Stratejik Ortaklık Ne Durumda?

Biz kendi Suriye politikamızı uyguluyor, kendi imkanlarımız ile kendi çıkarımızı takip ediyoruz.

Malatya’da Alevi vatandaşların evlerinin kapılarına kimliği belirsiz kişiler tarafından kırmızı boyayla çarpı işareti konulmuş. Malum basın konuyu büyük bir mağduriyet sosuyla ekranlara ve gazetelere taşıyor. Dillerinin altındaki baklayı çıkartamıyorlar ama arif olan anlar.
Eskiden olsa ‘AKP iktidarında Alevilere baskı ve tehdit arttı’ diye manşet de atarlardı ama artık kimse bu numaraları yutmuyor.
Peki bu vahim olay gerçekten gözüktüğü gibi mi, aklımıza gelen ilk senaryo mu gerçeğe yakın yoksa işin içinde iş olabilir mi?
2013 yılının ilk günlerine gidelim. İstanbul Gültepe’de 10 Alevi vatandaşın evi işaretlenmişti. Son günlerde art arda gelen bu tip haberler zaten oldukça can sıkıcıydı.
Türkiye bu konuyla yatıp kalkıyor, AK Parti karşıtı basın olayı köpürttükçe köpürtüyordu.
Derken polisin başarılı operasyonu sonucunda gerçek ortaya çıktı. Alevi evlerine işaret konulmasını organize eden de, evlere işaret konulduktan sonra bölgede Sünniler size saldıracak diye provokasyon yapan da aynı kişilerdi. Üstelik Aleviydiler…
Malatya’daki olay da böyle bir provokasyon mu, bilmiyoruz. Yetkili makamlar soruşturma başlatır ve gerçek ortaya çıkar. Ancak o zamana kadar dolduruşa gelmemek, sakin kalmak, her duyduğuna inanmamak lazım.

GEL DE ÜZÜLME
Bazen Avrupa toplumlarına üzülüyorum.
Medyalarının özgür olduğunu, doğru haberler aldıklarını, politikacılarının dürüst olduğunu zannediyorlar. Aydınlanmış bir toplum olduklarına o kadar çocukça inanmışlar ki siyasetin, ekonominin, medyanın doğası gereği ortaya çıkan çarpıklıkların kendi toplumlarında olmadığını zannediyorlar.
Düşünsenize ortalama bir Alman’ın içine düştüğü kandırmaca ne kadar büyük!
Almanya’nın inşaatına 2006 yılında başladığı Berlin’in ikinci havaalanı projesinin açılışı beşinci kez ertelendi. İnşaat başladığında açılış tarihi olarak 2011 yılı duyurulmuştu.
Beşinci ertelemenin sonunda yeni tarih 2018. Tabii bu arada yeni bir erteleme olmazsa.
Durum böyleyken Alman medyasında İstanbul’a yapılan üçüncü havaalanın kötü bir proje olduğu, kar getirmeyeceği, havaalanı bitse bile uçakların bu rotayı tercih etmeyeceği haberleri çıkıyor. Gariban Almanlar da maalesef bu haberlere inanıyor.

ABD’NİN AKLI BAŞINA GELİR Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Görüşmenin birinci gündemi tabii ki Suriye’ydi. Görüşme Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının görüşme anının fotoğrafını yayınlaması ve ABD başkanı Trump’ın görüşme hakkında sosyal medya paylaşımında bulunması nedeniyle oldukça ilgi gördü. Türkiye yaptığı açıklamada Trump’ın YPG’ye silah desteğini sonlandıracağını söylediğini kaydetti. ABD’nin açıklamasında ise sonlandırma yok ancak gözden geçirme ifadesi var. Belli ki ABD’nin Suriye politikasında değişen bir şey yok, kapalı kapılar ardında konuştukları ile yaptıkları farklı olmaya devam edecek.
Zaten bu saatten sonra Türkiye açısından bir anlamı yok. Artık Suriye’de ABD ile koordinasyon içerisinde hareket etmiyoruz.
‘Stratejik Ortaklık’ın sadece adı kaldı, içi boşaldı.
Biz kendi Suriye politikamızı uyguluyor, kendi imkanlarımız ile kendi çıkarımızı takip ediyoruz.
ABD ise ne yaptığını bilmiyor! Bir yandan Suriye’de PKK’nın Suriye kolu üzerinden bir varlık göstermeye çalışıyor, öte yandan da bu işin o kadar kolay olmadığını biliyor. Başlıktaki soruya gelirsek; peki ABD’nin aklı başına gelir de yanlıştan döner mi? Terör örgütünün Suriye kolunu silahlandırmaktan vaz geçer mi? Cevap çok açık; vazgeçerse iyi olur ancak vazgeçmezse bizim için çok da önemli değil.

CEVABI BELLİ SORU
ABD Suriye politikasında hatadan döner ve YPG’ye desteğini sonlandırırsa PKK’lılar tekrar anti-Amerikancı ve marxist olduklarını hatırlar mı?

[Takvim, 27 Kasım 2017]

Etiketler: