2023 Seçimlerine Doğru Verilerle Gençlik

Verilerle Türkiye'de gençlik.

“Gençlik”, Türkiye’de özellikle de 2023 seçimleri bağlamında ön plana çıkarılan konuların başında gelmektedir. Gençlerin yaşam tarzları, talepleri, siyasal tercihleri ve katılımları bu bağlamda tartışılan başlıca konulardır. Söz konusu tartışmalarda dikkat çeken hususlardan biri de gençlerin oldukça kaba bir genellemeye tabi tutulması ve ilgili argümanların tek tip bir gençlik tasarımı üzerinden üretilmesidir.

Öte yandan gençliğe yönelik birçok farklı tanım bulunmaktadır. Bu tanımlar sosyo-kültürel, ekonomik, demografik etmenlere göre farklılaşmaktadır. Fakat en geniş tanımıyla gençliğin, bireylerin çocukluk ve yetişkinlik arasındaki sürecini ifade ettiği kabul edilmektedir. Bu süreç ise kendi içinde birçok aşamayı içermektedir. Çocukluktan yetişkinliğe, eğitimden istihdama, bekârlıktan evliliğe, aile ile toplu yaşamdan kendi bireysel yaşamına geçiş, söz konusu aşamaların birkaçını oluşturmaktadır. Birden fazla aşamayı içeren bir süreç olması sebebiyle gençliğin, diğer yaş gruplarından çok daha hareketli olduğu ifade edilmektedir.

Gençlik tanımlarında bazı belirleyici hususlar bulunmaktadır. Bu anlamda biyolojik yaş, öne çıkan unsurlardan birisidir. Ancak gençlik, sadece yaş üzerinden tanımlanmamaktadır. Bu bağlamda gençlik, biyolojik yaşın yanı sıra ruh hali, nitelik ve performans olarak da ele alınmaktadır. Farklı belirleyici unsurların temel alınmasına bağlı olarak, gençliğin yaş aralığı birçok kültürde farklı şekillerde belirlenmiştir. Genel eğilime bakıldığında ise gençliğin 15-24 veya 15-29 yaş grubunda ele alındığı görülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise gençliğe ilişkin verileri hem 15-24 hem de 15-29 yaş grubu için ayrı şekilde vermektedir. [1]

Verilerle Türkiye’de Gençlik

Türkiye, dünyada sahip olduğu genç nüfus oranıyla dikkat çeken bir ülkedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 verilerine göre Türkiye’nin toplam nüfusu 85 milyon 279 bin 553’tür. Öte yandan en son açıklanan güncel verilere göre Türkiye’de genç nüfusun toplam nüfusa oranı yaklaşık yüzde 23’tür. TÜİK’in, bu seneki gençlik verileri henüz açıklanmamış olsa da geçen seneki verilere göre 15-29 yaş arasındaki genç nüfus sayısı 19 milyon 448 bin 188’dir.

Genç nüfusun kendi içindeki dağılıma bakıldığında yaşlar arasında nispeten dengeli bir dağılım bulunmaktadır. 15-19 yaş arasında olanlar genç nüfusun yüzde 32,1’ini; 20-24 yaş arasındakiler genç genç nüfusun yüzde 34,6’sını ve 25-29 yaş grubunun da yüzde 33,3’ünü oluşturmaktadır.

Yıllara göre değişimi incelendiğinde genç nüfusun 1990 yılından bu yana düşüş gösterdiğini söylemek mümkündür. TÜİK’in nüfus tahminleri bu oranların ilerleyen yıllarda da düşeceğini göstermektedir. Buna rağmen Türkiye, birçok Avrupa ülkesine kıyasla yoğun bir genç nüfusa sahiptir:

15-29 yaş grubundaki genç nüfus oranı İtalya’da yüzde 15; İspanya’da 15,4; Almanya’da yüzde 16,4; Fransa’da ise yüzde 17,4’tür. Bu oran Türkiye’de yüzde 23’e yükselmektedir.

Türkiye’deki genç nüfusun (15-29 yaş) eğitim ve istihdam verilerine bakıldığında 2022 yılı itibarıyla yüzde 1,1’inin ilkokul, yüzde 39,5’inin ortaokul; yüzde 33,7’sinin lise mezunu olduğu görülmektedir. Üniversite mezunu olan gençlerin oranı yüzde 21,1’dir [2]. Belirtmek gerekir ki TÜİK verilerinde gençlerin en son mezun olduğu okul esas alınmaktadır. Birçok genç hali hazırda eğitimine devam ettiği için ortaokul ve lise mezunlarının oranları yüksektir. İstihdam oranlarına bakıldığında ise gençlerin yüzde 41’inin istihdamda; yüzde 20’sinin ise işsiz olduğu anlaşılmaktadır [3].

Türkiye, dinamik nüfusu sebebiyle gençlik çalışmaları için önemli bir alan sunmaktadır. Bununla birlikte gençlik konusu birçok farklı dinamiği içerdiği için zengin bir tartışma zemini oluşturmaktadır. Bunlara karşın 14 Mayıs 2023 seçimlerinin yaklaşması sebebiyle gençlik tartışmalarının dar bir alana sıkıştığı ve gençlerin özellikle siyasal açıdan ele alındığı görülmektedir. Çoğunlukla sahip olduğu farklı sosyal ve kültürel unsurlar bir kenara bırakılarak gençler, sadece seçmen kitlesi olarak değerlendirilmektedir. Birçok siyasi aktör de gençleri bu şekilde hedef seçmen kitlesi haline getirmektedir. İlk bakışta bu durum her ne kadar gençlerin görünür kılındığı gibi algılansa da esasında gençlerin temel sorunlarını silikleştirmekte; gençlerin istek ve taleplerinin doğru bir anlaşılmasının önüne geçmekte ve “gençlik popülizmi” olarak adlandırılabilecek yüzeysel söylemleri beraberinde getirmektedir.

Gençlerin hedef seçmen kitlesi olarak gündeme gelmesindeki en önemli neden, ilk kez oy kullanacak genç seçmen sayısı üzerinden üretilen spekülasyonlar olmuştur. Bu bağlamda bilhassa Z kuşağı ve bu kuşağın tercihleri gündeme gelmiştir. Söz konusu ilk kez oy kullanacak genç seçmen sayısı ile ilgili birçok iddia öne sürülmüş; bu sayı ile ilgili iddialar 7 milyona kadar ulaşmıştır. Ancak geçtiğimiz günlerde Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan açıklama; ilk kez oy kullanacak genç seçmen sayısının yurt içinde 4 milyon 904 bin 672; yurt dışında ise 272 bin 646 olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla son seçimden sonra oy kullanmaya hak kazanmış ve ilk kez oy kullanacak toplam seçmen sayısı 5 milyon 177 bin 318’dir. 14 Mayıs seçimlerinde 64 milyon 113 bin 941 seçmenin oy kullanacağı bilinmektedir. İlk kez oy kullanacak genç seçmenler, toplam seçmenin yaklaşık yüzde 8’ini oluşturmaktadır.

Aslında her seçimde seçmenlerin bir kısmı 18 yaşını yeni doldurduğu için ilk kez oy kullanmaktadır. Fakat 2015 tarihinden bu yana yapılan seçimlere bakıldığında yoğun bir seçim dönemi yaşandığını söylemek mümkündür. Nitekim 2015’te 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin olmuş, akabinde 2017 referandumunun gerçekleşmiş, 2018’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılmış ve son olarak 2019 yerel seçimleri yaşanmıştır. Bu yoğun seçim trafiği ilk kez oy kullanacak seçmenlerin herhangi bir seçimde yoğunlaşmasının önüne geçmiştir. 2019 ve 2023 seçimleri arasındaki 4 senelik seçimsiz süre, doğal olarak ilk defa oy kullanacak seçmen sayısının toplamda artmasına sebep olmuştur. 2023 seçimlerinde genç seçmenin bu kadar fazla tartışılmasındaki en önemli nedenlerden biri de budur.

Sonuç olarak Türkiye’deki gençlik tartışmaları, son dönemlerde çoğunlukla siyasal katılım ve oy verme tercihleri üzerinden gerçekleşmektedir. Bu durumda 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanacak genç seçmen sayısının etkisi büyüktür. Dolayısıyla gençler, son zamanlarda çoğunlukla oy tercihleriyle gündeme gelen bir seçmen kitlesi olarak ele alınmaktadır. Bu ise gençlerin tam olarak anlaşılmasının önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Üstelik bu süreç, ilk defa oy kullanacak seçmen sayısının fazlalığı üzerinden tartışılmakta, diğer genç seçmen kümeleri dahi geri plana itilmektedir.

[1] Bkz: Türkiye İstatistik Kurumu, İstatistiklerle Gençlik, (Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara: 2022).

[2] Türkiye İstatistik Kurumu, İstatistiklerle Gençlik, (Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara: 2022), s.20.

[3] Türkiye İstatistik Kurumu, İstatistiklerle Gençlik, (Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara: 2022), s. 26.

[Sabah, 30 Nisan 2023]

Etiketler: