11-12 Temmuz arasında Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşen tarihi NATO zirvesi beklendiği gibi geçti. Zirvede Ukrayna’nın gelecekteki muhtemel NATO üyeliğine dair herhangi bir tarih verilmedi. Benzer şekilde Ukrayna’nın hangi şartlar altında İttifaka katılabileceği belirtilmedi. Buna karşın NATO müttefikleri ile Ukrayna arasındaki iletişim ve iş birliğini artırmak için NATO-Ukrayna Konseyi kuruldu. Aynı zamanda Ukrayna’nın gelecekteki muhtemel üyeliği doğrultusunda Üye Eylem Planı’ndan muaf tutulacağı açıklandı. Diğer taraftan Rusya’nın İttifaka yönelik en büyük ve direkt tehdit olduğu tekrarlanırken Çin’in hırsları ve zorlayıcı politikalarının Avro-Atlantik bölgesi için bir meydan okuma teşkil ettiği vurgulandı. Geçtiğimiz yıl Madrid zirvesindeki üçlü muhtırada olduğu gibi bu yılki zirve kapsamında da İsveç’in NATO üyeliği hususunda önemli bir gelişme yaşandı ve Türkiye, İsveç’in İttifaka katılımını destekleyeceğini açıkladı.
Bu analizde söz konusu hususların arka planı ve onları yönlendiren dinamikler ele alınmıştır. Buradan hareketle başta Avrupa’nın savunulması olmak üzere uluslararası güvenlik bakımından oluşabilecek sonuçlar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Türkiye’nin pozisyonu ve muhtemel öncelikleri tartışılmıştır.
Etiketler:
- Analiz
- Güvenlik
- Strateji Araştırmaları
- Açık Kapı Politikası
- Avrupa
- Avrupa Birliği (AB)
- Diplomasi
- İsveç
- İsveç Başbakanı
- İsveç ve Finlandiya'nın NATO Üyelik Onayı
- Jens Stoltenberg
- Lider Diplomasisi
- Litvanya
- NATO
- NATO Zirvesi
- Normalleşme
- Recep Tayyip Erdoğan
- SETA
- SETA Analiz
- SETA Çalışmaları
- SETA PDF
- Türk Dış Politikası
- Türkiye
- Türkiye Dış Politikası
- Türkiye-NATO İlişkileri
- Uluslararası İlişkiler
