2014 yılının Ocak ayında beklenmedik bir ÅŸekilde yüzde 4,5’ten yüzde 10’a yükseltilen politika faizi konusunda tartışmalar devam ediyor. Aynı yıl içerisinde Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında toplam olarak 1,75 puan indirilen, AÄŸustos-Aralık döneminde ise sabit kalan ve halen yüzde 8,25 olan politika faiz oranının sebebi, içerde ve dışarıdaki ÅŸartların risk primini yükseltmesi ve enflasyonun artış trendini sürdürmesi olarak gösterilmiÅŸti.
Özellikle 17-25 Aralık giriÅŸimiyle ekonomide oluÅŸturulmak istenen tablo, faiz artışıyla tam anlamıyla olmasa da karşılığını bulmuÅŸ oldu. DiÄŸer yandan, küresel ekonomideki koÅŸullar ve döviz kurunun yükselmesi faiz oranının yüksek kalmasına neden olan diÄŸer ÅŸartlar olarak öne çıktı.
2014 yılının son çeyreÄŸinde ise petrol fiyatlarının düÅŸmesi ile Türkiye için pozitif bir durum oluÅŸtu. Petrol fiyatlarının yüzde 60’a yakın oranda düÅŸmesi, dünya ekonomilerini farklı yönde etkilemeye devam ediyor. Rusya, Ä°ran, Venezuela gibi ekonomilerini petrol gelirlerine baÄŸlayan ülkeler fiyat deÄŸiÅŸiminden ciddi oranda negatif yönde etkilenirken, diÄŸer taraftan Türkiye gibi petrol ithalatçısı olan ülkelere fiyat indirimi pozitif olarak yansıyor.
Hele de cari açık gibi yapısal bir problemin olduÄŸu, üretim maliyetinde en yüksek miktarın enerji kalemine ödendiÄŸi Türkiye’de, fiyatların düÅŸmesinin Türkiye ekonomisi için fırsata çevrilmesi gerekmektedir. DüÅŸen petrol fiyatlarının hem cari açığı azaltacağı hem de enflasyon oranını aÅŸağı çekeceÄŸi göz önüne alındığında, Merkez Bankası’nın faiz konusunda atacağı adımlarda daha rahat hareket etme imkânı olacaktır.
2014 YILINA GÖRE, 2015 ÇOK DAHA Ä°YÄ°
Küresel ekonomideki geliÅŸmelerin ulusal ekonomilerinde risk oluÅŸturmaması adına baÅŸta geliÅŸmekte olan ülkeler cesaretli ve kararlı davranmaktadırlar. Geçen hafta Hindistan enflasyonun düÅŸeceÄŸi beklentisiyle, üretim ve istihdam artışını saÄŸlamak adına faiz indirimine gitti.
GeliÅŸmekte olan ülke ekonomilerinin FED’in faiz artışı kararına kadar tüm fırsatları deÄŸerlendirme isteÄŸi, ülkeleri yatırımın ve üretimin önündeki birincil engellerden olan faiz indirimini gerçekleÅŸtirmeye itmektedir.
Dolayısıyla, yarın yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısından faiz indirimi beklentisinin yükselmesinde 2015 yılı ÅŸartlarının 2014’e göre çok daha iyi olmasının etkisi var. Petrol fiyatlarının düÅŸmesi sonucu baÅŸta enflasyon ve cari açıkta meydana gelen düÅŸme ile oluÅŸan yurt içi piyasa beklentileri de bu yönde.
DiÄŸer yandan Avrupa Merkez Bankası’nın parasal geniÅŸleme kararı da hem finansal kaynaklara kolay eriÅŸim adına hem de AB ülkelerindeki iyileÅŸme ile beraber ihracatın artma olasılığı birçok riskin azalmasına önemli ölçüde katkı yapacaktır. Yani, içerde ve dışarıda tüm koÅŸulların Türkiye lehine oluÅŸması faiz indirimi için önemli bir fırsat sunmaktadır.
Merkez Bankası’nın hassas noktası olan kurların harekete geçeceÄŸi öngörüsü, kararlarında kurumu biraz temkinli olmaya itiyor. Ancak, 2015 yılında mevcut petrol fiyatları ile enerji ithalatı için ödenecek faturanın düÅŸmesi, yani cari açığın yarıya inecek olması ve en önemlisi bütçe açığının beklentilerin altında gerçekleÅŸmesi Türkiye ekonomisinin daha rahat hareket edeceÄŸinin garantisini vermektedir.
Enflasyonun 2015 yılında hızlı ÅŸekilde düÅŸmeye devam edeceÄŸini, enflasyonun rahat ÅŸekilde OVP’de öngörülen yüzde 6,3 düzeyine ineceÄŸine yönelik beklentiler güçlü bir ÅŸekilde ifade edilmektedir. Petrol fiyatlarındaki düÅŸmenin ise pozitif etkisi gerçek manasıyla 2015 rakamlarına yansıyacak.
Özellikle de FED’in 2015 yılının ikinci yarısından sonra faiz artışı olasılığı güçlenmiÅŸken, içinde bulunduÄŸumuz ilk 6 aylık dönemi iyi deÄŸerlendirmek zorundayız.
BaÅŸbakan DavutoÄŸlu tarafından açıklanan ve baÅŸta cari açık sorununu, tasarruf yetersizliÄŸini ve dış kaynaÄŸa bağımlılık sorunlarını çözmeye dönük yapısal dönüÅŸüm programının hayata geçirilmesiyle kırılganlıkların azalacağı bu dönemde, yatırım ortamını ve ekonomik büyümeyi destekleyecek adımların hızlı bir ÅŸekilde atılması Türkiye için hayati önem taşımaktadır.
Bu nedenle, bu dönemde ekonomiyi etkileyen kararları alan kurumlardan beklenen, ekonomiyi olumlu yönde etkileyecek ÅŸekilde hareket etmeleridir.
[Yeni Åžafak, 19 Ocak 2015]