Terörle Mücadelede Yeni Adım: Pençe Harekatı

Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin hemen akabinde terörle mücadele bağlamında terörü kaynağında bertaraf etmeye yönelik yeni bir güvenlik doktrini belirlemiş ve bu bağlamda sınır ötesi harekatlara yönelmiştir.

Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin hemen akabinde terörle mücadele bağlamında terörü kaynağında bertaraf etmeye yönelik yeni bir güvenlik doktrini belirlemiş ve bu bağlamda sınır ötesi harekatlara yönelmiştir. PKK terör örgütünün Suriye’de toprak bütünlüğü sağlayacak şekilde bir kuşak oluşturması Fırat Kalkanı Harekatı (FKH) ile ve Akdeniz’e inme hayalleri ise Zeytin Dalı Harekatı (ZDH) ile sonlandırılmıştır. Terörle mücadelede pro-aktif mücadeleyi benimseyen Türkiye örgütün Irak’taki kaostan faydalanarak kurmaya çalıştığı alan hakimiyetini Kararlılık Harekatı ile hedef almıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 2019’un bahar-yaz ayları ile birlikte ise Kararlılık Harekatı’nın bir parçası ya da devamı niteliğinde Pençe Harekatı’nı başlatarak Hakurk ve mücavirindeki bölgeden PKK’yı temizlemek adına yeni bir adım atmaktadır. Erbil ve Bağdat’la yürütülen diplomatik temaslarla birlikte bir eş güdüm oluşturarak örgütü Irak’ın kuzeyinde de baskılamaya çalışmaktadır.

Uzun süren etkili istihbarat çalışmaları sonrasında terör örgütü PKK’nın Hakurk’taki üs bölgelerine kapsamlı bir askeri harekat başlatılarak kara ve hava destek unsurlarıyla birlikte örgüt mensupları hedef alınmıştır. Bölge İran-Irak sınır hattında, Kandil’den Türkiye’ye yönelik geçişlerde bir üs bölgesi olduğundan örgüt adına stratejik bir öneme sahiptir. PKK’nın kış üslenmesinden çıktığı bir dönemde bu bölgeyi Türkiye’de sınır hattına gerçekleştireceği saldırılar için kullanacağı öngörülmektedir. Örgüt ayrıca bölgedeki sivil unsurları da de-facto bir şekilde kontrol altında tutmaktadır. Türkiye bu bölgede terör unsurlarını temizlenmesinin ardından KDP Peşmergelerinin etkinlik kurmasını arzu etmektedir.

PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki varlığı

Türkiye açısından PKK terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki varlığı ciddi anlamda bir tehdit kaynağı olarak tezahür etmektedir. Örgütün “medya savunma alanları” olarak tanımladığı Zap, Zaho ve Duhok’ta Türkiye’ye paralel dağlık alanlarda çok sayıda terör kampı varken terör unsurları Kandil dağ silsilesi ve Asos Dağı’na kadar uzanan bir hatta etkinlik göstermektedirler. Yine terör örgütü Sincar, Mahmur ve Kerkük bölgelerinde aktif durumdadır.

Türkiye terörle mücadele için oluşturduğu yeni güvenlik doktrininde terörü kaynağında yok edebilmek ve tamamen topraksızlaştırabilmek adına sınır ötesi harekatlara ağırlık vermektedir. Ayrıca örgütün lider kadrosunu tasfiye edebilmek için nokta operasyonlara yönelmektedir. Bu bağlamda Irak’ın kuzeyindeki PKK noktalarını hedef alan Kararlılık Harekatı, ZDH’ye paralel olarak 11 Mart 2018’de başlatılmıştır. İki ayrı bölgeden Irak’ın kuzeyine girilerek, PKK’nın kontrolünde olan bölgeler ele geçirilmiştir. Nihai hedef olarak Kandil’e kadar uzanan bir hatta ilerlemek istenirken örgütün hem Türkiye’ye sızması engellenip hem de Kandil-Sincar-Suriye hattının baskılanması akabinde de kesilmesi arzu edilmektedir.

Türkiye Kuzey Irak’taki örgüt liderlerinin tasfiyesine yönelik de başarılı harekatlara imza atmaktadır. Ağustos 2018’de TSK ve MİT’in ortaklaşa düzenledikleri operasyonda Irak’ın Sincar bölgesi sözde sorumlusu ve PKK terör örgütünün yürütme konseyi (KCK) üyesi “Mam Zeki Şengali” kod adlı terörist İsmail Özden etkisiz hale getirilmiştir. Yine 21 Mart 2019’da MİT ve TSK tarafından yürütülen ortak operasyonda örgütün üst düzey liderleri Kandil’e yönelik hava harekatı neticesinde etkisiz hale getirilmiştir. Bununla birlikte PKK/KCK hedeflerine yönelik bir istihbarat çalışmasıyla Sincar’da yakalanan 4 terörist 18 Nisan’da Irak’tan Türkiye’ye getirilmiştir. Ayrıca son aylarda sahadan anlık etkili istihbaratla gerçekleştirilen hava bombardımanlarında örgüt geçmişe oranla çok daha fazla kayıplar verirken Türkiye sathında ve Suriye’de atılan eş zamanlı operasyonlarla Irak’ın kuzeyinde de ciddi anlamda baskı altına alınmaktadır.

Türkiye’nin terörle mücadelesinde elbette diplomasi de önemli bir yer tutmaktadır. PKK’nın hem İran hem de Irak içinde IKBY ve merkezi hükümetin egemenlik alanlarında varlık göstermesi Tahran, Bağdat ve Erbil ile eş güdümlü hareket etme gereksinimini beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda özellikle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 28-29 Nisan tarihlerinde Irak’ı ziyaret ederek mevkidaşları ile gerçekleştirdiği görüşmeler önem arz etmektedir. Son dönemde Türkiye’nin Erbil ve Bağdat’la PKK’ya karşı birlikte hareket edilmeye çalışılırken Pençe Harekatı sonrasında yeni hamlelerin gelmesi öngörülebilir.

[Sabah, 15 Haziran 2019]

Etiketler: