Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin, "Kurultay Çağrı Heyeti" oluşturularak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi kararına ilişkin açıklamalarda bulundu. ( Mustafa Kamacı - Anadolu Ajansı )

MHP’de Neler Oluyor?

Hepimizin gözleri önünde bir siyasi ameliyat yapılıyor. Bundan beş sene önce kaset operasyonlarıyla MHP'yi dizayn etmeye çalışanlar yeniden işbaşında.

Bugün Türkiye siyasetinin en sıcak sorularından biri bu. “MHP’de neler oluyor?” Birileri “MHP’de bir değişim rüzgârı” estiğini söylüyor.
Nihayet “MHP’nin makûs talihinin değişeceği”nden bahsediyor.
Aslında başka bir şey oluyor MHP’de.
Hepimizin gözleri önünde bir siyasi ameliyat yapılıyor. Bundan beş sene önce kaset operasyonlarıyla MHP’yi dizayn etmeye çalışanlar yeniden işbaşında.
Mesele, MHP meselesi değil.
Bahçeli’nin vizyonu, siyaset tarzı, kişiliği, söylemi hiç değil.
Paralel yapı ve bileşenleri nasıl CHP’yi teslim aldıysa MHP’yi de teslim almaya çalışıyor.

***

Devlet Bahçeli’yi bugüne kadar çok eleştirdim. Bahçeli’nin 17-25 Aralık sonrasındaki tutumu yanlıştı. Erdoğan düşmanı kampa yazılması, onun gerçek anlamda siyaset üretmesine engel oldu.
7 Haziran seçimleri sonrasındaki açmazı bununla ilgiliydi. Nitekim 1 Kasım seçimlerinde bunun faturasını da ödedi MHP.
Bununla birlikte MHP yönetimi seçim sonrasında “yıkıcı siyaseti derinleştirmek” yerine, öncelikli gündemi terörle mücadele olan devletin yanında yer almayı tercih etti. Devletin bekasını ilgilendiren bu kritik hususta duyarlı davrandı. “Yeni CHP”nin yaptığı gibi terörü meşrulaştırmaya çalışan söylemlere başvurmadı. Devlete arkasını dönmedi.
Teröristleri “çiçek çocuklar” olarak yansıtan gayrı milli muhalefetin yanında durmadı. Bahçeli bir başka şey daha yaptı. Yeni dönem siyasetini Türkiye’de bir iç savaş çıkarmak üzere kuran PKK terör örgütüne istediği malzemeyi bir türlü vermedi.
Bahçeli, bir “ideoloji partisi”ni yönetiyor olmasına rağmen, hiçbir zaman militan gençlik hareketleri üzerinden siyaset yapmayı doğru bulmadı.
Türkiye düşmanlarının kaos beklentisinin had safhada olduğu dönemde Bahçeli bu tutumunu sürdürdü. Sokaktan medet ummadı, umanları da kınadı.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da benzer bir tutum takınmış, partisini sokak hareketleri üzerinden Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara karşı korumuştu.

***

Devlet Bahçeli, böyle bir ortamda yerinden edilmeye çalışılıyor. Paralel yapı unsurları, MHP’ye kayyum atanmasının ardından bayram yapıyorlar.
Paralel yapının MHP’yi bütünüyle teslim alması elbette mümkün değil. Birebir Pensilvanya’dan talimat alan bir parti teşkilatlanmasının oluşacağını falan iddia etmiyorum.
Ancak paralel yapının etki altına alacağı muhtemel bir MHP yönetimi, yeni CHP gibi kritik süreçlerde “operasyon destek gücü” olarak faaliyet gösterecektir.
Paralel yapının grup çıkarları hangi psikolojik savaş unsurunu öne çıkarmayı gerektiriyorsa onu gündem yapacaktır.
Paralel devlet yapılanması ile mücadelenin zaafa uğratılması için gayret gösterecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın itibarsızlaştırılması kampanyasına destek verecektir.
Dahası, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu yapısal değişimlerin önünün alınması için uğraşacaktır.
Paralel yapı tarafından ele geçirilmiş bir MHP, değişim hamlelerine direneceği gibi yeni dönemde AK Parti karşısında yer alan bütün güçlerle koalisyon kurabilecek bir MHP olacaktır.
Yeni CHP’yle de, PKK’nın HDP’siyle de kolaylıkla koalisyon kurup Türkiye’nin kaosuna hizmet edebilecek bir MHP…
Evet bütün bunları görerek, MHP’de neler olup bittiğine bakmak lazım. MHP’ye bir operasyon yapılıyor ve siyaseti, demokrasiyi savunmak bu operasyona karşı çıkmayı gerektirir.

[Sabah, 11 Nisan 2016]

Etiketler: