Yargı Adaleti ve Etiği Açısından Yargı Mensuplarının Sosyal Medya Kullanımı

Rapor, yargısal adalet ve meslek etiği ilkeleri açısından yargı mensuplarının sosyal medya kullanımlarını farklı ülke kodları ve uygulamaları çerçevesinde ortaya koymaya çalışmaktadır.

Modern dijital çağ hızlı bir değişim dinamiğiyle bireysel ve toplumsal yaşamda büyük bir dönüşüme yol açmaktadır. Bu dijital çağ yeni bir iletişim mecrası olarak sosyal medyayı hayatımıza sokmuştur. Bütün formları ile sosyal medya bireylerin ifade özgürlüğü çerçevesinde beğeni, görüş ve yorumlarını paylaştıkları ve sosyal etkileşimde bulundukları devasa bir platforma dönüşmüştür. YouTube, Facebook, Twitter ve Instagram gibi birçok mecra bütün dünyanın sanal etkileşim ve iletişim ortamı haline gelmiştir.

Bu sosyal mecraların kullanımı etik, politik ve hukuk düzleminde çerçevelenmesi icap eden yeni bir alan olarak karşımızda durmaktadır. Buna ilişkin olarak ulusal ölçekte farklı düzenleyici çerçevelerin belirlendiği görülmektedir. Bu meyanda özellikle kamu personelinin sosyal medya mecralarına katılım ve paylaşımlarının üstlenmiş oldukları kurumsal sorumluluklar açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu noktada özellikle yargı mensuplarının mesleki sorumluluklarını tarafsızlıkla icra edebilmeleri açısından sosyal medya kullanımları ve paylaşımları dikkat çekici bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bugün dünyada sosyal medya kullanımına ilişkin farklı etik çerçevelerin belirlendiği gözlenmektedir. Bunların çoğunlukla sosyal medya kullanımını sınırlandırıcı nitelikte olduğu görülmektedir. Uluslararası ve ulusal yargı etiği kodlarında düzenlemeye konu olan “bağımsızlık, tarafsızlık, yargıya güven ve mesleğe yaraşırlık” ilkeleri açısından yargı mensuplarının sosyal medya kullanımının tartışılması önem arz etmekte ve bu durumun doğurabileceği etik mahzurları dikkate almak gerekmektedir.

Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.

Etiketler: