Analiz: Sosyal Politikalarda Uygulayıcı Aktör Olarak Belediyeler

Analizde “sosyal belediyecilik” anlayışı olarak kavramsallaşan mevcut yerel yönetim uygulamaları değerlendirilmiştir.

Türkiye’de sosyal politikalar kurumsal kimliğini 2011’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasıyla elde etmiştir. Bu tarihe kadar fiili olarak birçok kurum ve kuruluş sosyal politika uygulamalarını gerçekleştirmesine rağmen bunlar burs, gıda, yakacak, kıyafet ve eğitim yardımı, Yeşil Kart ve aşı hizmeti olarak somutlaşmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulmasıyla birlikte sosyal yardımlar başta olmak üzere bu alandaki uygulamalar bir çatı altına toplanmıştır. Eğitim, sağlık, barınma, gıda, istihdam ve güvenlik gibi birçok konuyu, yoksul, çocuk, engelli ve yaşlı farklı sosyoekonomik kimlikleri ve özellikleri içeren bu alan uygulama çeşitliliğini de beraberinde getirmiştir. Bu çeşitlilikten dolayı sosyal politika kapsamına giren uygulamaları gerçekleştiren birçok aktör bulunmaktadır. Belediyeler ise yönetim ve teknik özellikleri ve vatandaşa doğrudan ulaşabilme imkanları açısından diğer kurum ve kuruluşlardan ayrışmaktadır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994’te İstanbul büyükşehir belediye başkanı olmasından sonra belediyenin temel görevleri arasında olan su, altyapı ve yol hizmetlerinde görülen olumlu dönüşüm Erdoğan’ın halkla kurduğu iletişimle birleşince farklı bir belediyecilik anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu anlayış sosyal politika uygulamalarıyla somutlaşmıştır. Yirmi beş yıllık dönemde İstanbul’un yönetimi rol model alınarak Türkiye’deki tüm il ve ilçelerde sosyal politikalar belediyelerin önem gösterdiği bir hizmet alanına dönüşmüştür. Belediyelerin vatandaşın doğrudan ulaşabildiği bir kurum olması, ihtiyaç ve taleplerinin hızlı bir şekilde değerlendirilmesi ve karşılanması sosyal politika uygulama sürecinde ihtiyaç duyulan özelliklerdir. Hizmet beklentilerinin değişmesi ve sosyal politikaların uygulanmasında gerekli özelliklere sahip olması belediyeleri bu alanda önemli bir aktör haline getirmiştir.

Değişen ve dönüşen ekonomik ve sosyal yaşam belediyelerin sosyal politika aktörü olmasının sebebidir. Sosyal belediyecilik anlayışı olarak kavramsallaşan bu değişim analizde mevcut durumdaki uygulamalarla değerlendirilmektedir. Belediyelerin sosyal politika alanında daha fazla sorumluluk alması gerektiği belirtilirken uygulamaların ekonomik ve sosyal fayda oluşturması için öneriler de sunulmaktadır. Merkezi yönetimin makro düzeyde belirleyeceği politikaların yerelde olumlu çıktıya dönüşebilmesi adına belediyelerin uygulayıcı aktör olarak daha fazla inisiyatif alması gerekliliği vurgulanmaktadır.

Etiketler: