SETA > Yorum |
Bir Ahmet DavutoÄŸlu Analizi

Bir Ahmet DavutoÄŸlu Analizi

Davutoğlu'nun "ben idraki" oldukça geniş. Türkiye'deki ve Osmanlı hinterlandındaki tüm etnik kökenlere kuşatıcı ve içerleyici bir dil ile ilişki kurabilme imkanına sahip.

DavutoÄŸlu'nun baÅŸbakan ve AK Parti genel baÅŸkanı adayı olarak belirlenmesi doÄŸru bir strateji oldu. ErdoÄŸan istiÅŸare sürecini iÅŸletti, DavutoÄŸlu isminin belirlenmesine liderlik etti. DoÄŸrusunu söylemek gerekirse, ErdoÄŸan cesur ve davasını önceleyen bir adım attı. Zayıf ve tamamen kendi kontrolünde bir aday belirlemek yerine, güçlü yönleri olan bir adayı kendisinin boÅŸalttığı yere taşıyor. Bu süreç ErdoÄŸan'ın siyasal öyküsüne pozitif bir ÅŸekilde yazılmalıdır.

Yeni baÅŸbakanın ve AK Parti genel baÅŸkan adayının kim olacağı oldukça önemliydi. Çünkü yeni baÅŸbakanı bekleyen ve baÅŸarılması gereken üç zorlu sorumluluk vardı. Bunlar; ErdoÄŸan'la uyumlu çalışmak ama emanetçi olmamak, AK Parti'yi güçlü bir ÅŸekilde yarınlara taşımak ve Türkiye'nin sıcak sorunlarını yönetebilme becerisine sahip olmak ÅŸeklindedir.

DavutoÄŸlu bu üç fonksiyonu da gösterebilecek nadir kiÅŸilerden biriydi. Üstelik DavutoÄŸlu bu üç düzlemde fonksiyon göstermeyi becerebileceÄŸi gibi, ek katkılar da saÄŸlayabilir. DavutoÄŸlu, akademisyen ve entelektüel kimliÄŸi sayesinde, 'Yeni Türkiye'nin inÅŸa dilinin ve vizyonunun hem halk kitlelerinde hem de elitlerde karşılık bulmasına sebep olabilir.

DavutoÄŸlu'nun ilk baÅŸarması gereken ÅŸey, ErdoÄŸan ile uyumlu çalışmak ama emanetçi görünümü vermemektir. ErdoÄŸan, Türkiye siyasetinin en önemli aktörüdür ve gelecek on yılda da olmaya devam edecektir. Bu sebeple yeni baÅŸbakan ErdoÄŸan'a alternatif deÄŸil, ErdoÄŸan'la güç birliÄŸi içinde olacak kiÅŸi demektir.

ErdoÄŸan sonrası baÅŸbakan olacak kiÅŸi için en önemli gerilim "sahici baÅŸbakan" ile "emanetçi baÅŸbakan" ikilemiydi. DavutoÄŸlu hem emanetçi deÄŸil, hem de emanetçi olarak algılanamaz. Emanetçilik iki ÅŸeyi ima eder. Ä°lk olarak, bulunduÄŸu koltuÄŸu hak edecek özelliklere sahip olmamayı, ikinci olarak da bizatihi kendisinin aktörlüÄŸünün olmamasını, bir baÅŸkası adına vekaleten orada olmayı ima eder. DavutoÄŸlu bulunduÄŸu makamları hak eden, oraya yetenek ve özellikleri ile gelen birisi olup, bizatihi kendi başına da aktör olabilecek özelliklere sahiptir.

Yeni baÅŸbakan ve AK Parti genel baÅŸkanından beklenecek ikinci fonksiyon AK Parti'nin iç bütünlüÄŸünü, gücünü ve oy oranını en azından korumak, mümkünse bir adım ileri taşımaktır. AK Parti, Türkiye siyaseti için merkezi öneme sahip olup, ErdoÄŸan'ın genel baÅŸkanlıktan ayrılması sonrasında partinin gücünün korunması gereklidir. AK Parti'yi geleceÄŸe taşımak üç boyutlu bir baÅŸarıyı gerektirir.

Ä°lk olarak, partinin üst yönetiminin DavutoÄŸlu'nu zihnen kabullenmesi gereklidir. ErdoÄŸan, partinin kurucu baÅŸkanı ve doÄŸal lideriydi. DavutoÄŸlu ise benzer konumdaki kiÅŸiler içinden baÅŸbakanlık ve genel baÅŸkanlık koltuÄŸuna oturuyor. Bu sebeple hem DavutoÄŸlu'nun hem de AK Parti üst yönetiminin ilk sınavı yeni baÅŸbakanı ve genel baÅŸkanı kabullenmek olacak.

AK Parti'nin gücünü koruyarak, geleceÄŸe taşıyabilmenin ikinci boyutu ise, DavutoÄŸlu'nun parti teÅŸkilatı tarafından kabul görmesi, benimsenmesi ve içselleÅŸtirilmesidir.

ErdoÄŸan ile AK Parti teÅŸkilatı arasında duygusal bir baÄŸlanma vardı. Parti teÅŸkilatı ErdoÄŸan ile nerdeyse bütünleÅŸmiÅŸti. Bu hal ErdoÄŸan'ın elini siyaseten çok güçlendiriyordu. DavutoÄŸlu'nun da teÅŸkilatla hem yapısal hem de gönül iliÅŸkisi içinde olması gerekli.

DavutoÄŸlu, temas halinde olduÄŸu kiÅŸilerde duygusal iz bırakabilen, muhataplarını anlamlı bir hikayenin parçası haline getirebilen bir insan. EÄŸer DavutoÄŸlu AK Parti teÅŸkilatıyla bir dava ve gönül birlikteliÄŸi kurabilirse, siyaseten oldukça güçlü ve fonksiyonel hale gelecektir.

DavutoÄŸlu'nun AK Parti'nin gücünü koruyarak onu geleceÄŸe taşıyabilmesi için baÅŸarması gereken üçüncü ÅŸey ise, AK Parti'ye oy veren kitlelerin oy vermeye devam etmesini saÄŸlamaktır. DavutoÄŸlu geniÅŸ kitlelerin teveccühünü kazanmak zorunda. ErdoÄŸan seçmeniyle iyi ve güçlü bir iletiÅŸime sahipti. Türkiye'nin yarısı ona gönülden baÄŸlanmıştı. Aynı ÅŸeyi DavutoÄŸlu'nun da baÅŸarması gerekecek. GeniÅŸ halk kitleleri ile karşılıklı zihinsel ve duygusal bir baÄŸ kurmadan lider olmak mümkün olmuyor.

DavutoÄŸlu'nun baÅŸarılı olması gereken üçüncü düzlem ise Türkiye'nin sıcak sorunlarını yönetebilme becerisi göstermesidir. Türkiye'nin sıcak sorunları; Kürt sorununun ve Alevi sorununun çözülmesi, paralel yapıyla ve Ergenekon vb. demokrasi dışı güçlerle mücadele, yeni anayasanın yazılabilmesi, ekonomik büyüme, kalkınma ve hizmet siyasetinin devam ettirilmesi ÅŸeklindedir. DavutoÄŸlu'nun dış politikadaki hem teorik hem de uygulamadaki birikimine son on yılda ÅŸahit olduk. BaÅŸbakanlık ile birlikte iç politika ve ekonomide de iyi performans göstermesi gerekecek. Özellikle, ekonomi, kalkınma ve hizmet alanını yönetme becerisi önem kazanacak.

DavutoÄŸlu, akademisyen ve entelektüel kimliÄŸinden dolayı, "Yeni Türkiye"nin inÅŸa dilinin ve vizyonunun geniÅŸ kitleler ve elitler tarafından kabulünü saÄŸlayabilir. DavutoÄŸlu, söylem kurma ve kavramsallaÅŸtırma becerisine sahip. Bir yandan devlet, millet, tarih bilinci, coÄŸrafi derinlik, aidiyet gibi yerli ve milli bir zihniyete sahip iken, öbür taraftan "medeniyet dili" sayesinde farklı kültürel ve etnik kimlikleri kolaylıkla "biz" içinde görebiliyor. DavutoÄŸlu'nun "ben idraki" oldukça geniÅŸ. Türkiye'deki ve Osmanlı hinterlandındaki tüm etnik kökenlere kuÅŸatıcı ve içerleyici bir dil ile iliÅŸki kurabilme imkanına sahip. DavutoÄŸlu'nun bu doÄŸal hali, hem iç siyasette hem de dış siyasette önemli imkanlar oluÅŸturabilir.

Sonuç olarak, DavutoÄŸlu'nu seçmek iyi bir siyaset örneÄŸi oldu. ErdoÄŸan-DavutoÄŸlu ikilisi, tam da ErdoÄŸan'ın dediÄŸi gibi, ülkeyi uçuracak bir yönetim yetkinliÄŸine ulaÅŸabilir.

[Sabah Perspektif, 23 AÄŸustos 2014]