Türkiye-Gürcistan İlişkileri Çalıştayı

Zengin enerji kaynakları, önemli ticaret yolları üzerindeki konumu ve çoklu etnik yapısı ile Kafkasya, Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından hem kendi içinde hem de global rekabette bir çatışma alanı haline gelmiş durumdadır. Bölge, sunduğu pek çok fırsata karşılık, barındırdığı karmaşık sorunlar nedeniyle güvenlik zafiyeti içindedir. Buradaki ülkelerin dâhil olduğu çatışmalar, belli bir coğrafyada kapalı kalmamakta ve çevre ülkelerdeki istikrar ve güvenliği de tehdit etmektedir. Rusya ile ABD’yi Soğuk Savaş sonrasında ilk kez karşı karşıya getiren, Ağustos 2008’de patlak veren Rus-Gürcü savaşı bu durumun en iyi göstergelerinden biridir.

Zengin enerji kaynakları, önemli ticaret yolları üzerindeki konumu ve çoklu etnik yapısı ile Kafkasya, Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından hem kendi içinde hem de global rekabette bir çatışma alanı haline gelmiş durumdadır. Bölge, sunduğu pek çok fırsata karşılık, barındırdığı karmaşık sorunlar nedeniyle güvenlik zafiyeti içindedir. Buradaki ülkelerin dâhil olduğu çatışmalar, belli bir coğrafyada kapalı kalmamakta ve çevre ülkelerdeki istikrar ve güvenliği de tehdit etmektedir. Rusya ile ABD’yi Soğuk Savaş sonrasında ilk kez karşı karşıya getiren, Ağustos 2008’de patlak veren Rus-Gürcü savaşı bu durumun en iyi göstergelerinden biridir.

 Chatham House kuralı) kabul edilmiştir. Bu çalıştay raporu, SETA’nın kurumsal tutumunu yansıtmaktan öte, çalıştayda katılımcıların ifade ettikleri görüşler ve yapılan tartışmalar çerçevesinde kaleme alınmıştır.

 Kafkasya’daki pek çok ülke ile güçlü ticari ve kültürel bağları bulunan Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan bu gelişmelere seyirci kalması beklenemez. Nitekim gerek Rus-Gürcü savaşında izlediği politika ile gerekse daha sonra gerçekleştirdiği Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu girişimi ile Türkiye bölgeye yönelik aktif bir dış politika izleyeceğini göstermiştir.

SETA, yaşanan tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin bölge ülkeleri ile ilişkilerini değerlendirmek amacıyla bir çalıştay serisi başlatmıştır. Serinin ilk çalıştayı 25-28 Mayıs 2009 tarihleri arasında Türkiye-Ermenistan ilişkileri üzerine gerçekleştirilmiş, 25-27 Haziran 2009 tarihleri arasında ise Türkiye-Azerbeycan İlişkileri Çalıştayı düzenlenmiştir.23 Temmuz 2009 tarihinde ise Türkiye-Gürcistan ilişkilerini değerlendirmek üzere, her iki taraftan önde gelen sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve gazeteciler İstanbul’da bir araya gelmişlerdir.Çalıştayın amacı; Türkiye ve Gürcistan ilişkilerinin mevcut durumunu tespit etmek ve karşılıklı beklentiler, bölgesel istikrar ve güvenlik gözetilerek bu ilişkilerin hangi alanlarda ve ne şekilde geliştirilmesinin mümkün ve yararlı olacağına dair bir perspektif sunmak olarak belirlenmiştir. Bu amaçla gerçekleştirilen çalıştayda, dört farklı oturumda Türkiye Gürcistan ilişkilerinin siyasi boyutu, Ağustos krizi ardından Gürcistan’ın durumu, Kafkasya bölgesel güvenliğinde Türkiye ve Gürcistan’ın rolleri ve iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmede üniversitelerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının üstlenebilecekleri görevler üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.

Çalıştayda her bir oturumda iki konuşmacı 15’er dakikalık sunumlar yapmışlar, bunu takiben diğer katımcılar kendilerine verilen 3-4 dakikalık süre zarfında konuya ilişkin yorumlarını ve sorularını aktarmışlardır. Çalıştayın sadece açılış bölümü basına ve izleyicilere açık olarak yapılmıştır. Oturumlar sırasında kapalı usul benimsenmiş ve ifade edilen görüşlerin kimlere ait olduğuna dair gizlilik esası (

Etiketler: