Üç Ahmet’ler, Darfur ve yeni Ortadoğu

|
Ortadoğu'da daha önce görülmedik ölçekte bir diplomatik hareketlilik gerçekleşiyor. Bu hareketlenme Ortadoğu'dan Afrika'nın içlerine alışılmış siyasi kalıpları kırıyor. Türkiye bu hareketliliğin merkezinde yer alıyor ve itici gücü rolünü oynuyor. Türkiye artık sadece komşu ülkeleri ilgilendiren sorunlarla sınırlı kalmayarak, Afro- Avrasya coğrafyasındaki tüm sorunların çözümünde meşru bir aktör haline geldi. Türkiye'nin mücavir alanlardaki meşruiyeti, bölge ülkelerini Türkiye'yi yanlarına çekme yarışına itti. Türkiye ile beraber hareket etmek hem iç politikada hem de dış politikada rahatlama sağlıyor. Türkiye'nin dahil olduğu platformlar yeni bir çerçeveden, sonuç üretecek inisiyatiflere dönüşüyor. Bu girişimler aynı zamanda bir araya gelmeleri zor aktörleri sorun çözme hedefi etrafında birleştirerek, Kafkasya, Balkanlar ve Ortadoğu gibi coğrafyalarda uluslararası ilişkiler kültürünü dönüştürüyor. Kahire'de gerçekleşen Darfur donörler toplantısı Ortadoğu'nun değişen dengelerinin anlaşılması açısından önemli bir girişim. Piramitler ve Nil Nehri'ni karşısına alan yeni Kahire'de gerçekleştirilen toplantının salonuna girince fark edilen resim aslında yaşanan süreci oldukça güzel özetliyor. Yönetim masasında Türkiye ve Mısır dışişleri bakanları yönetici sıfatıyla, İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri ise toplantıyı himayesi altına almak üzere oturuyor.
  • Resim Yok

    Demokrat Parti 1950 seçimlerine "Yeter! Söz Milletindir!" sloganıyla girdiğinde en büyük şoku, CHP'liler ve seçmen vatandaş, yani milletin kendisi yasamıştı. Rivayet olunur ki CHP'liler bu slogandan ve o meşhur "Dur!" diyen el posterinden o kadar etkilenirler ki afişi hazırlayan mimar Selçuk Milar'dan CHP için de bir poster hazırlamasını isterler.Milar, CHP'li vekillere posterindeki cümleyi aynen tekrar eder ve halk oyuyla CHP'nin artık gitmesi gerektiğini söyler.