Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde İktisat yüksek lisans eğitimini tamamlayarak doktora çalışmalarını yapmak üzere ABD’ye gitti. 2006 yılında Ekonomi doktorasını tamamladığı Syracuse University’de ekonomi dersleri vermenin yanı sıra, Center for Policy Research bünyesinde araştırmacı olarak çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders verdi, TÜBİTAK’ta danışmanlık görevi üstlendi. 2014 yılında makroekonomi alanında doçentlik unvanı almaya hak kazandı. TİM, MÜSİAD, İSO ve DEİK gibi iş dünyasının çeşitli kuruluşlarına ekonomi danışmanlığı yapan Karahan, 2015 yılından bu yana İstanbul Medipol Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nün kurucu başkanlığını yapmaktadır. Karahan ayrıca SETA’da ekonomi araştırmaları yürütmekte olup Yeni Şafak Gazetesi’nde düzenli olarak ekonomi yazıları kaleme almaktadır. Karahan’ın ekonomik değerlendirmeleri, Roubini’s Economonitor, Dünya Gazetesi ve Derin Ekonomi gibi çeşitli yayın platformlarında da yer bulmaktadır.
Haziran ayında fiyatların Mayıs’a göre %0,27 düşüş kaydettiğini belirtmekle başlayayım. Bu gelişme neticesinde de, yıllık enflasyonda %10,9’a ulaşmış bulunuyoruz.
İçinde çeşitli sorunlar yaşayan ve özellikle üyelerin birbirine yakınsaması hedefine zaman içinde ıraksayan AB, sağlıklı bir yapıya evirilmek için farklı modelleri hesap etmeye başlayacak.
Yıllık bazda %10,6 artış kaydeden ihracatımız, böylece ekonomik büyümeye uzun süre sonra yeniden sağlam bir destek sunarak sahnedeki yerini almış bulunuyor.
Türkiye ile Hindistan arasındaki ikili ticarette yerli para kullanımı konusunda güçlü bir mutabakat var ancak burada dengelerin ve piyasanın nasıl işleyeceğini görmemiz gerekecek.
PISA, bizim sistemimizde dominant olan “bilip bilmemek” mevzuuna tam entegre değil. Evet elbette bilgiye sahip olmak mühim ancak asıl mesele, bilgiyi uygulayabilmek, bilgiden çıktılar üretebilmek…
Türkiye ekonomisi küresel ticaretteki zayıflık, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi ve ciddi jeopolitik risklerin gölgesinde 2016 yılının ilk yarısında önemli bir büyüme performansı gösterirken, darbenin gerçekleştiği üçüncü çeyrekte kısmi bir daralma yaşamıştır.
Analiz, BRIC ve MINT ekonomilerini mercek altına alarak geleceğe dair beklentileri ortaya koymakta ve yatırımcılar açısından MINT'in nasıl bir yeni soluk olabileceğini tartışmaktadır.
Haziran ayında fiyatların Mayıs’a göre %0,27 düşüş kaydettiğini belirtmekle başlayayım. Bu gelişme neticesinde de, yıllık enflasyonda %10,9’a ulaşmış bulunuyoruz.
İçinde çeşitli sorunlar yaşayan ve özellikle üyelerin birbirine yakınsaması hedefine zaman içinde ıraksayan AB, sağlıklı bir yapıya evirilmek için farklı modelleri hesap etmeye başlayacak.
Yıllık bazda %10,6 artış kaydeden ihracatımız, böylece ekonomik büyümeye uzun süre sonra yeniden sağlam bir destek sunarak sahnedeki yerini almış bulunuyor.
Dünya genelindeki bolluk, talepteki gerileme ve İran'ın yaptırımların kaldırılması sonrasında sahneye girecek bir aktör olması petrolün düşüşünde önemli faktörler arasında yer alıyor.
IMF bünyesinde yapılan ve 170 civarı ülkeyi 1960 ve 2000'li yıllar arasında inceleyen bir ampirik çalışma, siyasi istikrar yokluğunun, kişi başına düşen gelir büyümesini aşağı yönlü etkilediği bulgusunu sunuyor.
SETA Ekonomi Araştırmacısı Hatice Karahan, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Para Politikası Kurulunun aldığı faiz kararı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Hatice Karahan, Brexitin Avrupa ve dünya ekonomisine etkilerini değerlendirdi.
Yükleniyor...
Yükleniyor...
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik Politikası