Uluslararası Narkoterör Örgütü PKK Kontrol Ettiği Bölgelerde Uyuşturucu Üretmeye Çalışıyor

|
Terör örgütü PKK/KCK‘nın, uyuşturucudan finansman sağladığı, uyuşturucu üretiminde ve dağıtımında aktif rol aldığı uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan raporlarda da yer aldı. …
  • Böylesi zamanlarda her cümleye besmele gibi 'inadına barış' diyerek başlamak gerekiyor... Bir ayını doldurmak üzere olan IŞİD'in Kobani kuşatmasının vahim boyutlara ulaşmasının ardından HDP'nin süresiz eylem çağrısıyla insanların sokaklara dökülmesi sonucunda 36 vatandaşın ölümü ve yüzlerce insanın yaralanması ile kontrolden çıkan olaylar önemli bir siyasi maliyet üretti. Başbakan Davutoğlu yaptığı açıklamada sokak olaylarını Çözüm Süreci parantezinden çıkardı ve süreci önceleyen bir tutum sergiledi. HDP eşbaşkanı Demirtaş ise eylemlerin ulaştığı boyut itibariyle sorumluluk ve inisiyatif almaktan kaçınarak Öcalan ile yazıştıklarını ve Öcalan'ın herkese "diyalog ve müzakereyi hızlandırmayı tavsiye ettiğini" aktardı.
  • Sokakları yakıp yıkan kişiler, duygusal bir cinnet hali geçirdiklerinden dolayı yakıp yıkmıyorlar. Olup bitenler bir psikopatın kendini jiletlemesi haline de benzetilemez. Eylemler, kendi etnik kimliğinden insanların ölümüne veya yurt dedikleri bir alanın elden gitmesinin üzüntüsünün doğallığında yapılmış da değil. Yakıp yıkmalar sıradan bir vandalizm hiç değil. Kitle psikolojisinin kontrol edilemezliği ile de açıklanamaz. Olup bitenler tüm bu açıklama biçimlerinden izler taşımakla birlikte, tek başına bunların hiçbirinden ibaret değil. Bu bir siyaset. Yıkıcı bir siyaset ama siyaset. Olup bitenler bir "PKK siyaseti". Bu siyaseti şöyle özetlemek mümkün: "Yakarak, yıkarak, sokakları savaş alanına çevirerek, Türkiye'yi istikrarsızlaştırabileceğini göster. Elini güçlendir. Taraftarlarını diri tut. PKK'lı olmayan Kürtleri ve Güneydoğudaki Türk nüfusu yıldır ve göçe zorla. Güneydoğu'da şehirlerin tek hakimi ol. Batı'da da kurtarılmış alanlar yarat. Çözüm sürecinin de Öcalan üzerinden yürümesini engelle.Devleti masada Kandil'in birincil aktör olmasını kabule zorla".
  • SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, son iki yılda 7 Şubat ve 17 Aralık krizlerinin çıkartıldığını belirterek, krizin çıkartanların, krizin çözüm verebilmesi için Çözüm Süreci'nin sabote edilmesi gerekliliğine inandıklarını belirtti.

Bu Konuda Daha Fazla :

  • Hangi noktada olursak olalım 2013 yılı Kürt meselesinin altın yılı olarak tarihe çoktan geçmeyi hak etti. Sürecin her ne kadar güçlü bir siyasi lider (Erdoğan) ve Kürt siyasal hareketinin tartışmasız otoritesi (Öcalan) ve sürece desteğini artan bir oranda sunan Türkiye toplumu ile mümkün olduğu söylense de, meselenin yapısal kısmında 10 yıllık hazırlığını yapmış AK Parti hükümeti ve süreç sırasında kritik bir rol üstlenen Kürt siyasal hareketinin katkısı da en temel motifler kadar önemlidir. Sürecin bugün geldiği noktada, hem Kürt tarafını hem de hükümeti karşı tarafın ‘nisbi kazancı' (relative gain) üzerinden kışkırtan açıklamalar gelmeye devam ediyor. Fakat çözüm süreciyle topluma verilen mesaj, Türkleri ve Kürtleri kazanacaklarsa da kaybedeceklerse de bu işin beraber olacağına inandırmak olmuştu. Çözüm sürecini başlatan irade, bu hassas süreci ülkenin her köşesinde, benzer saikler üzerinden toplumu dönüştürmeyi hedefliyordu. Sürecin diğer asli aktörlerinden farklı olarak siyasi iradenin rolü sadece toplumun hazırlanması ve dönüştürülmesi değil, son zamanlarda PKK-BDP-Öcalan cephesinden gelen tahriklerin ve tehditlerin siyaseten soğurularak (absorbe), sürecin rasyonel düzeyde kalmasını sağlamaktır.

  • SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, Kürt sorununa kalıcı çözümü amaçlayan ‘2013 Çözüm Süreci'nde gelinen aşamayı Kanal 24'e değerlendirdi.

  • Türkiye'nin 'en büyük gazetelerinin' içerik ve kalite açısından tabloid gazete ortalamasına oldukça benzer bir seviyede olduğu göz önüne alınırsa, muhtemel marazların sıklığı ve derin- liğine dair de bir fikir edinebiliriz. Bu kalite sorununa ideolojik motivasyonları da dahil edince, önümüzde ciddi bir mesele olduğunu fark etmeliyiz. Hatta 2013 çözüm sürecinin yaygın şekilde kitlelerce fark edilmesi de medya tarafından yapılan bir provokasyon sayesinde oldu. Medyanın ilerleyen süreçte de benzer provokasyonlara imza atma potansiyelinin sürecin selametine katkı verme ihtimalinden daha yüksek olduğunun hesabı şimdiden yapılmalıdır.

  • SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, A Haber'de yayınlanan Ajans programında terör sorununun çözümü için süren görüşme trafiğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

  • SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, TRT1’de yayınlanan Enine Boyuna programında Paris’te üç PKK’lı kadın yöneticinin öldürülmesiyle başlayan gelişmeleri değerlendirdi.