Nükleer Anlaşma İptal

Kudüs kararı nedeniyle desteğini aldığı Yahudi lobisi Trump'ın üzerindeki medya baskısını hafifletti...

Trump dediğini yaptı. İran’la yapılan nükleer anlaşmayı iptal etti. Obama döneminin en büyük ve belki de tek büyük başarı hikayesini elinden aldı. Sözünü tutmuş oldu. Hem anlaşmayı iptal etti hem de Obama’nın mirasını çökertti.
Neden bunu yaptığına dair basit bir açıklama bulmak kolay değil. Konu Trump olduğunda birçok faktör devreye girebiliyor. Mesela tüm dünya henüz karar veremedi. Bu adam rasyonel kararlar mı alıyor yoksa hırslarına ve korkularına mı teslim oluyor? İktidarda kalmak için dış politikayı mı kullanıyor?
Yoksa dış politikası iç siyasetinden bağımsız mı? Tutarlı bir dış politikası var mı? Yoksa seçim sürecinde kafasına göre patlattığı demeçleri mi takip ediyor? Popülizm nedeniyle seçmene verdiği sözleri mi yerine getiriyor?
Aslında meseleyi bu kadar karmaşık tutmaya gerek yok. Trump basit popüler inanışlara sahip. İmkân buldukça da bunları sahnelemeye çalışıyor. Mesela NAFTA’nın Amerika aleyhine işleyen bir kurum olduğu gibi yanlış bir inanışa sahip. Bu nedenle de seçim sırasında NAFTA’yı eleştirdi ve elden geçireceğini söyledi. İktidara geldiği günden bu yana üzerinde yoğun bir baskı var.
Kendisi de doğru düzgün bir siyaset belirleyebilmiş değil. Sözlerini yerine getiren bir başkan imajı yaratarak seçmenlerini tahkim etmeye çalışıyor.
Ama mesela NAFTA konusunda yanlış düşündüğünü anladı. NAFTA’nın Amerika için karlı olduğunu gördü. Bu nedenle de görüntüyü kurtaracak bir iki adım dışında NAFTA konusunda önemli bir değişime imza atmadı. Ama Kudüs konusunda tam tersi. Atacağı adımın kendisine ve hatta Amerika’ya da zarar veremeyeceğini düşündü.
Çünkü genelde Müslümanlar özelde de Filistinliler çok zayıf ve Amerika’ya maliyet üretebilecek durumda değil.
Öte taraftan Kudüs kararı nedeniyle desteğini aldığı Yahudi lobisi Trump’ın üzerindeki medya baskısını hafifletti.
Bu adımla aynı zamanda Trump kendi seçmeninin de gönlünü kazanmış oldu.
Son olarak İran meselesinde benzer bir yol izliyor. Seçim öncesi verdiği sözü yerine getirince iş yapan ve planı olan bir başkan görüntüsü verebileceğini düşünüyor. Bu anlaşmanın zaten kötü bir anlaşma olduğuna ve İran’ın daha da sıkıştırılabileceğine inanıyor.
Şartlar bunun için uygun değilken adım atamadı. Ama kabineyi kendine uygun hale getirdikten sonra anlaşmayı iptal edebildi.
Şimdi herkes Trump’ın bir hata yaptığını ve bunun Amerika için bir maliyeti olacağını söylüyor. Hata olabilir. Tartışırız. Ama Amerika’ya zarar vereceği fikrine katılmıyorum.
Öncelikle Amerika’nın hatalarının maliyeti nadiren Amerika’ya çıkar.
İkincisi bu gerçekten bir hata mı?
Hatalı bir akıl yürütmeye dayandığına katılırım. Bu anlaşma Trump’ın iddia ettiği gibi kötü bir anlaşma değildi.
Diz çökertilmiş bir İran’ı nükleer silah geliştirmekten sonsuza kadar uzaklaştırma şansı olan bir anlaşmaydı.
Yani Trump’ın anlaşmaya dair okuması yanlıştı. Ancak Trump bu anlaşmayı iptal edince daha kötü bir sonuçla da karşılaşmayacak. Çünkü İran daha da sıkışacak ve kendisi için bundan daha kötü şartlarda bir anlaşmaya imza atma ihtimali çok yüksek. Trump da bunu kolay elde edilmiş bir başarı olarak sunma şansına sahip olacak. Trump henüz farkında olmayabilir. Ama İran Suriye ve Irak’taki kazanımlarını sürdürmek için çok şeye razı olabilir. Nükleer meselesinde zaten teslim olmuştu. Yine teslim olur. Yeter ki Suriye ve Irak’taki milis gücünü koruyabilsin. Trump farkında olmayabilir ama İsrail bunun farkında. Bu nedenle İsrail de sürekli anlaşmayı bozmaya çalışacaktır. Ama Trump’ın kafasındaki Ortadoğu’ya yön vermek değil. Ucuz bir başarı elde etmenin peşinde. Bu nedenle de meseleyi nükleerle sınırlandırmak isteyecektir. Eğer mesele Suriye ve Irak’ta bir vekalet savaşına evrilirse, böyle planlandığı için değil, süreç yönetilemediği için kendiliğinden evrilir.
Yoksa Trump şimdilik bunu istemiyor..

[Takvim, 13 Mayıs 2018]

Etiketler: