Öğretmenlik Mesleğinde Yatay-Dikey Kariyer Hareketliliğinin Önemi

Milli Eğitim Bakanlığı, "Öğretmenlik Meslek Yasası" çıkarmak üzere hazırlık yaptığını kamuoyuna duyurdu. Dünyada yaşanan hızlı değişim, eğitim sistemini de etkilemektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı, “Öğretmenlik Meslek Yasası” çıkarmak üzere hazırlık yaptığını kamuoyuna duyurdu. Dünyada yaşanan hızlı değişim, eğitim sistemini de etkilemektedir. Dolayısıyla, hazırlanmakta olan öğretmenlik meslek yasası, bu değişimlerin oluşturduğu ihtiyaçları karşılayabilecek düzeyde olmalıdır. Eğitimde kalitenin arttırılabilmesi ve etkili bir eğitim yönetimi sisteminin oluşturulabilmesi için öğretmenlik mesleğine yönelik yatay ve dikey kariyer hareketliliğinin tanımlanması gerekir.

DİKEY HAREKETLİLİK

Teknolojik gelişmeler ve özellikle bilgi-iletişim teknolojileri eğitimdeki değişimi doğrudan etkilemekte ve hızlandırmaktadır. Mesela; geçmişte öğrencilerin “bilgi sahibi olmalarını” amaçlayan okullar şimdilerde öğrencilerine “analiz, sentez, karmaşık sorun çözümü, ekip çalışması, etkili iletişim becerileri ve etkili teknoloji kullanımı” gibi 21. yüzyıl becerileri kazandırmayı amaçlamaktadırlar. Eğitimde yapay zeka kullanımı, yeni algoritmalar kişiye özel öğrenme süreçleri tasarlamada, öğrenci, öğretmen ve okulların değerlendirilmesinde ve eğitim süreçlerinin tasarlanmasında yeni imkanlar sunmaktadır. Yaşanan bu gelişmeler, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişim programlarıyla desteklenmesini, motive edilmesini ve gelişimlerinin özendirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu gelişimin sağlanabilmesi için öğretmenlik mesleği; “aday öğretmen”, “öğretmen”, “usta öğretmen”, “koordinatör öğretmen”, “mentör öğretmen” gibi dikey kariyer hareketliliğine sahip bir meslek olarak yeniden yapılandırılabilir. Bu yapılandırma sürekli mesleki gelişimi özendirici olacağından öğretmenlerin gelişimi için içsel motivasyon kaynağı olabilir. Bu dikey kariyer hareketliliğine okul yöneticiliği de eklemlendirilebilir.

***

YATAY HAREKETLİLİK

Öğretmenlik mesleğinde yatay hareketlilik mesleki eğitim, hayat boyu eğitim, erken çocukluk eğitimi ve orta öğretim eğitim alanlarında uzmanlık üzerinden yapılabilir. Öğretmenlerin sürekli aynı rolde olmaları verimliliklerinin düşmesine sebep olmaktadır. Öğretmenler eğitim sürecinde farklı sorumluluklar üstlenebilirler. 2023 Eğitim Vizyon Belgesinde de çok farklı rollere atıfta bulunulmaktadır.

2023 Eğitim Vizyon Belgesinde veri temelli eğitim politikaları uygulanacağı vurgulanmıştır. Bu hedefe ulaşabilmek, okullarda ve il eğitim müdürlüklerinde eğitimsel veri analizinde, ölçme ve değerlendirmede uzman desteği gerektirmektedir. Bu hedef ayrıca, eğitimcilere ve karar alıcılara toplanan verileri analiz edebilme, sistem tarafından yapılan raporları yorumlama becerilerini kazandırmayı ve geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu durum eğitim alanında yeni bir rolün ihtiyacını ortaya çıkaracaktır: Öğretmen ve yöneticilere veri analiz desteği sağlama.

Ayrıca “veri denetim birimi” ihtiyacı da yeni bir rol olarak öne çıkacaktır. Tüm eğitim paydaşları arasında koordinasyonun sağlanması, modellenmesine ihtiyaç duyulan alanların belirlenmesi, sistemin altyapısının kontrolü ve idaresi bu birimi gerekli kılmaktadır. Bu birimin, disiplinlerarası akademik kurullar oluşturarak ölçekler geliştirmesi de gerekecektir.

Yeni becerilerin öğrencilere kazandırılması hedefi öncelikle klasik hizmet içi eğitimlerin ötesine geçebilmeyi gerektirmektedir. Öğretmenlerin motivasyonlarını artıracak, öğretme tutumları ile davranışlarını değiştirecek uygulamalı ve etkileşimli eğitim verecek “eğitici eğiticisine” ihtiyaç olacaktır.

Erken çocukluk eğitiminde, eğitim kalitesini arttırmak için yeni rollere ihtiyaç duyulacaktır. Mesela “öğretmen yardımcısı” bunlardan bir tanesidir. Yine çocukların gelişimlerinin izlenmesi ve veriye dayalı değerlendirme için okul bölgelerinde veya il/ ilçe milli eğitim müdürlüklerinde “erken çocukluk eğitim il/ilçe koordinatörü veya koçu” rolüne ihtiyaç olacaktır. Bu koordinatörler bir dış gözlemci olarak -çocuk gelişimini izlemenin yanında– çocuk-öğretmen iletişimi/etkileşimi, sınıf yönetimi, öğretmen gelişimi ve fiziki donanım gibi erken çocukluk eğitiminin farklı noktalarında geri dönüşler verebilir.

Milli Eğitim Bakanlığı “iş yerinde eğitim” ile “iş garantili” eğitim modellerine geçmeye çalışmaktadır. Bu hedef, sanayici ve meslek odalarıyla işbirliğine girip eğitimin programlarının dinamik bir şekilde yönetimini gerekli kılmaktadır. Mesleki eğitim programlarının etkilerinin ölçülmesi, sahanın taleplerinin takibi, eğitim programlarının güncellenmesi, öğrenci, okul ve işyeri arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, işverenlerle ortak değerlendirme toplantılarının düzenlenmesi “meslek eğitiminde bir koordinatör” rolünü öne çıkarmaktadır. Böylece Meslek Eğitim Koordinatörü özel sektör bağlantılı mesleki eğitim süreçlerinin sağlıklı işlemesi noktasında koordinasyon görevini üstlenmiş olur. Yine meslek eğitiminde “Kalite Tetkikçisi”, “Proje Döngüsü Uzmanı”, “Eğitim Koordinatörleri” ve özel sektör tecrübesine sahip “Kıdemli Uzman Çalışan” gibi yeni roller ortaya çıkmıştır. Kıdemli Uzman Çalışanı özel sektör deneyimine sahip ve alanında uzman olan kişilerin, özellikle öğrencilerin, özel sektör iş kollarına entegre olması ve deneyim aktarımı konusunda görev alan kişidir. Proje Döngüsü Uzmanı ise meslek lisesinin yürüttüğü ve yürütmeyi planladığı projenin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için sürecin gözleminden sorumlu kişidir.

Milli Eğitim Bakanlığı teneffüs sürelerinin uzatılmasını ve çocukların okulda sosyalleşmesini, iletişim becerilerinin geliştirilmesini hedeflemektedir. Fakat bu hedef tam gün eğitime tamamen geçilmesiyle öğretmenlerin nöbet görevlerini ağırlaştıracak, okul güvenliği, risk ve disiplin gibi konularda iş yükü ve sorumluluklarını arttıracaktır. Bu anlamda “yardımcı personel” şeklinde yeni bir role ihtiyaç duyulacaktır.

Kaliteli ders kitaplarının hazırlanması, alan uzmanı, pedagojik uzman, görsel tasarım uzmanı, grafik tasarım uzmanı ölçme değerlendirme uzmanı gibi farklı rollerin bir arada uyumlu çalışmasını gerektirmektedir.

EBA’nın etkili bir şekilde yürütülmesi ve kaliteli bir eğitim öğretim ortamına dönüştürülmesi, alan uzmanları, EBA Öğrenme Analitiği Uzmanı, Bilişim/Yazılım Uzmanı, İstatistik/Veri Denetçisi, Görsel Tasarım Uzmanı rollerini gerekli kılmaktadır. Yine EBA’da ders içeriği hazırlama konusunda özel bir birim kurulması da bir ihtiyaçtır.

Ayrıca eğitim sürecinde şu roller de öne çıkmaktadır:

Materyal geliştirme uzmanı

Oyun-ders entegrasyon uzmanı

21. yüzyıl beceri programı geliştirme uzmanı

Yabancı dil koordinatörü (Dil Proje okullarında başarıyla işlemektedir.)

Öğretmen eğiticisi

Öğretmen koçu/mentörü (Aday öğretmenlere mentörlük yapacak bu hususta eğitimli öğretmenler)

***

Eğitimin kalitesini arttırabilmek ve etkili yönetebilmek için yatay ve dikey kariyer hareketliliğinin tanımlanması önemlidir. Öğretmen meslek yasasında bu konuya yer verilmelidir. Dikey kariyer hareketliliğinin belirlenmesi nispeten kolaydır. Fakat yatay kariyer hareketliliği için bunu söylemek kolay değildir. Çünkü sürekli değişen yeni roller ortaya çıkmaktadır. Yatay kariyer hareketliliği, öğretmenlik meslek yasası kılavuzluğunda yönetmeliklerle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenebilir.

Öğretmenlik Mesleğinde Yatay-Dikey Kariyer Hareketliliğinin tasarlanabilmesi Türkiye’de eğitimin kalitesinin arttırılmasında önemli bir boşluğu dolduracaktır.

[Fikriyat, 21 Şubat 2019]

Etiketler: