31 Ocak 2019 | Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan AK Parti 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri Manifestosu'nda, yeni dönemdeki belediyecilik anlayışı ve millete taahhütler 11 başlık altında sıralandı.

AK Parti Yerel Seçimler Manifestosu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da yayınladığı yerel seçim manifestosu ile vizyon ve hedeflerini süreklilik içerisinde açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da yayınladığı yerel seçim manifestosu ile vizyon ve hedeflerini süreklilik içerisinde açıkladı.

Manifestoda katılımcılık vurgusu dikkat çekmektedir. Türkiye küresel güç değişimlerinin yaşadığı bir dönemde, Suriye ve terör sorunuyla beraber güvenlik endişelerinin belirleyiciliği arttı. Erdoğan açıkladığı yeni manifestoda katılımcılık vurgusuyla bu baskıyı yerel yönetimler düzeyinde dengelemeyi hedeflemektedir. Gönül belediyeciliği ile altını çizdiği yeni belediyecilik anlayışı doğrudan vatandaşla iletişimi güçlendirmeyi, halkın sesi olabilmeyi ve kalplere dokunan bir yönetim anlayışını ortaya koymaktadır. Açıkladığı 11 ilkeden Halkla birlikte yönetim ile tasarruf ve şeffaflık başlıkları yine bu hedefe atıfta bulunmaktadır.

***

Manifesto, gelecek vizyonunu ise “benzersiz şehirler, akıllı şehirler ve değer üreten şehirler”başlıkları altında öne çıkarmaktadır. Dünyadaki rekabetin önemli bir ayağı şehirler boyutunda gerçekleşmektedir. Şehirler bir yönden yerel kimliklerini geliştirirken diğer yandan da evrensel bilgi ile buluşup değer üretmek durumundadır. Diğer bir ifadeyle benzersiz şehirlerin inşası “yerel ile evrenselin” etkili ve bereketli sentezinden doğabilecektir. Evrensel birikimden istifade ile, yapay zeka, makine öğrenmesi, veri madenciliği ile şehirlerin trafik ve ulaşım sorunları daha kolay çözülebilir. Yine bu yaklaşımla su, kanalizasyon, enerji gibi alt yapı ihtiyaçları çok daha verimli, az maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde inşa edilebilir. Akıllı şehirler “zor sorunların” verimli, etkili ve ekonomik çözümlerini de sunabilmektedir.

Değer üreten şehir gelecek vizyonunun en önemli hedeflerinden bir tanesidir. Bu hedefe ulaşabilmek için yerel yönetimlerin 21. yüzyıl becerileri kuşanmış bireyler yetiştirebilme için eğitime yatırım yapması gerekmektedir. Şehirlerin geleceğini özgüveni yüksek, iletişim becerileri gelişmiş, ekip çalışma yetkinlikleri güçlü, girişimci, yaratıcı, tasarım güçleri yetkin insanlar inşa edecektir. Bu ise şehirde sunulan eğitimin kalitesinden geçmektedir. Bundan dolayı yerel yönetimler geleceğin benzersiz, değer üreten akıllı şehirlerini inşa edebilmek için kentin eğitim kalitesiyle, okullar ve mahalleler arası eğitimde kalite farklarıyla daha yakından ilgilenmek durumundadır. Yerel yönetimler vatandaş memnuniyetine ulaşmak için eğitim alanında da sonuç alan, etkili yeni somut hizmetler ve uygulamalar üretmek durumundadır. Gelinen noktada belediye başkanları, şehrin diğer liderleriyle el ele verip, şehirlerinin geleceklerini, rekabet güçlerini, insan kaynaklarını ve mali kaynaklarını beraber üretmek durumundadır. Bu noktada belediye başkanlarının liderlik özellikleri ve şehrin ortak aklını oluşturabilme kapasiteleri çok daha önemli hale gelmektedir.

***

Manifestonun insan odaklı yaklaşımı ise “şehir planları, çevreye saygılı şehirler, sosyal belediyecilik ve yatay şehirleşme” başlıkları ile öne çıkmaktadır. Yatay şehirler insanların en kolay şekilde birbirleriyle iletişime geçmesi, ihtiyaçlarına rahatlıkla ulaşmasını, çocukların ve gençlerin doğal ortamlarda sosyalleşebilmesini temin edebilmektedir. Yeşil alanı yeterli yatay şehirler tatmin olmuş, mutlu birey ve ailelerin en büyük ihtiyacıdır. Çevreye saygılı şehirlervurgusu şehirlerin içinde bulunduğu doğanın, kaynakların, bitki ve canlıların korunumuna özel bir önem verileceğini göstermektedir. Şehirde üretilen atıkların en modern ve verimli yöntemlerle bertarafı ise yine vurgulanmaktadır. İnsanın mutluluğu ve huzuru çevresiyle kurabildiği anlamlı ilişkiyle yakından alakalıdır. Sosyal belediyecilik Ak parti insan odaklı anlayışının yansıdığı en güçlü alanlardan biridir. Gelinen noktada sosyal belediyecilik alanında ise yeni nesil hizmetlerin üretilmesi ihtiyacı vardır. Sosyal yardımların ötesinde, bireyi üretken kılan, şehrin anlamlı parçası haline dönüştüren yeni politika ve uygulamalar üretilebilmelidir. Huzur ve mutluluğun sosyal bir yaşamdan geçtiği bilinciyle aileyi güçlendiren, aileyi bir üretim noktasına dönüştüren politikalara ihtiyaç vardır. Türk toplum yapısına da uygun bir şekilde “aile refahı ve kalkınması” perspektifinden sosyal belediyecilik geliştirilebilmelidir. Kadınlar ve yaşlılar sadece temel ihtiyaçlarının karşılanmasını değil katkı veren bir şekilde sevdikleri ve sevenleriyle beraber şehirde mutlu yaşamak istemektedir. Gençler sosyal yardımın ötesinde “hayatta kendilerini başarılı kılacak becerileri kazanıp” üreterek mutlu olmak istemektedir. Gençler üreten bireyler olarak aileleriyle mutlu bir şekilde yaşamak istemektedir.

***

Deprem gibi doğal afet risklerinden dolayı ihtiyaç duyulan kentsel dönüşüm de manifestoda vurgulanmaktadır. Yine “altyapı ve ulaşım” başlıkları da vurgulanmaktadır. Yakın bir gelecekte şehirlerin ulaşım ve altyapı sorunlarının önemli ölçüde çözüleceği bildirilmektedir.

Tüm bu yaklaşımların kendisini göstereceği yer ise “şehir planlarıdır“. Şehir planları kentlerin coğrafi gelişim anayasalarıdır. Manifesto bundan dolayı bunu ayrı bir başlık olarak vurgulamaktadır. Şehir planlarında uzun vadeli ihtiyaçların göz önüne alınacağı ve katılımcı bir şekilde hazırlanacağı vurgulanmaktadır. Çünkü şehir planları yaşayan vatandaşların ihtiyaç, beklenti, özlem ve hayallerinin yansıması gereken ana plandır.

Yerel yönetimler bu ilkeler ışığında seçim kampanya sürecinde kendi yerel özelliklerine ve kimliklerine uygun proje, hizmet ve uygulamaları vaad etmek durumundadır. Seçimden sonrada bunları başarıyla uygulamaları mutlu, huzurlu, bir, bütün ve güçlü Türkiye’ye yapılacak en büyük katkıdır.

[Fikriyat, 6 Şubat 2019]

Etiketler: