PKK’nın Derdi Kobani mi?

Türkiye'ye birçok açıdan muhtaç. Buna rağmen PKK/PYD'nin Kobani konusunda en fazla ihtiyaç duyduğu ülke olan Türkiye'ye açık düşmanlık yapmayı seçmesini, makul sebepler dairesinde açıklamak çok zor.

PKK ve destekçileri, Türkiye’nin özellikle doğu-güneydoğu şehirlerini terörize etmelerinin bahanesi olarak Kobani’yi gösteriyordu. Türkiye Kobani’ye destek vermiyor yalanını daha da vahim olan Türkiye IŞİD’i destekliyor yalanıyla birleştirip bindirilmiş kıtalar oluşturdular. Ve daha sonra sonuçlarını düşündüklerinde kendilerini bile dehşete düşüren bir vandalizmi sahneye koydular. Türkiye Kobani’ye destek çıkmazken IŞİD’e destek çıkıyor yalanına delil veya mantıklı bir izahat göstermeye tenezzül etmedikleri gibi bu fahiş yalanlarını vandalizmlerini meşrulaştırmak için kullandılar. Suriye meselesinin başından beri Türkiye’nin muhatap olmak zorunda kaldığı bir yalan döngüsü bu aslında. Suriye’de katliamın sahipleri Esed ve özellikle onun yılmaz destekçisi İran, Suriye halkına karşı yürüttüğü katliama ek olarak Türkiye’ye karşı da yoğun bir yalan, dezenformasyon ve manipülasyon kampanyası yürütüyor. PYD/PKK çevreleri de uzun süredir onların vagonunda kendisine hayali düşmanlar yaratıp, onlarla mücadele ediyor. Kanıtları ise iddialar ve şehir efsaneleri. İlginç olan ise Türkiye “destek verdiğimize dair bir kanıt veya elle tutulur herhangi bir somut veri gösterin” dediğinde Türkiye’ye “destek vermediğinize dair kanıtı siz gösterin” tarzı absürd bir seviyesizlikle cevap vermeleri.

MÜCADELE IŞİD’DEN ÇOK TÜRKİYE’YLE

Malum Kobani bir ayı aşkın bir süredir IŞİD muhasarası altında. PKK’nın güvenilir olmayan kaynaklarını bir kenara bırakırsak IŞİD’in Kobani’de gerilediğine veya şehirden çekildiğine dair herhangi bir görüntü, işaret veya gelişme yok. Kobani’nin nefes alabildiği tek yer Türkiye sınırı. Bu da doğal olarak şehrin bekası ile Türkiye’nin iradesi arasında bir bağımlılık ilişkisi kuruyor. Kısaca Kobani Türkiye’ye birçok açıdan muhtaç. Buna rağmen PKK/PYD’nin Kobani konusunda en fazla ihtiyaç duyduğu ülke olan Türkiye’ye açık düşmanlık yapmayı seçmesini, makul sebepler dairesinde açıklamak çok zor. Bir diğer deyişle, Kobani’nin selametini önceleyen herhangi bir aktörün Türkiye’yi kaybetme lüksü yokken, PKK/PYD’nin IŞİD’den çok Türkiye’yle mücadele etmesi asıl dertlerinin Kobani’nin selameti olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Bir diğer önemli gösterge ise yardıma bu denli ihtiyaç duydukları bir zamanda bölgede sosyolojik olarak en yakın oldukları peşmerge güçlerinin Kobani’ye girmesini engellemek istemeleri. Yardım için Kobani’ye girmesi ön görülen ekip zaten Suriyelilerden oluşuyor. Suriyeli Kürtleri korumak için Kuzey Irak’ta IKBY tarafından eğitilen Suriyeliler, eğitim amaçlarına uygun şekilde Kobani’ye intikal etmek istiyor. Türkiye de kendi toprakları üzerinden bu intikalin yapılmasına izin vereceğini açıkladı. Fakat PYD/PKK, peşmergenin yardım teklifine hâlâ direniyor. Daha önce de PYD aynı ekibin memleketleri olan Kuzey Suriye’deki Kürt yoğunluklu şehirlere girmesini engellemişti. Bu kritik zamanda bile Suriyeli Kürtlerin kahir ekseriyetinin kabul edeceği peşmergenin yardım teklifini geri çeviren PYD/PKK asıl derdinin Kobani’nin selameti olmadığını yine açık ediyor.

GÜNDEM SURİYELİ KÜRTLER DEĞİL

Peki PYD/PKK’nin derdi ne? Haziran 2013’te Kürt nüfusun yoğunluklu olduğu Amude’de PKK/PYD’nin Kürt halkı üzerinde otoriter/baskıcı bir iktidar yürütme çabalarını protesto eden Kürtleri ağır silahlarla, çoluk-çocuk demeden katleden PYD/PKK’nın Suriyeli Kürtlerin selametini düşündüğünü iddia etmek oldukça ironik olur. Hatırlayalım: Türkiye’de et dağıtan Türkiyeli Kürt gencin başını taşlarla ezenler, o zaman da Amude’de Suriyeli Kürtleri arabayla ezmişlerdi. Aynı şekilde Suriyeli Kürtleri Esed karşıtı muhalefetten uzak tutmak için Kürt lider Mişal Temmo’yu öldürecek kadar gözünü karartan PKK/PYD’nin gündeminin Suriyeli Kürt halkı olduğunu iddia etmek de oldukça güç.

PKK/PYD,Türkiye düşmanlığı üzerinden sosyal tabanını mobilize etme, Kobani ve IŞİD üzerinden ise de uluslararası meşruiyet kazanma derdinde. PYD/PKK’yı Suriye’nin kuzeyinde güçlü kılan Kürtlerin çoğunluğunun onları desteklemesi değil, şiddet tekelini ellerinde bulundurmaları. Suriyeli Kürtler arasında kendilerinden başka örgütlü silahlı yapıların oluşmasını engellemeleri. Peşmergenin Kuzey Suriye’ye girmesine karşı çıkmalarının ana sebebi de bu tekellerini devam ettirmek istemeleridir. Kısaca PKK/PYD etkin olduğu bölgelerdeki askeri dolayısıyla siyasi tekelini devam ettirme uğruna Kobani’yi feda etmektedir.

[Akşam, 24 Ekim 2014]

 

Etiketler: