Yunan’ın Yaz Kâbusu: Suriyeli ve Afgan Mülteciler

Uluslararası toplumun her geçen gün daha büyük bir insanlık dramına tanıklık ettiği mülteci sorunu; Yunanlıların ve İngilizlerin yaz kâbusuna dönüşmüş...

İngilizlerin prestijli ve yüksek tirajlı gazetesi Daily Mail, sınır komşumuzun vahim (!) boyuta ulaşan bu mülteci sorununu gündemine taşımış; “Suriyeli ve Afganlı kaçak göçmenlerin Kos’u iğrenç bir cehennem deliğine dönüştürdükleri” başlığı ve iddiası altında, uzunca bir süredir ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’ın, birincil gelir kaynağının ne denli büyük bir risk altında olduğundan bahsetmiş. Ana hatlarıyla iki farklı açıdan işlenen haberde; Ada’ya sığınmış mültecilerin yaşadığı sefalet trajik fotoğraflarla yansıtılırken, yabancı turistlerin mültecilere karşı önyargılı ve hoşnutsuz tutumları, şaşkınlık yaratacak biçimde gözler önüne serilmiş. Hatta ileri kaygı düzeyini bizatihi kamçılamak istercesine, İngiliz tatilcilerin gittikçe ‘mülteci kampına’ dönüşen Kos Adası’nda tatil yapmaktan son derece rahatsızlık duyduklarına; mültecilerin varlığından kaynaklı nedenlerle, Yunan adalarının artık eğlence ve dinlence arayanların tercih edeceği bir atmosfer barındırmadığını dillendiren çarpıcı mülakatlara sık sık yer verilmiş…

Elbette ki, Daily Mail’in haberini önemli kılan; İngilizlerin, bu ve bundan sonraki yaz aylarında Yunan adalarına alternatif, hangi turistik destinasyonları tercih edip etmeyecekleri ile alakalı değildir. Bu haber üzerinden ulusal ve uluslararası kamuoyunun dikkatinin çekilmesi ve aslında, bir yönüyle sorgulanması gereken hususlar şunlardır:

İlki, haberde Suriyeli mülteci sorununun, acilen çözüme kavuşturulması gereken ‘insan odaklı güvenlik meselesi’ yerine; daha ziyade turizm trendini belirleyici bir unsur veyahut ekonomik kaynaklarda sapmaya yol açabilecek bir faktör olarak lanse edilmesidir. İngiltere gibi sürekli insan hak ve hürriyetleri, demokrasi ve hukukun üstünlüğü vurgusu yapan bir AB ve NATO üyesi ülkenin; günlük olarak yayımlanan ‘ilk’ gazetesi ve hâlihazırda dünyanın ‘ikinci büyük’ İngilizce haber sitesi olan Daily Mail’de, mevzubahis ilkeleri hiçe sayan söylemleri ihtiva eden bir haberin yayınlanmasından derin hicap duyulmalıdır. Zaten yeme, içme, giyinme gibi farklı konulara temas ederek; Suriyeli ve Afganlı mülteciler ile yerli ve yabancı turistlerin yaşam tarzlarını kıyaslayan fotoğrafların alt alta sunulması ya da başı kapalı mülteci kadınların sahil kenarlarında gezdiklerinden bahsedilmesi gibi manidar yorumlara yer verilmesi yüzünden milyonlarca insan habere tepki göstermiştir. Bu açıdan bakıldığında, mülteci meselesine yaklaşımda özellikle insani değerlerde farklı bir vurdumduymazlık ve indirgemeci boyut söz konusudur. Bu da Türkiye gibi tarih boyunca mültecilere ev sahipliği yapmış bir NATO ülkesinin hâlihazırda Suriyeli mültecilere gösterdiği hassasiyet ve duyarlılığın, neden halen bazı yayın organlarında hiç yer bulmadığını anlamlandırmak açısından ziyadesiyle kâfidir.

İkincisi, haberin sonlarına doğru yer alan haritadan çıkarılabilecek örtülü fakat manalı bir mesaj vardır. Haritada Türkiye’nin çevre ülkeleri kırpılmış ve Yunanistan’a sınır dışı yollarla kaçan mültecilerin, tek güzergâh hattının Kos Adası’na 2 mil civarı uzaklığındaki Bodrum limanı ile Akyarlar sahilinden kalkan günlük feribot seferleriyle gerçekleştiği görüntüsü ön plana çıkarılmıştır. Her ne kadar bu yorum, sayfaya bakıp satır

Etiketler: