Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam dünyasında yaşanan derin krizin çözümü için "ülkelerin çıkarlarını ve mezhep farklılıklarını geri plana bırakma" çağrısı da Müslüman ülkeler arasındaki mevcut güç rekabetinin trajik sonuçlarına işaret etmektedir.
Devamı
Analizde, CHP ve MHP tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Ekmelettin İhsanoğlu'nun adaylığının siyasal anlamı değerlendirilmektedir.
Devamı
Erdoğan'ın Gazze'yi sahiplenmeyi "tarihi sorumluluk" olarak nitelemesi duygusal bir açıklamadan öte anlama sahiptir. Kurtuluş Savaşı'na bağlanarak Gazze, Türkiye'nin yeni kimliğinin kurucu unsurlarından biri haline gelmektedir.
Türkiye'nin İsrail eleştirisi bölgedeki diğer ülkelerin sessizliği ile karşılanıyor. İsrail niçin kendini bu kadar cüretkar hissedebiliyor?
Filistin, Türkiye'de hükümetleri ve siyaseti aşan bir şekilde çoğunluğun üstünde ittifak ettiği nadir konulardan birisidir.
İç ve dış politika arasındaki ayrım silikleştiğinden seçim ortamında AK Parti'nin Suriye ve Irak politikaları siyasi kutuplaşmanın konusu haline geliyor.
Erdoğan karşıtlığı temelinde öne sürülen uzlaşmacı bir proje olarak İhsanoğlu'nun adaylığı yeni bir döneme işaret ediyor.
Devamı
Muhalefet ilk defa halkın direkt olarak seçeceği Cumhurbaşkanlığı için neden toplumsal karizması böylesine düşük ve siyasi temsil kabiliyeti zayıf birisini aday gösterdi?
Devamı
CHP ve MHP, cumhurbaşkanlığı seçim propagandalarında yeni bir işbölümüne yönelecek gibi görünüyor. Ana strateji Erdoğan ve AK Parti karşıtlığına dayalı kutuplaştırıcı dili İhsanoğlu'nun adaylığı ile yeni bir evreye taşımak.
SETA analisti Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Seçimi için CHP ve MHP tarafından 'çatı aday' olarak gösterilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) eski Başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu isminin toplumda bir karşılığı olmadığı yorumları yapılsa da, İİT'daki performansından dolayı Batı'da karşılığının olduğuna dikkat çekti.
Analizde, İİT'nin kuruluşundan kurumsal yapılanmasına, uluslararası siyasetteki etkisinden güncel gelişmelerdeki tutumuna kadar birçok önemli başlık inceleniyor.
İslamofobi'nin üçüncü dünyadaki derin etkilerinin daha görünebilir olduğu son dönemde Angola meselesi bu konunun yeniden tartışılmasının önünü açacaktır.
Kendi içinde demokratikleşen, vesayet ve müesses nizam ile mücadele veren, darbe mirası kalıntılardan kurtulmaya çalışan bir hükümetin bölge ülkelerindeki benzer toplumsal talepleri ve süreçleri desteklememesi düşünülemez.
Selefi grupların Mursi'den desteğini çekerek solcu, laik ve liberallerin oluşturduğu bloğa katılması üzerine İhvan, Selefilere karşı Kıpti kozunu oynayarak siyasi boşluğu dolduruyor.
Yeni Türkiye kimliÄŸinin oluÅŸturulmasında KürtlüÄŸün Türklük kadar, AleviliÄŸin Sünnilik kadar kendisine yer bulması gerekir.