Geçtiğimiz hafta içinde MHP düzenlediği bir toplantıyla adaylarını tanıttı. MHP lideri Bahçeli burada yaptığı konuşmada 31 Mart yerel seçimlerini Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yerleşmesi ve Türkiye’nin istikrarı açısından bir “beka meselesi” olarak gördüklerini bir kez daha tekrarladı.
AK Parti ile MHP arasında milli beka temelli bu görüş birliği 15 Temmuz sonrası yeni bir “milli blok”un kurulmasıyla sonuçlandı. Bu blok önce siyasal sistemi değiştirdi. Ardından da 24 Haziran seçimlerinde “Cumhur İttifakı” olarak somutlaştı ve iktidar oldu. Tüm bu süreçte MHP’nin temel motivasyonu ve söylemi ise Türkiye’nin beka meselesi üzerineydi. Dolayısıyla yerel seçimlere doğru bu motivasyonun partinin temel tercihlerini belirlemesi de olağandır.
Öte yandan MHP adına istikrarlı bir belediyecilik geleneğinden bahsedilmesi zordur. Geçmiş seçim sonuçları incelendiğinde MHP’nin üç yerel seçim üst üste kazandığı sadece iki il bulunmaktadır. Bunlar da 2014’te AK Parti’ye kaybedilmiş Gümüşhane ve Kastamonu’dur. 31 Mart’a doğru ise MHP’nin elinde son iki seçimdir kazanmayı sürdürdüğü iki büyükşehir bulunmaktadır: Adana ve Manisa.
Bugünün şartları altında Cumhur İttifakı’nın yerel seçimleri de kapsayacak olması ise MHP açısından oldukça rasyonel ve kazançlı bir tercihtir. Tabandan ve muhaliflerden AK Parti ile kurulan iş birliğinin adil olmadığı eleştirileri gelse de esas itibarıyla bu iş birliği MHP’nin oldukça riskli olan mevcut bazı kazanımlarını sürdürmesi açısından oldukça değerlidir. MHP her ne kadar söylem açısından ve samimi bir şekilde yerel seçimleri beka meselesi olarak değerlendirse de neticesinde bir siyasal partidir. Doğal olarak da her siyasi partinin temel hedefi seçimlerden maksimum kazançla çıkmaktır.
Sonuç olarak MHP, AK Parti ile iş birliği yaparak yerelde mevcut kazanımlarını korumak adına büyük bir şans elde etmiştir. Her ne kadar Cumhur İttifakı’nın temel kaygısı beka meselesi olsa da bu kaygının giderilmesi için hem AK Parti hem de MHP’nin seçimlerden başarılı çıkması gerekmektedir. Bu başarı ise ancak adil ve rasyonel beklentiler üzerinden şekillenmiş bir stratejiyle mümkündür ve MHP de bu noktada gayet rasyonel ve kazançlı bir şekilde hareket etmektedir. Bahçeli kendisinin de ifade ettiği gibi Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin geleceğini kurduğunun farkındadır ve buna uygun bir şekilde partisinin çıkar ve kazançlarını koruma gayretindedir.
[Sabah, 26 Ocak 2019]
Etiketler:
- Siyaset
- Yorum
- 15 Temmuz 2016 FETÖ Darbe Girişimi
- 31 Mart 2019 Türkiye Yerel Seçimleri
- Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)
- Adana
- AK Parti-MHP İttifakı
- Beka
- Cumhur İttifakı
- Devlet Bahçeli
- İktidar
- İP
- İYİ Parti (İP)
- Manisa
- Milli Blok
- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)
- Muhalefet
- Sabah Gazetesi
- Seçim Barajı
- Seçim İttifakı
- Siyasi İttifak
- Yerel Seçimler
- Yerel Yönetimler