Faruk Taşcı

Faruk Taşcı

Toplum ve Medya Direktörü
Prof. Dr.; Rize-Pazar’da dünyaya geldi (1982). Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde (2005), yüksek lisansını (2007) ve doktorasını (2011) İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünde bitirdi. Taşçı, "Sosyal Politikalarda Can Simidi: Sosyal Yardım" (2010), "Sosyal Politika Ahlâkı" (2012, 2017), "Türkiye’de Sosyal Politika ve Dönüşüm: Zihniyet, Aktörler ve Uygulamalar" (2017), "Sosyal Politikada Dezavantajlı Gruplar: Tarih, Yaklaşım ve Uygulama" (2018), "Bir Şehrin Sosyal Politika Yönetim Rehberi: Esenler Örneği" (Ortak, 2019), "Sosyal Refah: Bütüncül Bir Perspektif" (2020), "Sabahattin Zaim: Ahlak, Fikir ve Aksiyon" (2021) ve "Uluslararası Öğrencilerin Türk Diline Uyumları: İstanbul Üniversitesi Örneği" (Ortak, 2022) adlı kitapların yazarıdır. Taşçı'nın aynı zamanda "Türkiye’de Sosyal Politika Aktörleri: Zemin ve Uygulama" (2017), "Sabahattin Zaim ile İktisat, Toplum ve Siyaset" (2019), "İnsan, Toplum ve İktisat: Sabahattin Zaim Düşüncesinin Ana Hatları" (2020), "Türkiye’de Sosyal Siyaset Alanın Oluşumu: İstanbul Üniversitesi Geleneği" (2021) ve "Sosyal Politikalarda Ak Partili Yıllar" (2023) adlı kitapların editörlüklerini yapmıştır. Ulusal İstihdam Stratejisi Çalıştaylarında (2009, 2011) komisyon üyeliği, 10. Kalkınma Planı Sosyal Yardımlar ve Hizmetler Çalışma Grubu’nda (2013) raportörlük görevlerini yürüttü; T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Aile Eğitim Programı İçerik Değerlendirme Çalışması”nda Program Geliştirme Ekibi’nde yer aldı (2022). Polis Meslek Yüksek Okulu’nda “Toplumsal Psikoloji” (2007-2010), Harp Akademileri Komutanlığı’nda “Kamuda İş Etiği” (2013), Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi’nde “Engellilere Yönelik Sosyal Yardım ve Hizmetler” (2015) ve TRT’de Hizmet İçi Eğitim kapsamında “İş Ahlakı” (2022) dersleri verdi. Dönemin T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi’nin de editörlüğünü (2018-2019) yürütmüş olan Taşçı’nın sosyal politika alanında birçok ürünü bulunmaktadır ve İslam’da ekonomi ve şehir gibi konular ile de ilgilenmektedir.
  • Türkiye’nin kamusal sosyal yardımlarında belediyelerin yeri nedir? Belediyelerin sosyal yardım uygulamaları nasıldır? Belediyelerin sosyal yardım uygulamalarındaki sorunlar nelerdir ve bunlar nasıl aşılabilir?
  • Belediyelerin hizmetleri içinde eğitimin yeri nedir? Belediyelerin hassas gruplara yönelik eğitim hizmetleri nelerdir? Belediyelerin eğitim hizmetlerinde yaşadıkları sorunlar/ihtiyaçlar nelerdir; bunlar için ne tür çözümler düşünülebilir?
  • SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü Faruk Taşçı, A Haber ekranlarında, AK Parti’nin seçim beyannamesini sosyal belediyecilik bağlamında değerlendirdi.
  • SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
  • Böyle bir Fon'un varlığı, "aile" ve "gençlik" odaklı olması açısından oldukça önemli. Aileyi kurmak, gelişmesini ve korunmasını sağlamak hem Türkiye'nin geleceğini garanti altına alma açısından bir mecburiyet, hem de anayasal zemine sahip bir gereklilik. Öte yandan anayasal teminata sahip olan aile kurumu, elbette sadece gençlik döneminde kurulan bir yapı değil. Her yaş aralığında aile kurmak mümkün olsa da gençlik döneminde aile kurmamanın veya ilk evliliği geciktirmenin birçok sosyal, psikolojik, ekonomik ve hatta siyasal olumsuz neticeleri olabiliyor. Hal böyle olunca gençlerin aile kurması daha önemli hale geliyor ve bu yöndeki teşvikler çok daha kıymetli oluyor. Bu nedenle Fon'un kurulması, başlı başına önemli bir adım.
  • SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
  • SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
  • Bu analizde Türkiye genelinde ve deprem bölgesindeki yaşlı nüfusun gelişim seyri, deprem bölgesindeki yaş ve yaşlılık yapısı, bu bölgedeki aile/hane bağlamında yaşlılar ve son olarak da deprem bölgesindeki yaşlıların sosyal ve ekonomik durumları ortaya koyulmaktadır.
  • Bu analizde afetlerde sivil toplum tecrübesinin önemi, Türkiye’deki insani yardım STK’larının koordinasyonunun gerekliliği ve bunun ise otomasyon destekli ortak bir ağ kurulmasıyla sağlanabileceği konuları incelenmektedir
  • Bu analizde sosyal yardımlara ilişkin öncelikle zihniyet, mevzuat ve kurumsal yapıdan müteşekkil bir arka plan verilmektedir. Sonrasında uygulamaların analizi belli göstergeler ışığında anlamlandırılmaya çalışılmaktadır. Göstergeler ise Türkiye’nin son yirmi yılında merkezi yönetimin sosyal yardımlarında önemli mesafeler katedildiğine işaret etmektedir. Ancak bunların detaylı analizlerinin yapılabilmesi için göstergelerin yanında her bir sosyal yardım uygulaması için ayrı ayrı etki analizine de ihtiyaç bulunmaktadır.
  • Böyle bir Fon'un varlığı, "aile" ve "gençlik" odaklı olması açısından oldukça önemli. Aileyi kurmak, gelişmesini ve korunmasını sağlamak hem Türkiye'nin geleceğini garanti altına alma açısından bir mecburiyet, hem de anayasal zemine sahip bir gereklilik. Öte yandan anayasal teminata sahip olan aile kurumu, elbette sadece gençlik döneminde kurulan bir yapı değil. Her yaş aralığında aile kurmak mümkün olsa da gençlik döneminde aile kurmamanın veya ilk evliliği geciktirmenin birçok sosyal, psikolojik, ekonomik ve hatta siyasal olumsuz neticeleri olabiliyor. Hal böyle olunca gençlerin aile kurması daha önemli hale geliyor ve bu yöndeki teşvikler çok daha kıymetli oluyor. Bu nedenle Fon'un kurulması, başlı başına önemli bir adım.
  • Dünyada da Türkiye’de de birçok gündem var; bunların hepsi de önemli, ancak bazıları var ki daha önemli ve biri var ki en önemlisi. Dünya ve Türkiye için en önemli gündem, aslında insanlık adına en önemli gündem, Filistin’deki siyonist işgal rejiminin şeytanî hamleleri. Bu hamleleri ve Filistinlilere ve insanlığa verdiği zararları iyi anlamak gerekiyor.
  • Yüzyıllar boyu "yardım etme", "cömertlik", "mazluma sahip çıkma" gibi davranışları sergileyen bir toplum için artık "yardımsever", "cömert", "mazlumun hamisi" gibi sıfatlar yerleşik hal alır ve aslında bunlar, o toplumun genetik kodları olarak bellenir. Zıddı da böyledir; toplumlardan bazıları da zulüm ede ede, katlede ede, sapkınlık yapa yapa "zalim", "katil", "sapkın" gibi vasıflar ile bilinirler.
  • Osmanlı sonrası ümmet (Müslümanların "tek millet" - el-Müslimûne ümmetün vâhıdetün) anlayışının yeniden tesisi için yapılan tüm çabalara rağmen İslam dünyası birlik sağlayamıyor, ancak 22 Ağustos 1969 tarihinde Mescid-i Aksa'yı (Müslüman kılığına giren) siyonist bir Avuturyalı'nın yakması/kundaklaması sonrasında "Kudüs derdi" ile (daha sonra İslam İşbirliği Teşkilatı – İİT adını alacak olan) İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) kuruluyor.
  • Dünyada toplam nüfus içinde yaşlı oranı %10'a dayanmış görünüyor. Batılı bazı ülkelerde bu oran %20 civarında seyrediyor; Japonya'da ise bu oran %30'a ulaşmak üzeredir. Türkiye'deki yaşlı nüfus oranı ise %9.9 ile en yüksek seviyede ve ileriki yıllarda daha da artacağı öngörülüyor.