştir. Birçok üye ülke bu tavsiyelere uyma kararı almıştır. Türkiye ile bu ülkeler arasında istatistiksel bir karşılaştırma yapıldığında ise dikkat çekici bir sonuç ortaya çıkmaktadır. 11 Haziran’da AB Komisyonu üye ülkelerin EU+[9] bölgesi içerisindeki seyahat yasağını kaldırmalarını teşvik eden bir bildirge yayımlamıştır.[10] O tarihte toplam 170 bin vaka sayısını henüz yeni geçen Türkiye; Birleşik Krallık (290 bin 143), İspanya (242 bin 707), İtalya (235 bin 763) ve Almanya’nın (185 bin 416) gerisindedir. Nüfusa göre karşılaştırıldığında ise aynı gün paylaşılan verilere göre Türkiye’de her bir milyon kişiden 2 bin 51 kişi salgına yakalanıyorken bu oran Lüksemburg’da 6 bin 468, İspanya’da 5 bin 191, Belçika’da 5 bin 167 kişi olmuştur. Bu ülkelerin yanı sıra Türkiye’nin oranı Fransa, Birleşik Krallık, Portekiz, İtalya ve Hollanda gibi ülkelerin de gerisindedir. Güvenli bulunan EU+ dışı ülkelerin açıklandığı 1 Temmuz’da ise Türkiye yine bu ülkelere göre salgını çok daha iyi yönetmektedir. O tarihte Lüksemburg, İsveç, İspanya ve Belçika’nın oranları Türkiye oranını ikiye katlamıştır. 1 Temmuz’dan bugüne nelerin değiştiğine bakılacak olursa yine ilginç bir istatistikle karşılaşmak mümkündür. Kararın verildiği haftadan bir önceki hafta salgına yakalananlar ile sonraki iki hafta koronavirüs teşhisi koyulanlar karşılaştırıldığında Türkiye’de yüzde 22 oranında bir düşüş kaydedilmişken Belçika’da yüzde 73’lük, Romanya’da yüzde 97’lik, İspanya’da yüzde 177’lik ve Çin’de ise yüzde 245’lik bir artış gerçekleşmiştir.[11]

Sınırların Kapatılmasında Birlik Olamayan AB Ülkeleri Sınırların Açılmasında Beraber Hareket Edebildi mi?

Yukarıda belirtildiği gibi üye ülkeler yasal olarak “güvenli seyahat” listesine uymak zorunda değildir. Fransa ve Litvanya gibi ülkeler bu karara uyacağını belirtirken birçok ülke bu listeye uymama kararı almıştır.

Belçika 15 Haziran’da AB, İngiltere, İsviçre, Lihtenştayn, İzlanda ve Norveç’e sınırlarını açmaya karar vermiştir. Belçika EU+ dışı ülkelere dair AB Konseyi’nin vermiş olduğu kararı uygulamayacağını, sınır açma politikasını ulusal bazda belirlemek istediğini belirtmiştir. Böylelikle Birleşik Krallık, İspanya, Fransa ve İtalya gibi salgına karşı savunmasız kalmış ve Türkiye’den yardım almış ülkelerle sınırlarını açmaya karar veren Belçika, EU+ dışı ülkelere sınırlarını açmamayı tercih etmiştir.[12] Belçika’nın yanı sıra Almanya da 1 Temmuz’da alınan karara uymayacağını belirtmiştir. Avusturya paylaşılan listeyi takip etmemenin yanı sıra daha temkinli ve tutarlı davranarak Birleşik Krallık, İsveç ve Portekiz’e sınırlarını kapalı tutmaktadır.[13] Macaristan ise 13 Temmuz’dan itibaren Bulgaristan, Portekiz, İsveç, Romanya, İngiltere ve Norveç gibi ülkelere karşı sınırlarını yeniden kapatma kararı almıştır. Bu ülkelerin yanı sıra en dikkat çeken kararı veren ülke Hırvatistan olmuştur. 10 Temmuz’dan itibaren AB üyesi Hırvatistan sınırlarını Amerika Birleşik Devletleri’nden gelecek turistlere açtığını belirtmiştir.[14]

Avrupa ülkelerinin seyahat kısıtlamalarındaki tutarsızlığı iki gerçeği gözler önüne sermiştir. Bunlar AB ülkelerinin Birlik ruhuna uygun hareket etmediği ve Türkiye’ye karşı uygulanan çifte standarttır.

Sonuç olarak Avrupa ülkelerinin seyahat kısıtlamalarındaki tutarsızlığı iki gerçeği gözler önüne sermiştir. Bunlardan birincisi AB içerisinde ülkelerin bir Birlik ruhuna uygun şekilde hareket etmediğidir. Ortak sınırlara sahip ülkelerin farklı sınır politikaları yürütmelerinin oluşturduğu problemler ortadadır. Örneğin Belçika, Cezayir ile henüz sınırlarını açmamıştır ancak Cezayir’den Fransa’ya uçmanın ve ardından kara yoluyla Belçika’ya geçmenin engellenmesi fiilen çok güçtür. Zira bilindiği üzere bu ülkelerin aralarında sınır kontrol noktaları bulunmamaktadır. Aşırı sağ ideolojisinin son dönemde yükselişi göz önünde bulundurulacak olursa Schengen gibi AB’nin temelini oluşturan anlaşmalar üye devletlerin ortak sınır politikalarını yürütemediği dönemlerde ülkeler arası büyük gerginlikler oluşturacaktır.

Seyahat kısıtlamalarındaki tutarsızlığın göstermiş olduğu bir başka durum ise Türkiye’ye karşı uygulanan çifte standarttır. Ankara’nın birkaç ay önce salgına karşı büyük zorluklar çeken Avrupa ülkelerine maske ve solunum cihazı yardımında bulunduğu unutulmamalıdır. Yapılan yardımlara ek olarak çoğu istatistikte birçok AB ülkesine göre daha iyi durumda olan Türkiye’ye sınırların halen açılmamış olması dikkat çekicidir. Birçok Avrupalı gazetecinin de belirttiği gibi verilen bu kararın siyasi olduğu ve mantıklı bir şekilde açıklanmasının güç olduğu görülmektedir. AB her konuda olduğu gibi bu durumu da siyasallaştırmakta, sınırların açılmasını Türkiye’ye karşı “sopa” olarak kullanmaya çalışmaktadır. Çünkü Avrupa’dan Türkiye’ye ciddi miktarda turist gelmekte ve Türkiye bundan önemli bir gelir elde etmektedir. Almanya başta olmak üzere AB ülkeleri Türkiye’yi bu gelirden mahrum bırakmaya çalışarak başka konularda tavizler elde etmeye çalışmaktadır. Bu ise AB’nin Türkiye’ye yaklaşımını normatif unsurların değil reel politik gerekçelerin şekillendirdiğini göz önüne sermektedir. Nitekim bu durumun farkında olan Macaristan verilen bu karara rağmen Türkiye’ye olan seyahat yasağını kaldırmıştır. Diğer Avrupalı ülkelerin verdiği bu karar sonucunda Avrupalı turistler İspanya, İtalya ve Fransa’da tatil yapmak zorunda bırakılmıştır. Bunun sonucunda ise Temmuz başında tatil beldelerinde güç kazanan salgın diğer Avrupa ülkelerinde yeniden hız kazanmıştır. Öyle ki birçok ülkede bölgesel sokağa çıkma yasakları yeniden başlamıştır. Yapılan hatanın farkına varan Almanya gibi ülkeler Antalya, İzmir, Aydın ve Muğla gibi şehirler için seyahat uyarısını kaldırdığını açıklamıştır.

[1] “Czech Republic Bans Travellers from 15 Countries Including France and Germany”, Thelocal.de, 12 Ağustos 2020, https://www.thelocal.de/20200312/czech-republic-bans-travellers-from-15-countries-including-france-and-germany, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[2] “Closure of borders: Civil Liberties Chair Demands Proportionality and Coordination within the EU”, European Parliament Press Release, https://www.europarl.europa.eu/news/en/press-room/20200316IPR75003/closure-of-borders-civil-liberties-chair-demands-proportionality-coordination, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[3] “Réouverture Des Frontières Internes de l’Europe: ‘Certains Pays Sont Entrés Dans une Forme de Concurrence Touristique’”, RTL, 6 Haziran 2020, https://www.rtl.be/info/belgique/politique/reouverture-des-frontieres-internes-de-l-europe-certains-pays-sont-entres-dans-une-forme-de-concurrence-touristique–1223185.aspx, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[4] “Poland and Sweden are the Only EU Countries Who Have Not Passed COVID-19 Peak: ECDC”, Euronews, 12 Haziran 2020.

[5] “Council Agrees to Start Lifting Travel Restrictions for Residents of Some Third Countries”, European Council Press Release, 30 Haziran 2020, https://www.consilium.europa.eu/en/press/press-releases/2020/06/30/council-agrees-to-start-lifting-travel-restrictions-for-residents-of-some-third-countries, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[6] Çin’in de AB ülkelerine sınırlarını açması şartıyla

[7] “DSÖ’den Türkiye’nin COVID Mücadelesine Övgü: Olağanüstü Bir Başarı”, Hürriyet, 7 Temmuz 2020.

[8] “Serbia and Montenegro off EU’s Safe Travel List”, EU Observer, 15 Temmuz 2020, https://euobserver.com/tickers/148953, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[9] “EU+ bölgesi” tüm Schengen üye devletleri ve aynı zamanda İrlanda ve Birleşik Krallık’ı da içermektedir.

[10] “Council Agrees to Start Lifting Travel Restrictions for Residents of Some Third Countries”, European Commission, 11 Haziran 2020, https://ec.europa.eu/info/files/communication-third-assessment-application-temporary-restriction-non-essential-travel-eu_en, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[11] European Centre for Disease Prevention and Control (ECDC), https://github.com/owid/covid-19-data/tree/master/public/data, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[12] “La Belgique Refuse D’ouvrir Ses Frontières Aux 15 Pays Considérés Comme «Sûrs» par l’Union Européenne”, Le Soir, 6 Temmuz 2020.

[13] “Up-to-date Information on the Coronavirus Situation”, Austria.info, 9 Temmuz 2020, https://www.austria.info/en/service-and-facts/coronavirus-information, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

[14] “COVID-19 Information”, ABD Hırvatistan Büyükelçiliği, 14 Temmuz 2020 https://hr.usembassy.gov/covid-19-information-2, (Erişim tarihi: 14 Ağustos 2020).

Küresel bir tehdit oluşturan yeni tip Koronavirüs (COVID-19) ile mücadele sürecini inceleyen SETA çalışmaları

Etiketler: