Analiz: Eğitimde Eşitsizliğin Algoritması: | AOBP

Türker Kurt ve Bekir S. Gür'ün Hazırladığı analizde, dünyanın farklı ülkelerinde ortaöğretim başarısının üniversiteye geçişteki etkisi ve AOBP'nin kaldırılmasının sonuçları inceleniyor.

Üniversiteye giriş sınavına ilişkin olarak 1998 yılında yapılan düzenlemeyle, alan dışı tercih yapmayı engelleyen katsayı uygulaması ve öğrencinin mezun olduğu okulun başarısına göre ortaöğretim başarı puanını ağırlıklandıran Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı (AOBP) uygulaması başlamıştır.

AOBP ile bir adayın bireysel Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP), okuduğu okulun ÖSS/LYS başarısına göre ağırlıklandırılmaktadır. Böylece, ÖSS/LYS başarısı yüksek olan okullardaki öğrenciler daha fazla ek puan almaktadır.

AOBP karmaşık bir hesaplama sistemine sahip olduğu için tam olarak anlaşılmamış ve bu nedenle de kamuoyunda çok fazla tartışılmamıştır. Katsayı kararının ortaya çıkardığı engel, kendi alanında tercih yapmak gibi çeşitli yollarla kısmi bir şekilde aşılabilir nitelikteyken, AOBP’nin neden olduğu fırsat eşitsizliği hiçbir şekilde aşılabilir değildir. Bu haliyle AOBP, bir çeşit “gizli katsayı” işlevi görmektedir.

Türkiye’deki üniversite giriş sistemi de orijinal kurgusunda, ortaöğretim başarısı ile sınav başarısı arasında bir denge gözetmiştir. Ne var ki bu denge, AOBP ile birlikte bozulmuştur.

AOBP’NIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR

AOBP, eşitsizliğin yeniden üretimi işlevi görmektedir.
Meslek liselilere katsayı, genel liselilere AOBP engeli getirilmiştir. Eğer aday çok iyi bir liseden değil sıradan bir genel lise veya meslek lisesinden mezun ise, AOBP ile adayın iyi bir üniversiteye girişi zorlaştırılmıştır.
– AOBP, bireysel başarıdan ziyade, okul başarısını öne çıkarmıştır.
– AOBP ile birlikte, iyi bir lisede okumak avantajlı hale geldiği için, sınavla öğrenci alan “başarılı” ortaöğretim kurumlarına olan rağbet daha da artmıştır.
– Ortaöğrenim kurumları arasında açık bir hiyerarşi ve tabakalaşma ortaya çıkmıştır.
AOBP başarı düzeyi düşük olan okullardaki öğrencilerin dışlanmasına ve haksız rekabete maruz kalmasına neden olmaktadır.
– AOBP uygulaması, devletin bizatihi kendi okulları arasında ayrım yapması anlamına gelmektedir. Bu durum, eşitlikçi bir kamu hizmeti anlayışı ile tutarlı değildir.
– AOBP ortaöğretimin değer ve önemini kaybetmesine ve genel liselerde eğitim kalitesinin ve sonuç olarak mezun kalitesinin düşmesine neden olmaktadır.

AOBP SONRASI YENİ DÜZENLEME

12 Temmuz 2012 günü alınan YÖK kararı ile birlikte, ÖSYM’nin 2012 kılavuzunda belirtilen yöntem izlenecektir. Böylece, ağırlıklandırma son bulmuştur. YÖK almış olduğu bu kararla, yükseköğretime geçişte fırsat eşitliğini sağlamaya dönük bir adım atmıştır. Bu kararla birlikte, öğrencileri grup olarak yarıştıran ve değerlendiren bir yaklaşım yerine, bireysel başarının değerlendirilmesi esas alınmıştır.

Yeni uygulama, oldukça teknik ve karmaşık olan AOBP hesaplamasını sonlandırmış ve bunun yerine diploma notlarının 5 ile çarpılmasından ibaret bir basit hesaplama yöntemi belirlemiştir. OBP’ye ilişkin olarak bütün adayların rahatlıkla anlayabileceği bir yöntemin belirlenmesi, adaylara rehberlik açısından olumlu bir adımdır.

Yeni düzenlemenin, en önemli sembolik tarafı, ilkesel olarak, öğretmen notları ve dolayısıyla öğretmen değerlendirmelerinin esas alınmasıdır. Bir başka ifadeyle, adayın alacağı ortaöğretim başarı puanı, diğer adaylar tarafından belirlenmeyecektir artık. Bununla birlikte, iyi bir lise kazanma üzerinden baskı azalacaktır. Böylece, öğrenci hangi tür okulda okursa okusun, okulunu ve öğretmenlerini daha fazla değerli görecektir. Bu ise, uzun vadede, liseler arasındaki hiyerarşiyi azaltma potansiyeli taşımaktadır.

ÖNERİLER

– Ortaöğretim ve yükseköğretim arasındaki ilişkileri güçlendirmek adına, ortaöğretim başarı puanının toplam yerleştirme puanı içindeki etkisi, önümüzdeki yıllarda kademeli olarak artırılabilir. Böylelikle öğrenciler ortaöğretimde daha başarılı olmaya özendirilmelidir.
– Üniversiteye giriş sisteminde AOBP yerine uygulanacak olan OBP’nin ve diğer yeni uygulamanın sonuçları izlenmelidir.
– Öğretmenlerin profesyonel olarak güçlendirilmesi sağlanmalı ve öğretmene güveni artırıcı çalışmalar desteklenmelidir. MEB öğretmen notlarına ilişkin -varsa- suiistimalleri önlemek için mekanizmalar geliştirmelidir. Öğretmen notlarında nesnelliğin sağlanması için sınav kâğıtlarının meslektaşlar tarafından çapraz okunması, sınav sorularının zümre tarafından hazırlaması, akran değerlendirmesi (kör değerlendirme) ve etik kurul gibi mekanizmaların oluşturulması desteklenmelidir.

SETA Analiz | Egitimde Esitsizligin Algoritmasi- AOBP

Etiketler: