SETA > 5 Soru |
5 Soru AYM'nin Kritik Kararı ve Dershane Tartışmaları

5 Soru: AYM'nin Kritik Kararı ve Dershane Tartışmaları

Dershanelerin dönüşümü ve sayılarının azaltılması Türkiye'de nitelikli eğitim çıktılarının alınabilmesi için kaçınılmaz bir süreçtir. AYM'nin almış olduğu karar bu durumu değiştirmeyecektir.

YaygınlaÅŸmaya baÅŸladığı 1970’li yıllardan itibaren Türkiye eÄŸitim sisteminin en fazla tartışılan konularından olan özel dershaneler, Anayasa Mahkemesinin 1 Eylül’de dershanelerin dönüÅŸtürülmesini öngören yasayı, oyçokluÄŸuyla iptal etmesi üzerine gündemdeki yerini yeniden aldı. Konunun ayrıntılarını SETA AraÅŸtırmacısı Ä°pek CoÅŸkun yorumladı.

1. Dershane tartışmalarının çıkış noktasını ve arka planını dikkate aldığımızda, Parlamentonun yapmış olduÄŸu bir düzenlemenin AYM tarafından iptale konu edilmesi ne anlama geliyor?

Anayasa Mahkemesinin hukuken Meclis tarafından yapılan düzenlemelerin Anayasaya uygunluÄŸunu denetleme yetkisi vardır. Dershane kararı da bu baÄŸlamda verilmiÅŸtir. Henüz gerekçeli karar yayımlanmamıştır ancak yapılan açıklamaya göre AYM, Anayasa’nın 13, 42 ve 48. maddelerinde yer alan eÄŸitim-öÄŸretim ve çalışma hürriyeti haklarının ihlali nedeniyle bu kararı vermiÅŸtir. DönüÅŸüm sürecinde önemli bir aÅŸama kat edilmiÅŸken bu karar yeni bir karmaÅŸanın yaÅŸanmasına neden olacaktır. Bunun sonuçları ile mücadele etme konusunda Milli EÄŸitim Bakanlığı'nın çok daha sistematik bir yol haritasına ihtiyacı olduÄŸu açıktır.

2. Dershanelerin dönüÅŸümü için sunulan yol haritasının ve eÄŸitim sistemi içerisinde dershanelere duyulan toplumsal talebin alınan kararda pozitif etkisi olabilir mi?

Dershanelerin varlığı noktasında sorumlu bir hükümetin hiçbir ÅŸey yapmamasını beklemek Türkiye gibi sosyal ve ekonomik hedeflerini yüksek tutan bir ülke için kabul edilemez bir tutum olacaktır. Elbette bu sorunun masaya yatırılması ve çözüm için farklı alternatiflerin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Süreçte Bakanlık kanadı açısından dershanelerin dönüÅŸümü baÄŸlamında alternatiflerin yetersizliÄŸi ve zaman sorunu olduÄŸu ifade edilebilir. Ayrıca sürecin kamuoyuna yeteri kadar açıklanamamış olması ve dershanelerden dönüÅŸen temel liselerin bir pilot uygulama süreci geçirmeksizin pek çok lisenin son sınıf öÄŸrencilerini bünyesine almaya baÅŸlamış olması, nitelikli ve çağı yakalayan bir eÄŸitim sistemine sürdürülebilir politikalarla ulaÅŸma hedefini zorlayacaktır.

3. Kararın zamanlamasını nasıl yorumluyorsunuz? Bu denli geç alınmış olması ne gibi sorunlara ve maÄŸduriyetlere sebebiyet verebilir?

Esas konu bu aslında. Çok zamansız bir karar oldu. 17 Nisan 2014 tarihinde AYM, CHP’nin dershanelerin kapatılmasını da kapsayan 6528 sayılı Milli EÄŸitim Temel Kanunu’nda deÄŸiÅŸiklik yapan kanunun bazı maddelerinin yürürlüÄŸünün durdurulması istemlerini reddetmiÅŸti. Bu kararın üzerinden bir yıl geçtikten sonra önceki kararla çeliÅŸkili bir karara varılmıştır. EÄŸitimle ilgili her kararda olduÄŸu gibi bu karar da oldukça geç verilmiÅŸtir ve bu, süreci daha karmaşık hale sokacaktır. Zira yaklaşık 400 dershane bu süreçte kapanmış, yaklaşık 600 dershane ise temel liseye dönüÅŸmüÅŸtü ve 2 binin üzerinde dershane de dönüÅŸüm için baÅŸvuruda bulunmuÅŸtu. Temel liseye dönüÅŸen okullara pek çok öÄŸrencinin kayıt yaptırdığı bilinmektedir. Okulların kararla birlikte yasal geçerliliÄŸinin ortadan kalkması bu öÄŸrencilerin maÄŸduriyet yaÅŸama riskini ortaya çıkarabilir. Kayıtla birlikte veliler okullara para ödedikleri için bu paraların iadesinin mümkün olup olmayacağı belirsizdir. Bununla birlikte MEB pek çok dershaneye dönüÅŸüm için teÅŸviklerde bulunmuÅŸ, bu teÅŸvikler kapsamında arsa tahsisleri yapılmıştır. Bu durumda okulların nasıl bir yol izleyeceÄŸi ve teÅŸviklerin geri alınıp alınmayacağı da net deÄŸildir. Ayrıca dershanelerde 6 yıl çalışmış öÄŸretmenler için Bakanlık tarafından açılan 3 bin 121 kadroya 1 Temmuz’da baÅŸvuru alınmaya baÅŸlanmıştı. Çok sınırlı maaÅŸlarla ve zor ÅŸartlarda dershanelerde öÄŸretmenlik yapan bu kiÅŸiler için de önemli bir fırsat kaçırılmıştır.

4. Alınan karar neticesinde, dershanelerin doÄŸmasına sebebiyet veren milli eÄŸitim kararları ve merkezi sınavlara iliÅŸkin kökten bir sorgulama süreci baÅŸlar mı?

Bu süreçte yapılabilecek en büyük stratejik hata sınavların sorgulanmasıdır. Dershanelerin kaldırılması için sınavların kaldırılmasını telkin eden her türlü açıklama risklidir ve soruna çok yüzeysel bakıldığını gösterir. Milli eÄŸitim kurumlarına alternatif olarak ortaya çıkan dershaneler iyi eÄŸitim veren deÄŸil “sınava yönelik iyi eÄŸitim veren” kurumlardır. Bu çerçevede milli eÄŸitim okullarındaki müfredatla sınav müfredatı arasında daha sıkı baÄŸ kurulması gerekir. Ayrıca lise sınavlarında dershaneye talebi azaltmak için sınavla öÄŸrenci alan okul sayısının azaltılması gerekmektedir. Bununla birlikte sınavlardan ziyade Milli EÄŸitim Bakanlığı'nın okullardaki eÄŸitim kalitesini izleyecek ve geliÅŸtirecek güçlü araçlara ihtiyacı vardır. ÖrneÄŸin Amerika’da 4, 8 ve 12. sınıflarda sadece öÄŸrencilerin akademik baÅŸarı düzeylerini ölçmeyi hedefleyen NEAP adında izleme sınavları yapılır. Buna benzer sınavları Milli EÄŸitim Bakanlığı geçmiÅŸte yapmış ancak sürdürememiÅŸ ve sonuçlarını yeterli düzeyde politikalarına yansıtamamıştır. Dolayısıyla öÄŸrencilerin akademik durumları sadece TEOG ya da üniversite sınavları marifeti ile izlenmemelidir. Akademik baÅŸarı düzeylerinin artırılması ve dershaneye olan ihtiyacın ortadan kalkması amacıyla daha erken uygulamaların ortaya konulması sorunların birikmemesi açısından oldukça önemlidir.

5. Gelinen noktada Milli Eğitim Bakanlığı'nın yol haritası nasıl olmalıdır?

Dershanelerin dönüÅŸümü ve sayılarının azaltılması Türkiye’de nitelikli eÄŸitim çıktılarının alınabilmesi için kaçınılmaz bir süreçtir. AYM’nin almış olduÄŸu karar bu durumu deÄŸiÅŸtirmeyecektir. Ancak bunun daha tedrici bir yöntemle sürdürülmesi muhtemel krizlerin önlenmesi açısından önemlidir. Milli EÄŸitim Bakanlığı'nın bu süreçte dershanelerin okullara paralel bir yapı sergilememeleri amacıyla baÅŸlatmış oldukları takviye kurslarını güçlendirmeleri, hazırlanacak yeni yönetmeliklerle birlikte dershane açma kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi aileleri ve öÄŸrencileri maÄŸdur edebilecek hiçbir olumsuz uygulamaya izin vermemesi gerekmektedir. DönüÅŸümünü tamamlamış kurumların yeniden dershane olarak faaliyet göstermemesi için önlemler alınmalıdır. Son olarak öÄŸrencilerin okula alternatif olarak dershaneleri tercih etme eÄŸilimlerinin arkasında yatan nedenler araÅŸtırılmalıdır. 

[SöyleÅŸi: Zeynep Berre Özçelik]