Suriye’de 2011’de barışçıl protestolarla başlayan ve daha sonra rejimin sert tepkileriyle iç savaşa dönüşen süreç, bölge ülkeleri için güvenlik, insani yardım ve siyasi istikrar açısından önemli sonuçlar doğurdu. 27 Kasım 2024'te başlayan ve 8 Aralık’ta rejimin düşmesi ve Şam’ın özgürleşmesi ile sonuçlanan yeni süreç ise başta mülteci meselesi olmak üzere ortaya çıkan krizlerin çözümü adına fırsatlar ortaya çıkardı.
Devamı
Suriye'de yeni yönetim başarılı olursa, yeni bir model ortaya çıkar. Arap ayaklanmaları sonrası birçok ülkede iktidarlar değişti. Bazılarında bu değişim, suhuletle olmasına rağmen yine de sürdürülemedi. İktidarın değiştiği her ülkenin kendine özgü şartları vardı. Örneğin Mısır'da devletin kurumsal yapısı güçlü iken, Libya'da devlet adına doğru düzgün bir kurum bile yoktu. Tunus, geçiş süreci açısından daha dikkatli davranarak, kapsayıcı bir yönetim inşa etmeye çalışmasına rağmen, buradan da başarılı bir model çıkarılamadı.
Devamı
Rejimin çökmesiyle birlikte hapishanelerdeki sistematik işkenceler, her türlü hukuksuzluk ve kötü muamele gün yüzüne çıktı. Bu gelişme, yalnızca Suriye’yi değil, tüm Orta Doğu’yu ve küresel toplumu etkileyen bir dönüm noktası olarak görülebilir. Özellikle Captagon ticaretinden elde edilen ekonomik kazançlar ve bu ticaretin yarattığı bölgesel ve küresel etkiler dikkate alındığında, rejimin devrilmesi, uyuşturucu ticaretiyle mücadelede ve bölgesel istikrarın sağlanmasında yeni bir dönemi işaret ediyor.
Rejimin devrilmesinin ardından, Suriye'nin geleceği ile ilgili, küresel ve bölgesel güçlerin önemli bir kısmı, yeni yönetimden "tüm farklılıklara saygı duyan, kapsayıcı bir yönetim modeli"ni beklediklerini belirtiyorlar. Ancak, Suriye'nin "toprak bütünlüğü" konusunda aynı hassasiyeti gösterdikleri söylenemez.
SETA Vakfı araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir, Katar'ın doğal gaz açısından oldukça önemli bir ülke olduğunu belirterek, kapladığı küçük alana karşılık Rusya ve İran'ın ardından yaklaşık 25 trilyon metreküple dünyanın en büyük üçüncü ispatlanmış doğal gaz rezervine sahip olduğunu kaydetti.
Bugünden geriye bakınca Arap ayaklanmaları sonrası, ülkelerin içine düştüğü durumu açıklamakta zorlanmayız. 13 yıllık Suriye iç savaşında yaşananları, gelinen noktada rejimin niçin çöktüğünü, muhaliflerin nasıl başarılı olduğunu da bugün için kolay izah edebiliriz.
Rejimin Humus’ta ciddi bir direniş göstermesi beklenmediği gibi saha kaynakları şehirden ayrıldığını ifade ediyor. Muhalifler, Şam’a ulaşarak mevcut rejimi ortadan kaldırmak istiyor. Bu nedenle PKK öncelikleri değil. Muhalifler Dera’da birçok noktayı ele geçirerek hedeflerinin Şam olduğunu açıkladı. Rejim Şam’da hem kuzeyden hem de güneyden baskılanmış olacak, bu nedenle direniş göstermeyebilir.
Devamı
4 Aralık Suriye Durum Raporu: Suriye’de Muhaliflerin İlerleyişi ve Gelecek Perspektifleri
Devamı
Suriye sahasındaki hareketlilik hatta belirsizlik bir süre daha devam edecek. Rejim muhalifleri sahada beklenmedik bir ilerleme sağladı. Sadece askeri olarak değil, ele geçirilen yerlerin yönetimi, Suriye içi farklı yapı ve gruplarla yürütülecek ilişki biçimi, içeriye ve dışarıya yönelik iletişim kampanyasının yürütülmesine kadar farklı konularda muhalefetin bir hazırlığının olduğu anlaşılıyor.
Son bir hafta içinde Suriyeli muhaliflerin Halep ve Tel Rıfat’taki ilerlemeleri, bölgesel dengelerin ne kadar değiştiğini gösterdi. Rusya’nın Ukrayna’yla meşguliyeti ve Hizbullah’ın da İsrail tarafından yoğun baskı altında olması, Suriye’nin adeta unutulmasına neden oldu
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Suriye'de Yeni Dönem: Bundan Sonra Ne Olacak?" panelinde sahadaki mevcut gelişmeler ve Suriye'nin geleceği ele alındı.
Suriye’de Yeni Dönem | Bundan Sonra Ne Olacak?
Suriye sahasında devrimin başından bu yana muhalifler en büyük ilerleyişi kaydediyor. Bir diğer deyişle 2020’den bu yana durağan bir görünüm sergileyen çatışma hatları, dört yıl aradan sonra ilk kez önemli bir şekilde yeniden şekillenmiştir.
Türkiye'nin normalleşme ile ilgili uzattığı el Esad rejimi için bir fırsattı. 2023 yılının ilk aylarından itibaren Türkiye bu konuda kararlılığını gösterdi. Toprak bütünlüğün sağlanması, terörden arındırılması, sığınmacıların geri dönüşü ve en nihayetinde rejimi de dışlamayan Suriye'de kapsayıcı ve istikrarlı bir yönetimin kurulması Esad için iyi bir çıkış yoluydu.
27 Kasım'da başlayan 'Saldırganlığı Caydırma' operasyonu, bu yazının yazıldığı tarih itibariyle üçüncü gününü dolduruyor. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğünde oluşturulan "Feth-ul Mubin" operasyon odasıyla muhalifler, neredeyse iki buçuk gün içerisinde beklenmedik bir ilerleyiş sağlayarak Halep'in dış mahallelerine kadar ulaştılar.
Muhaliflerin 27 Kasım’da başlattığı “saldırganlığı caydırma” operasyonu kısa sürede beklentilerin çok ötesine geçerek Halep’in muhaliflerin kontrolüne geçmesine neden oldu. Güneyde ise ilerlemeler Hama eyaletinin sınırlarına kadar ulaştı. Ayrıca El Bab’dan da cephe açan muhalifler, Halep yönüne doğru ilerlemeye başladı. Adeta Suriye devrimi yeniden başladı da denilebilir. Dakikalar içerisinde haritaların değiştiği bu yeni çatışma ortamını uzmanlara sorduk.