TSK, Suriye

Ankara-Bağdat-Erbil Üçgeninde Terörle Mücadele

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) PKK ile yaşadığı çatışmalar ve süre giden protestolar arasında gergin günlerden geçiyor. Gerginliğin tarafı olarak bir yanda IKBY yönetimini büyük oranda elinde bulunduran KDP diğer tarafta ise PKK bulunmakta. Irak'taki bu KDP-PKK gerginliği Suriye'de de iki tarafın uzantıları olan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile PYD arasındaki gerginlikle karşılıklı etkileşim içerisinde seyretmekte. Irak merkezi yönetimi, Türkiye ve ABD gibi aktörler de olayları yakından takip ediyor ve yer yer bilfiil müdahil oluyorlar.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) PKK ile yaşadığı çatışmalar ve süre giden protestolar arasında gergin günlerden geçiyor. Gerginliğin tarafı olarak bir yanda IKBY yönetimini büyük oranda elinde bulunduran KDP diğer tarafta ise PKK bulunmakta. Irak’taki bu KDP-PKK gerginliği Suriye’de de iki tarafın uzantıları olan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile PYD arasındaki gerginlikle karşılıklı etkileşim içerisinde seyretmekte. Irak merkezi yönetimi, Türkiye ve ABD gibi aktörler de olayları yakından takip ediyor ve yer yer bilfiil müdahil oluyorlar.

Türkiye’nin bölgeye bakışı herkesin malumu. Türkiye PKK’nın Irak ve Suriye’den temizlenmesi gerektiği konusunda ısrarcı ve bu konuda diplomatik ve askeri adımlar atmaktan çekinmiyor. Nitekim halihazırda Türkiye’nin Kuzey Irak’ta kurmuş olduğu üs ve kontrol noktaları PKK militanlarının Türkiye sınırına erişimini engellemekte ve PKK’nın Irak’ta kontrol ettiği alanlar bir bir temizlenene kadar artacağa benziyor.

Türkiye KDP ile ise genellikle iyi ilişkilere sahip. Genellikle diyoruz çünkü Eylül 2017’deki referandum süreci gibi IKBY’nin tek taraflı adım attığı dönemlerde Türkiye-IKBY ilişkileri de yer yer gerildi. Ancak iki taraf bu süreçleri karşılıklı çıkarlar ekseninde aşmayı bildi. Artık KDP, Türkiye’nin Irak’ta merkezi yönetim ve anayasanın izin vermediği tek taraflı ve oldu-bittiye getirilen ayrılıkçı girişimlere karşı tepki göstereceğini fark etmiş olmalı. Bununla beraber Türkiye ve IKBY ekonomi ve güvenlik alanlarında karşılıklı çıkarlar geliştirebilen, bu alanlarda işbirliği yapabilen aktörler. Ticaret iki tarafa da kazandırırken PKK’nın Irak ve Suriye’deki varlığı iki taraf için de bir güvenlik tehdidi. Özetle, Türkiye’nin Irak projeksiyonunda PKK’ya yer yok.

Irak merkezi yönetimi Erbil idaresiyle bölgesel yönetimin yetkileri ve sınırları konularında sık sık ihtilaflar yaşasa da son süreçte ikili ilişkilerde yapıcı bir hava hissediliyor. Irak Başbakanı Kazımi’nin hafta içi Türkiye’ye yaptığı ziyaret Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı ortak açıklama da gösteriyor ki Irak merkezi yönetimi Türkiye ile de iş birliği geliştirmeye son derece önem veriyor. Türkiye’nin de Erbil ve Bağdat yönetimlerine karşı bu yapıcı tutumu Irak’ın toprak bütünlüğü ve iç huzuru için son derece önemli. Son 30 yılı savaşlarla heba edilen Irak’ın yeni bir iç savaşa sürüklenmesi Türkiye, Irak ve Erbil yönetimlerinin üçünün de kaçınmak istediği bir durum. Nitekim Bağdat ve Erbil yönetimleri, aralarında yaşanan bütçe paylaşımı sorunlarına rağmen Irak-Türkiye-Suriye üçgenindeki Sincar bölgesinde Ekim ayı içinde anlaşmaya vararak PKK’nın bu bölgeden çıkarılması için harekete geçmişti.

Bu anlaşma, Türkiye’yi memnun eden bir gelişme elbet. Umulur ki Türkiye’nin Sincar bölgesinde de PKK’ya yönelik biraskeri harekat düzenlemesine gerek kalmadan, Irak buradaki PKK varlığını kendi imkanlarıyla sonlandırabilir.

Türkiye ve Irak’ın tutumlarına değindikten sonra bir de Erbil yönetimine bakalım. Bir yandan yaşadığı bütçe sorunları ve bölgede baş gösteren kitlesel protestolar, diğer yandan PKK’nın bu protestoları manipüle ederek kendi etki alanını genişletmeye çalışması KDP’yi oldukça rahatsız etmekte. Bu da yetmezmiş gibi PKK’nın uzun bir süredir Irak topraklarında üslenmiş olması, buradan Türkiye’ye yönelik terör eylemleri gerçekleştirmesi ve Türkiye’nin sınır güvenliği için PKK terörüyle kaynağında yani Irak’ta mücadele etmesi Erbil’i PKK’ya karşı tavır geliştirmeye itti.

Bölgedeki gelişmeler Erbil yönetiminin terörle mücadele konusunda Türkiye ile birlikte tavır aldığını göstermekte. Kaldı ki KDP ile PKK arasındaki gerilimin tek sebebi PKK’nın Türkiye’ye yönelik terör eylemleri de değil. Bu iki tarafın Suriye’deki uzantıları ENKS ve PYD de Suriye’de bir güç mücadelesi içerisinde. Gün itibarıyla Suriye’deki bu mücadelenin avantajlı tarafı arkasında Amerikan desteğini hisseden PYD. Ancak bu desteğin de sınırları var. Bu destek Türkiye’nin Afrin ve Rasulayn-Tel Abyad bölgelerini PYD’den temizlemesine mani olamadı. Türkiye’nin gelecekteki muhtemel sınır ötesi harekatlarının önünü kesmek isteyen ABD, Suriye’de PYD ile ENKS arasında bir diyalog zemini kurmaya çalışsa da PKK ve KDP’nin onayı olmadan böyle bir birliktelik kurmak mümkün değil. Irak’ta PKK ile KDP arasında tırmanan gerginlik Suriye’de PYD ile ENKS arasındaki ihtilafı çözmeye çalışan Amerika’nın da başarı ihtimalini günden güne azaltıyor.

Görünen o ki ABD’nin PYD’yi PKK’dan ayrı bir oluşum gibi sunma ve Suriye’deki diğer Kürt fraksiyonları da PYD içinde eritme projesi artan KDP-PKK gerilimiyle giderek zorlaşıyor. Son bir hafta içerisinde Duhok’ta PKK ve IKBY güçleri arasında yaşanan çatışmada bir peşmerge hayatını kaybetti. Bu çatışmadan iki gün sonra, geçtiğimiz Çarşamba gecesi ise Suriye’den Irak’a geçmeye çalışan PYD unsurları KDP peşmergeleri tarafından engellendi. Olayın ardından, KDP kaynaklarına göre, sayısı 56’yı bulan PYD militanları bir peşmerge karakoluna saldırı düzenleyerek burayı ele geçirmeye çalıştı. Bu şartlar altında KDP, IKBY topraklarının Türkiye ile PKK arasında bir çatışma alanı olmasını kabullenip olayları kenardan izlemek ile PKK’ya karşı verilen mücadeleye bilfiil katılarak bir an önce IKBY topraklarında güvenlik ve huzuru tesis etmek arasında bir tercih yapmak durumunda.

[Sabah, 19 Aralık 2020]

Etiketler: