Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen

Perspektif: Avrupa Birliği Zirvesinden Yansımalar

25-26 Mart 2021’de düzenlenen AB zirvesinin önemi nedir? Zirvede hangi konular ön plana çıktı? Zirvede Türkiye ile ilgili hangi kararlar alındı? Zirve sonrası dönemde Türkiye-AB ilişkilerini ne bekliyor?

Giriş

25-26 Mart 2021’de Avrupa Birliği’nin (AB) olağan zirvesi düzenlenmiştir. Pandemi sebebiyle video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen zirvede bir araya gelen AB’nin tepe yönetimi ve üye ülkelerin temsilcileri gündemdeki birçok konuyu ele almıştır. Yeni tip koronavirüsün (Covid-19) gölgesinde gerçekleşen liderler zirvesi muhtevası itibarıyla AB’nin en önemli zirvelerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu perspektif çalışması 25-26 Mart 2021’de düzenlenen AB liderler zirvesini ele almaktadır. Bunun için perspektifte sırasıyla zirvenin önemi ve zirvede ön plana çıkan konular anlatılmaktadır. Ardından zirvede Türkiye ile ilgili alınan kararlar analiz edilmekte ve zirve sonrası dönemde Ankara-Brüksel ilişkilerinin muhtemel seyri değerlendirilmektedir.

Zirvenin Önemi

25-26 Mart 2021’de düzenlenen zirve üç yönden önem arz etmektedir. Birinci olarak AB üyesi ülkeler Haziran 2020’de aşı tedarik ve dağıtımı konusunda AB Komisyonuna merkezi yetki vermelerine rağmen bugüne kadar aşılama konusunda başarılı bir performans sergilenememiştir. Bu süreçte aşıların tedarikinde –özellikle Birleşik Krallık ile– birtakım sorunların yaşandığı görülmüştür. Dolayısıyla koronavirüsle mücadelenin güçlendirilmesi ve aşılama faaliyetlerinde karşılaşılan problemlerin aşılması adına Avrupa kamuoyunda bu zirveye büyük önem atfedilmiştir.

İkinci olarak önceki Amerikan Başkanı Donald Trump döneminde oldukça gerilen transatlantik ilişkilerin iyileştirilmesi ve mevcut Başkan Joe Biden yönetimi ile kurulacak ilişkiler açısından da zirve oldukça önemlidir. Nitekim Başkan Biden’ın çevrim içi zirveye katılma kararı transatlantik ilişkilerin geleceği açısından zirveyi daha da önemli hale getirmiştir.

Üçüncü ve son olarak ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan gibi Türkiye karşıtı bazı üyelerin baskıları sonucunda Ankara-Brüksel ilişkileri son dönemde oldukça gerilmiş ve AB’nin izlediği yaptırım siyasetinin gölgesinde Aralık 2020’den beri gözler bu zirveye çevrilmiştir. Doğu Akdeniz özelinde gerilen ilişkilerin ve Türkiye’ye yönelik alınan sembolik yaptırım kararlarının bu zirvede çok daha ağır yap…

Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.

Etiketler: