Türk ve Yunan Perspektiflerinden Avrupa’nın Krizi

SETA’da Insight Turkey dergisince düzenlenen “Avrupa Krizi: Türk ve Yunan Perspektifleri” başlıklı özel bir panel gerçekleştirildi.

SETA bünyesinde yayınlanan Insight Turkey dergisinin düzenlediği “Avrupa Krizi: Türk ve Yunan Perspektifleri” adlı panelde Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz üzerine önemli değerlendirmelerde bulunuldu. Panele, TCMB Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, THK Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Yülek ve Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Dimitris Tsarouhas konuşmacı olarak katıldılar.

Insight Turkey dergisi editörü ve ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde TCMB Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı, küresel finans krizi sonrasında TCMB para politikası üzerinde değerlendirmelerde bulundu ve Türkiye’nin kriz sürecinde hangi politikaları izlediğini anlattı. Başçı, özel sektör borçlanması gibi daha kolay halledilebilir bir problemin yanında Türkiye’nin en önemli sorununun aşırı hızlı kredi büyümesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu problemleri maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla aşmaya çalıştığını belirten Başçı, “teşvik tedbirleriyle büyümenin potansiyelin altına düşmesine engel olmaya çalışırken, para politikası tarafında enflasyondaki düşüşe odaklı bir şekilde sıkı para politikasına devam ediyoruz” dedi. Bu politikalarla fiyat istikrarı ve finansal istikrarın amaçlandığını ifade eden Başçı yılsonu enflasyon rakamlarında da hedeflenenin gerçekleştirileceğini belirtti. Başçı, istihdam konusunda da ilerlemeler kaydedildiğini, fakat kadınların iş gücüne katılımının düzenli olarak artmasına rağmen hala çok düşük olduğunu belirtti.

ASAF SAVAŞ AKAT: “TÜRKİYE BİR BAŞARI HİKÂYESİNE DÖNÜŞEBİLİR”

ilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, “2012 Yılında Türkiye Ekonomisi: Fırsatlar ve Zorluklar” başlıklı sunumunda Türkiye ekonomisinin yapısal özellikleri ve uzun vadedeki görüntüsü üzerine tespitlerde bulundu. Akat, tarihsel olarak Türkiye’nin ne Kore gibi bir başarı öyküsü ne de Arjantin gibi bir felaket öyküsü olduğunu ifade etti. Türkiye’nin 1993-2011 yılları arasındaki politikalarının çok başarılı olduğunun altını çizen Akat, bu büyük dönüşümün kamu maliyesindeki düzenlemelerle gerçekleştirildiğini belirtti. Asaf Savaş Akat, başarının arka planında, toplumun mali fedakârlıkta bulunması, Kemal Derviş’in iktisadi sağlamlaştırma paketi uygulaması ve devamında AK Parti’nin mali olarak muhafazakâr ve aynı zamanda piyasa yanlısı bir siyaset izlemesinin olduğunu ifade etti. Türkiye ekonomisinin potansiyel sorunlarına da dikkat çeken Akat, Türkiye’nin konjonktürel politikalarının zayıf olduğunu, Keynezci politikaların desteklenmediğini, büyüme yanlısı hareket ve sendikaların olmadığını belirtti. Şu anda ekonomiyi yöneten kadronun başarılı olduğunu belirten Akat, bardağın yarısının dolu olduğunu, Türkiye’nin bir başarı hikâyesine dönüşebileceğini söyledi ve “yavaş yapalım demek hatadır, şartlar iyiyken yapılması gerekenler bekletilmemelidir” şeklinde konuştu.

MURAT YÜLEK: “KRİZ BİTTİ, ETKİLERİ SÜRÜYOR”

Panelin konuşmacılarından THK Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Yülek, 2008 krizinden en çok yara alan ülke grubunun AB ülkeleri olduğunu belirtti. AB’nin sadece ekonomik değil aynı zamanda yapısal problemleri olduğunu belirten Yülek, AB’de kurumsal yapının güçlü olmaması, karar almada zorluk yaşanması ve rekabetçi tarafında sıkıntılar olmasının krizin etkilerini ağırlaştırdığını ileri sürdü. Murat Yülek ayrıca, finansal krizin bittiği fakat bir tsunami gibi etkilerinin hala devam ettiği tespitinde bulundu.

DİMİTRİS TSAROUHAS: “AB, KRİZİ YANLIŞ YÖNETTİ”

Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Dimitris Tsarouhas ise konuşmasında ”Yunanistan Krizinin Siyasi Temelleri: Yurtiçi Hatalar ve AB Faktörü’’ konusunu ele aldı. Yunan krizinin diğer AB ülkelerinden farklı özellikleri olduğunu beliren Tsarouhas, Yunanistan’da vergilendirme başta olmak üzere kamu politikalarının uzun süredir yanlış yönetilmesinin krize sebep olduğunu belirtti. Hükümetlerin kamu borçlarını saptırmak için ‘yaratıcı muhasebe’ yaptığını ifade eden Tsarouhas, bütçe açığının nasıl olduğunun halka açıklanamadığını ve dolayısıyla demokrasi karşıtı eğilimlerin arttığını belirtti. Yunanistan içinde reform karşıtı koalisyonların zaten önemli bir sorun olduğunun altını çizen Tsarouhas, muhafazakâr yönetimlere sahip olan AB ve IMF’in de Yunanistan’ı krizden kurtaracak politikaları reddettiğini ve piyasanın liderlerin karar almasını beklemediğini söyledi. Tsarouhas son olarak AB’nin zamanlama ve siyasi tercihler bakımından krizi yanlış yönettiği tespitinde bulundu.

 Panel videoları için tıklayınız

Etiketler: