Mısır’da İkinci ‘Cuma Öfkesi’

Müslüman Kardeşler ikinci 'Öfke Cuması'nı “Milyonluk Öfke” olarak isimlendirdi. İlk “Öfke Cuması”, 28 Ocak 2011 tarihinde yapılan eylemler için isimlendirilmiş ve Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanmıştı.

Rabiatul Adaviyye ve Nahda Meydanlarının dağıtılması esnasında polis tarafından kullanılan aşırı şiddet, yüzlerce kişinin Âlemlerin Rabbi’ne yürümesi ve binlercesinin de yaralanmasıyla sonuçlandı.

Mısır Sağlık Bakanlığı verilerine göre ölü sayısı 500, Müslüman Kardeşler’e göre 2500 civarında. Yaralı sayısının ise, 7000 civarında olduğu konuşuluyor.

Katliamın yapıldığı 14 Ağustos 2013 tarihinde, 25 Ocak Tahrir Devrimi’nin başlamasından sonraki iki günde dikkat çeken görüntüleri andıran eylemler yapıldı. Katliamdan sonraki gün ise bütün Mısır’da, fırtına öncesi sessizliği hâkimdi.

Katliamdan sonraki ilk cumanın, 30 Haziran ile başlayan bu sürecin dönüm noktalarından birisi olacağı ve gösterilerin ikinci bir “Öfke Cuması”na dönüşebileceği öngörülüyor.

“MİLYONLUK ÖFKE”

Müslüman Kardeşler ikinci Öfke Cuması’nı “Milyonluk Öfke” olarak isimlendirdi. İlk “Öfke Cuması”, 28 Ocak 2011 tarihinde yapılan eylemler için isimlendirilmişti. O gün akşam saatlerinde Tahrir Meydanı’na giren göstericiler polisle çatışmış ve ardından Tahir Meydanı civarında yer alan Mübarek’in partisi Vatan’ın binasını ateşe vermişti.

28 Ocak “Öfke Cuması”, Mübarek’in siyasi hayatının fiilen sona erdiği gün olarak tarihe geçti. O günün akşamı bir açıklama yapan Mübarek, hükümeti görevden aldı ve orduyu stratejik bölgeleri korumak üzere meydanlara inmeye çağırdı. Mübarek daha sonraki sayılı günlerinde, Ahmed Şefik’i hükümeti kurmak için görevlendirmiş ve 11 Şubat 2011 tarihinde resmen devrilmişti.

16 Ağustos Cuma gününde yaşanabilecek olayların vahamet ve büyüklüğünü kavrayan Mısır yönetimi, göstericilerin stratejik bölgelere yaklaşmaları durumunda gerçek mermi kullanması için polise yetki verdi. Her ne kadar yetki açıklamasında, “stratejik bölge” kavramı yer almış olsa bile, bu genel manada “polise göstericileri dağıtmak için gerçek mermi kullanım izni” şeklinde algılanmaktadır.

BM Güvenlik Konseyi’nin Perşembe gecesi acilen toplanmasını kolaylaştıran en önemli unsurlardan birisi de polise verilen bu kontrol edilemez yetkidir. Yüz binlerce savunmasız insana karşı yapılacak bir silahlı müdahalenin sonuçlarını tahmin etmek zor olmasa gerek. Ayrıca diğer şehirlerden Kahire’ye çıkan yollar trafiğe kapatılmış ve tren seferleri de durdurulmuş durumda.

BARADEY’İN İSTİFASI

Gelinen noktada, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Muhammed El Baradey’in Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı’ndan istifası da önem arz etmektedir. Zira El Baradey, Darbe Cini’ni şişeden çıkaran en önemli aktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Cumhurbaşkanı Mursi’nin 22 Kasım 2012 tarihinde ilan ettiği Anayasa Deklarasyonu’nun ardından, Ulusal Kurtuluş Cephesi adında bir oluşum kurarak, Mursi’ye karşı kampanya başlatan siyasetçi odur.

Fulul olarak ifade edilen Mübarek yandaşlarını ve onlara karşı iki sene önce mücadele veren 6 Nisan ve Kifaye gibi değişim hareketlerini de bir arada tutan El Baradey, orduyu daha altı ay öncesinde göreve çağıran isim olarak da biliniyor.

14 Ağustos’ta yapılan üçüncü katliam, El Baradey’in istifası ve Cuma gösterilerinde eylemcilere karşı gerçek mermi kullanılmasına izin verilmesi üst üste konulduğunda, uluslararası arena için Mısır’da tehlike çanlarının çaldığı algısını uyandıran

Etiketler: