Başkan Trump, Southhaven’daki mitingde Suudi Kralı Selman’la ilgili çarpıcı cümleler kurdu. ABD’nin desteği olmadan kralın (ve aslında hanedanın da) iktidarda “2 hafta bile kalamayacağını” söyledi. Trump’ın bu cümleleri ağızdan kaçan laflar değil… Batı Virginia’da yaptığı mitingde de “Kral Selman’a dedim ki,Kral, trilyonlarca doların var. Biz olmasak ne olacağını kim bilir. Bizimleyken tamamen güvendeler. Ancak biz almamız gerekenleri alamıyoruz“ ifadelerini kullandı. Bu ifadeler Türk siyasi kültürünü bilenlere hemen Dede Korkut’un Deli Dumrul hikâyesini hatırlatıyor. Kuru bir dere üzerine kurduğu köprüden geçenden bir, geçmeyenden iki akçe alan zorba, Deli Dumrul’u…

Trump’ın Suudi yönetiminin zayıflığı ve ABD desteği olmadan ayakta kalamayacağı yönündeki ifadesi muhtemelen “Başkan’a özel” yapılan brifinglerden kalma bir tespit. Seçim mitinginde kalabalıklarla paylaşılması ise ABD’lilerin beyaz gururunu okşamaya matuf. Ancak bu cümleler diplomatik nezaketsizlikten fazlasını düşündürüyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslararası düzeni kuran ve Soğuk Savaş’ın bitimiyle rakipsiz kalan bir süper gücün küresel jandarma rolünü zorbalığa tedavül ettirdiğini gösteriyor. ABD kendi köşesine ya da kıtasına geri çekilmiyor. Aksine küresel varlığını saldırgan bir şekilde yeniden tanımlıyor. Çok taraflı ya da ikili ilişkilerini de buna göre revize ediyor.
Yeni bir sürecin başındayız. Henüz Çin ve Rusya gibi büyük güçler dahil ABD’yi kimse karşısına alamasa da yeni bir siyasi bilinç hızla yaygınlaşıyor. “Bu böyle gitmez, eninde sonunda ABD’nin küresel gücünü sınırlandırmakzorundayız” duygusu güçleniyor. Doğrusu, TRT World’ün 3-4 Ekim’de gerçekleştirdiği başarılı forumda bu duygunun dünya kamuoyunu şekillendiren seçkin davetliler nezdinde ne ölçüde yaygınlaştığına şahit oldum. Kaldı ki, Trump’ın Kral Selman’a “dostane tehdidi” savurduğu gün, Rusya devlet başkanı da ABD’ye uyarıda bulundu. “Dolara güveni yıkarak” daha önceki imparatorlukların “tipik hatasını tekrarlama” açıklaması yaptı.
Bilmem hatırlayan var mı, Kral Selman, Obama’nın son yılında ABD bankalarındaki dolarlarını çekme lafını ettikten sonra neler oldu. Oğul Selman fiilen iktidarı ele aldı. Demek ki o günlerde Washington’da Suud hanedanının direnme süresi olarak iki hafta hesabı yapılmış. Bu hesabı da bugünlerde Trump açık etti. Trump’ın Kral Selman’a söyledikleri, Türkiye’nin son beş yılda saldırılara (özellikle 15 Temmuz darbe girişimine) karşı koyduğu direncin değerini gösteriyor.
[Sabah, 5 Ekim 2018]
Etiketler:
- Dış Politika
- Yorum
- 15 Temmuz 2016 FETÖ Darbe Girişimi
- AB Komisyonu
- AB Komisyonu Başkanı
- ABD
- ABD-Suudi Arabistan İlişkileri
- ABD'nin Ortadoğu Politikası
- Amerikan Hegemonyası
- Avrupa
- Avrupa Birliği (AB)
- Barack Obama
- Batı
- Bölgesel Aktörler | Küresel Aktörler
- Çin Halk Cumhuriyeti
- Donald Trump
- II. Dünya Savaşı
- İktidar
- İran
- Jean-Claude Juncker
- Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti | Kuzey Kore
- Körfez Ülkeleri
- Kültür
- Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)
- Provokatif ABD Dış Siyaseti
- Rusya Devlet Başkanı
- Sabah Gazetesi
- Savaş
- Selman bin Abdülaziz el-Suud
- Soğuk Savaş
- Süper Güç
- Suudi Arabistan
- Suudi Arabistan Kralı
- TRT
- TRT World
- Washington
- Yaptırımlar