Lehman Brothers’ın iflas edip dünyanın Küresel Finans Krizi gerçeğiyle yüzleşmeye başlamasının ardından on yıl geçmiştir. Krizin ardından politika yapımı açısından ön plana çıkan aktörlerin başında G20 gelmektedir. G20, Küresel Finans Krizi’nin etkilerini azaltması ve yeni krizleri önleyecek reformlara öncülük etmesi beklenen bir platformdur. Ancak son birkaç yıldır liderler zirvelerinde küresel siyasete dair konuların giderek daha fazla ağırlık kazanması ülkeler arasındaki fikir ve çıkar farklılıklarını daha da derinleştirerek G20’nin etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır. Son yıllardaki küresel yönetişim meselesinde uzlaşının sağlanamadığı zirveler daha sönük geçmekte ve sonuç bildirgeleri iyimserlikten uzak kalmaktadır. Yerleşik ve yükselen güçler arasındaki küresel reform önceliklerinde görülen ayrışmalar daha belirgin hale gelmiştir. Küresel finansal mimarinin yeniden şekillenmesine pozitif katkılar sağlasa da kurumsal bir sekreterya ve yaptırım gücüne sahip olmayan G20 vaat ettiği birçok politikayı hayata geçirememiştir. Bu da küresel ekonominin gidişatında iyimser beklentilerin yerini hayal kırıklıklarına bırakmasına sebep olmaktadır.
Bu yıl G20 dönem başkanlığını devralan Arjantin, Liderler Zirvesi’nin ilk kez Güney Amerika’da düzenlenmesine öncülük etmektedir. Buenos Aires’te yapılan zirvenin ana teması “adil ve sürdürülebilir bir kalkınma için fikir birliği sağlamak” olarak belirlenmiştir. G20 dönem başkanı Arjantin bu tema kapsamında “çalışma hayatının geleceği”, “kalkınma için altyapı” ve “sürdürülebilir gıda geleceği” şeklinde özetlenebilecek üç öncelik saptamıştır. Her ne kadar Arjantin hem kıtanın sesi olma hem de gelişmekte olan ülkelerin kalkınma meselesini gündeme getirme fırsatı taşısa da bu zirvenin odağında ABD’nin geleneksel müttefiklerini karşısına alma pahasına izlediği korumacı politikalar, ABD-Çin arasında karşılıklı misillemelerle sürdürülen ticaret savaşı ve İran yaptırımları bulunmaktadır. Bu analiz Arjantin dönem başkanlığında gerçekleşen G20’nin 2018 ajandasını, Küresel Finans Krizi’nin üzerinden geçen on yıl sonrasında zirvenin küresel ölçekli yapısal sorunları çözmede ve küresel ekonomiye destek olmada ne derece başarılı olduğunu ve G20 ile ilgili yaşanan hayal kırıklıklarını ele almaktadır.
Etiketler:
- Analiz
- Dış Politika
- Ekonomi
- 2008 Küresel Ekonomik Krizi
- 28 Mayıs 2013 Taksim Gezi Parkı Olayları
- 3D Yazıcı
- ABD
- ABD Federal Rezerv Bankası (FED)
- ABD Yaptırımları
- ABD-Çin İlişkileri
- Almanya
- Amerikan Hegemonyası
- APEC
- Arjantin
- Arjantin G20 Zirvesi
- Asya Altyapı Yatırım Bankası
- Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği
- Avrupa
- Avrupa Birliği (AB)
- Bölgesel Aktörler | Küresel Aktörler
- Bretton Woods Sistemi
- Brezilya
- BRICS
- Buenos Aires
- Çin Halk Cumhuriyeti
- Dijital Teknoloji
- Diplomasi
- Dodd-Frank Yasası
- Donald Trump
- Dördüncü Sanayi Devrimi
- Dünya Bankası
- Dünya Ekonomisi ve Ticareti Büyüme Oranları
- Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
- Ekonomik Büyüme
- Ekonomik Yaptırımlar
- Endüstri 3.0 | Sanayi 3.0
- Endüstri 4.0 | Sanayi 4.0
- Fransa
- G20
- G20 Maliye Bakanları ve Merkez Başkanları Toplantısı
- G20 Nedir
- G20 Ticaret ve Yatırım Bakanları Toplantısı
- G20 Ülkeleri
- G20 Ülkelerinde Ekonomik Büyüme
- G20 Ülkelerinin GSYH Değerleri
- G20 Zirvesi
- Gabriel Zucman
- Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ)
- Gezi Parkı Eylemleri
- GSYH
- Güney Afrika
- Hindistan
- İran
- İran Yaptırımları
- İtalya
- Japonya
- Kırım
- Korumacılık
- Küresel Ekonomi
- Küresel Ekonomik İstikrar
- Küresel Ekonomik Kriz
- Küresel Finans
- Küresel Ticaret Savaşları
- Latin Amerika
- Lehman Brothers
- Negatif Büyüme
- Obama Yönetimi
- Sanayi Devrimi
- Savaş
- SETA
- SETA Analiz
- SETA Çalışmaları
- SETA PDF
- Sürdürülebilir Gıda
- Türk Dış Politikası
- Türkiye
- Türkiye-Arjantin İlişkileri
- Türkiye-Latin Amerika İlişkileri
- Üçüncü Sanayi Devrimi
- Ülkelerin Aldığı Korumacı Önlemler
- Uluslararası İlişkiler
- Uluslararası Para Fonu (IMF)
- Xi Jinping
- Yaptırımlar
- Yeni Ekonomi Programı (YEP)
- Yeni Kalkınma Bankası
- Yenilenebilir Enerji