9 Ekim 2020 | Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani, "Bağdat ve Erbil, Sincar'da güvenlik, yönetim ve hizmet sunumu ile ilgili tüm sorunları anlaşma şartları altında çözmek için birlikte çalışmak üzere anlaştı." dedi.

Bağdat-Erbil Anlaşması ve Sincar

Irak'ta önemli bir gelişme yaşandı. Iraklı yetkililer Sincar'da merkezi hükümetin otoritesinin güçlendirilmesi ve dışarıdan gelen silahlı grupların (PKK terör örgütü) temizlenmesi için önemli bir anlaşmanın varlığını duyurdu. Anlaşmaya göre Irak Merkezi Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Sincar'da güvenlik, yönetim ve kamu hizmeti gibi konularda birlikte hareket etme kararı aldı.

Geçtiğimiz günlerde Irak’ta önemli bir gelişme yaşandı. Iraklı yetkililer Sincar’da merkezi hükümetin otoritesinin güçlendirilmesi ve dışarıdan gelen silahlı grupların (PKK terör örgütü) temizlenmesi için önemli bir anlaşmanın varlığını duyurdu. Anlaşmaya göre Irak Merkezi Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Sincar’da güvenlik, yönetim ve kamu hizmeti gibi konularda birlikte hareket etme kararı aldı. Anlaşma gereğince güvenlik beklentilerinin yanında yurtlarını terk etmek zorunda kalan yerel halkın geri dönmesi için de gerekli adımların atılacağı kaydedildi.

Sincar, Bağdat ve Erbil yönetimleri arasında statüsü tartışmalı bölgelerden bir tanesi olarak bilinmektedir. Bölge Ağustos 2014’te yoğun DEAŞ saldırılarına maruz kalırken büyük bir insani trajediyle karşı karşıya geldi. Yerel halkın büyük çoğunluğunu oluşturan Ezidiler evlerini terk ederek başta IKBY olmak üzere farklı bölgelere sığındılar. Kasım 2015’te Peşmerge güçleri bölgeyi DEAŞ’tan geri aldı. Ekim 2017’de Irak ordu güçlerinin bölgeye gelmesiyle Peşmerge geri çekilmek zorunda kaldı. Ezidilerin DEAŞ saldırılarına maruz kalmasını bahane eden PKK terör örgütü ise Ezidi halkı koruma bahanesiyle Suriye ve Kandil’den gelerek bölgede konuşlanmaya başladı. Peşmergenin çekilmesi ve Irak ordusunun bölgeyi kontrol edememesi sonucu oluşan boşluktan yararlanan PKK hızlı bir şekilde bölgede yayıldı ve Ezidi nüfus içerisinden YBŞ gibi (Sincar Direniş Birlikleri) silahlı gruplar kurarak tahkimatını güçlendirdi. Sonuç olarak Sincar bölgesi Kandil’den sonra PKK için önemli üslerden biri haline geldi.

Türkiye’nin pozisyonu

Türkiye, Irak’la olan ilişkilerinde güvenlik ve istikrar konularını sürekli vurgularken Irak makamlarıyla iş birliğine açık olduğunu her fırsatta dile getirmektedir. Bağdat ve Erbil yönetimleri arasında varılan anlaşma bu bağlamda oldukça önemli bir gelişmedir. Bahsi geçen anlaşma hayata geçirildiği takdirde Türkiye’nin terörle mücadelesinde oldukça olumlu bir sürecin başlayacağını söylemek mümkündür. Sincar’da Irak Merkezi Hükümetinin otoritesinin güçlendirilmesi, DEAŞ ve PKK uzantılarının temizlenmesi ve yerel halkın evlerine dönmesi Türkiye’nin arzu ettiği gelişmelerdir.

Türkiye’nin terörle mücadelesinde PKK’nın Sincar ve çevresine yerleşmesi en kritik güvenlik meselelerden bir tanesidir. PKK’nın artan faaliyetleri Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmesinin yanında bölgenin istikrarsızlığa savrulmasına da neden olmaktadır. Türkiye’nin bölgeye yönelik ekonomik ve siyasi çıkarları açısından Sincar’daki terör yapılanmasına karşı gerekli adımlar atılmalıdır. Türkiye son yıllarda yoğun bir şekilde yaptığı operasyonlarla terörle mücadelede üzerine düşen görevi yerine getirmektedir. Türkiye terörün her türlüsüne karşı net bir pozisyon almaktadır. Özellikle Suriye meselesinde DEAŞ ve PYD’ye karşı gerçekleştirilen operasyonlar Türkiye’ye dair birçok şeyi anlatmaktadır. Bu bağlamda IKBY’nin alacağı pozisyon önemlidir. Her fırsatta PKK’nın Sincar’daki varlığını bir tehdit olarak değerlendiren Erbil yönetimi açısından Bağdat’la varılan anlaşma önemli bir test olacaktır. Diğer bir ifadeyle Başbakan Mustafa Kazimi liderliğindeki merkezi hükümetin terörle mücadele konusunda attığı adım taraflar açısından meşru bir zemin sunmaktadır. IKBY üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Erbil yönetiminin gerek merkezi hükümetle gerekse Ankara’yla kuracağı ilişkileri yakından takip etmek gerekir.

Terörün geleceği

Terör uygun coğrafya, insan kaynağı ve silaha ulaşabildiği her ortamda ortaya çıkabilmektedir. Irak’ın kuzeyinde DEAŞ’ın ortaya çıkması/yayılması, merkezi otoritenin zayıflaması ve silaha ulaşmanın kolaylaşması Sincar ve çevresini de terör açısından uygun bir ortam haline getirmiştir. Mevcut şartları değerlendiren PKK 2015’ten itibaren DEAŞ’ın yaptığı katliamları bahane ederek bölgeye yerleşmiştir. Burada kamplar kurarak yerel halkı silahlandırmıştır.

Kapsamlı bir terörle mücadele stratejisi ortaya konmadan bu bölgenin terörden arındırılması oldukça zor görünmektedir. Yukarıda zikredilen anlaşma bu bağlamda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin son zamanlarda teröre karşı gerek ülke içi gerekse sınır ötesi operasyonlarda elde ettiği başarı gerekli planlama ve irade ortaya konulduğunda nasıl sonuçlar elde edildiğini göstermektedir.

PKK terörüne karşı Ankara ile Bağdat yönetimleri arasında kurulacak iş birliği hayati öneme sahiptir. Türkiye’nin son yıllarda yapmaya çalıştığı da tam olarak budur. Irak sık sık hükümet krizleri yaşasa da Ankara-Bağdat arasında yoğun bir ilişki devam etmektedir. Türkiye mevcut durumun meyvelerini özellikle Kuzey Irak’ta başarıyla gerçekleştirdiği operasyonlarda toplamaktadır.

Son yıllarda ABD-İran çekişmesi içerisine hapsolan Iraklı siyasiler açısından terörle mücadele konusunda atılacak adımlar ülke içerisinde otoritenin yeniden tesis edilmesi adına oldukça önemlidir. DEAŞ’ın yayılması, Haşdi Şabi güçlerinin kurulması ve PKK’nın Kandil’den sonra kendine Sincar’da yeni bir alan açması Irak’taki istikrarsızlığın en önemli sebepleridir. Mustafa Kazimi hükümetinin IKBY ile vardığı anlaşma mevcut durumun değişmesi adına önemli bir adım olacaktır.

[Sabah, 17 Ekim 2020]

Etiketler: