SETA > Yorum |
Türkiye-Ermenistan İlişkileri Çalıştayı

Türkiye-Ermenistan İlişkileri Çalıştayı

 SoÄŸuk SavaÅŸ, dünyanın geri kalanında bitmesine karşılık, Kafkasya’da devam etti. Kuzey, güney, doÄŸu, batı hattında bölünmeler, bölgede barışın, iÅŸbirliÄŸinin ve karşılıklı bağımlılığın tesisini uzunca bir süre engelledi.

 SoÄŸuk SavaÅŸ, dünyanın geri kalanında bitmesine karşılık, Kafkasya’da devam etti. Kuzey, güney, doÄŸu, batı hattında bölünmeler, bölgede barışın, iÅŸbirliÄŸinin ve karşılıklı bağımlılığın tesisini uzunca bir süre engelledi.

Rusya-Gürcistan savaşıyla artık bölgedeki statükonun devam edemeyeceÄŸi anlaşıldı. Rusya-

Gürcistan savaşı, bölge jeopolitiÄŸini ve diÄŸer küresel deÄŸerleri ciddi ÅŸekilde etkileyen bir geliÅŸme oldu.

Kafkasya’nın sınırlarını kuzeye çekmeye çalışan bağımsızlık arayışındaki oluÅŸumlar ortaya çıktı; Gürcistan,

Kafkasya denkleminin bir anlamda dışında kaldı.

DiÄŸer taraftan Kafkasya, uluslararası güvenliÄŸin bir sorun alanı haline geldi. Rusya ve ABD, SoÄŸuk

SavaÅŸ sonrası dönemde ilk kez Kafkasya üzerinden Karadeniz’de karşı karşıya kaldılar. KuÅŸkusuz bu, çok

önemli ve tehlikeli bir geliÅŸmeydi. Bütün bu kriz ortamında belki de en önemli geliÅŸme, gizliden gizliye

devam eden Türkiye-Ermenistan iliÅŸkilerindeki normalleÅŸme sürecinin ivme kazanması oldu. Bir anlamda,

krizin fırsata dönüÅŸtürülmesi yönünde bir imkân ortaya çıktı. Ancak bu süreç, bölgesel ve uluslararası çok

sayıda unsurun etkisi altında gelişme durumundadır.

Y eni dönemin belirleyici aktörleri olarak Rusya, Türkiye ve Azerbaycan öne çıkıyor. AB ve Amerika,

kendilerine resimde yer bulmakta zorlanıyor. Türkiye’nin 2004’ten günümüze sürdürdüÄŸü önce gizli, sonra

açık diplomatik çabalar ve Kafkasya Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Ä°stikrar Platformu gibi giriÅŸimler, ortaya koyduÄŸu yapıcı tavrı

örneklemektedir. Türkiye’nin açılımı, bir ölçüde yeni Amerika yönetimine alan açmıştır. Avrupa BirliÄŸinin

bölge ile ilgilenmesi, ancak Rusya-Gürcistan savaşı sonrasında ortaya çıkmıştır.

Türkiye’nin yeni açılımı, Ermenistan ile normalleÅŸmeyi, Azerbaycan-Ermenistan sorununun

çözümünde alınacak mesafe ile fiili olarak iliÅŸkilendirmektedir. Azerbaycan’ın bu yakınlaÅŸmadan ÅŸüphe

duymaması için Türkiye’den en üst düzey siyasiler devreye girdi. Kısa süreli bir gerilimden sonra, Türkiye-

Azerbaycan iliÅŸkileri eski durumuna döndü.

Türkiye’nin KarabaÄŸ sorunu ile ilgili Azerbaycan’a garanti vermesi, Ermenistan ile normalleÅŸme

sürecini bir anda altüst etmedi. Ermenistan’dan gelen tepkilere bakıldığı zaman, normalleÅŸme sürecinin

bir direnç kazandığı, karşılıklı olarak siyasi irade ve kamuoyu oluÅŸtuÄŸu görülüyor. Siyasi iradenin yanında

toplumlar arası iliÅŸki ve sivil toplum iradesinin ortaya çıkması, elbette kaçınılmaz bir gereksinimdi. Nitekim

Türkiye-Ermenistan iliÅŸkilerini geliÅŸtirmeyi hedefleyen bir sivil toplum iradesi de ortaya çıktı.

SETA olarak, 25–28 Mayıs 2009 tarihinde Türkiye ve Ermenistan’dan akademisyenlerin, uzmanların

ve gazetecilerin bir çalıştayda bir araya getirilmesini saÄŸlayarak sivil toplum diyaloguna katkıda bulunmayı

hedefledik. SETA uzmanı Muharrem EkÅŸi’nin hazırladığı rapor, çalıştay ile ilgili kamuoyunu bilgilendirmeyi

amaçlıyor.