“Kimseye Merhametim(iz) Yok”

Bu masum bir yürüyüş değil! Elinizi vicdanınıza koyun; 15 Temmuz gecesi ülke işgal edilirken saklanacak delik arayanlar, ülkesinin istikbali için meydanlara inmekten kaçanlar, bu sıcakta bunca zahmete neden katlanıyor?

Kılıçdaroğlu, kaos yürüyüşüne HDP’den aldığı destekle devam ediyor.

O yürürken bir şehit babası “yürüyecek-sen şehitler için yürü” diye sesleniyor!

Ancak o aldırmıyor.

15 Temmuz gecesi meydanlara inmeyen ana muhalefet lideri, FETÖ’nün değirmenine su taşıyarak devletin güvenliği ve çıkarını hiçe sayan vekili için yürümeye devam ediyor.

FETÖ’cüler ve FETÖ’cülerin çarkına su taşıyanlar, Türkiye’ye iftira atanları kollamak için yolları arşınlıyor.

Yandaş medyaları da tıpkı Gezi Parkı Şiddet Eylemleri’nde olduğu gibi sözde adalet yürüyüşünü saati saatine haber yapmaya devam ediyor.

Belli ki hesap büyük…

Bu masum bir yürüyüş değil!

Elinizi vicdanınıza koyun; 15 Temmuz gecesi ülke işgal edilirken saklanacak delik arayanlar, ülkesinin istikbali için meydanlara inmekten kaçanlar, bu sıcakta bunca zahmete neden katlanıyor?

Dertleri adalet ise biz bu adalet âşıklarını 15 Temmuz gecesi neden görmedik?

Demokrasinin, adaletin ayaklar altına alındığı, meclisin bombalandığı, milletin namusunun çiğnendiği, vatandaşların katledildiği gece bu adalet âşıkları neredeydi?

Demek ki hesap başka!

Bunu yürüyüşte kin ve nefretini kusan bir kadın da açık ediyor.

Kadın oldukça samimi. Gözlerinden ateş çıkıyor. Dili nefret kusuyor.

Ne diyor?

“Lütfen bütün aileler duyarlı olsun.

Çoluğunu çocuğunu sokağa döksün…

Kimseye merhametim yok artık…” 6-7 Ekim olayların da olduğu gibi insanları sokağa dökme çağrısında bulunuyor.

İsyan, başkaldırı çağrısı yapıyor!

Sonra da kendisine güzellemeler düzüyor. Ahirete ve Allah’a iman ettiğini beyan ediyor. Hayr ve şerrin Allah’tan geldiğine inandığını söylüyor ancak neyin hayr neyin şer olduğuna kendisi hükmediyor. Durun bu kadar da değil…

AK Parti ve destekçilerinin Allah’a ve ahiret gününe inanmadıklarını haykırıyor.

Yetmiyor, AK Parti ve destekçilerinin İsrail ve Amerika ile iş tuttuğunu iddia ediyor. BOP projesiyle Güneydoğu’yu Ortadoğu’ya çevrilip sonrada parayla İsrail’e satılacağını söylüyor.

Biraz FETÖ ağzı, biraz Ulusalcı- Kemalist ağzıyla vaaz ediyor.

“Hak geldi bâtıl zail oldu” âyetini de FETÖ ve FETÖ çarkına su taşıyanların motivasyonları için gelecek zaman ekiyle çekimleyip değiştirmeye çalışıyor ama ne yazık ki bunu da eline yüzüne bulaştırıyor;

“bâtıl gelecek Hak zail olacak” diyor.

Anadolu irfanı perspektifiyle yorumlarsak, Allah öyle söyletiyor.

Avazı çıktığı kadar AK Parti ve destekçilerinin dini istismar ettiğini iddia ediyor ancak CHP İstanbul milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun kaos yürüyüşü için “Peygamber’in İzinden Yürümektir” benzetmesini dini istismar olarak görmüyor.

PKK terör örgütünün, gezicilerin, ellerine geçen her fırsatta Türkiye aleyhine faaliyet gösteren Batılı vekillerin, radikal sol ve LGBT vb. örgütlerin destek verdiği kaos yürüyüşüne “Peygamber’in Yolu” benzetmesinin yapılması acaba neye denk düşüyor?

Vaktiyle kendi hareketlerini parlatmak için FETÖ’cülerin “Peygamber Yolu” başlığı altında uluslararası bir sempozyum düzenlediğini biliyoruz.

FETÖ’nün kirli işlerini örtmek adına kullandığı Peygamber’in İzinde / Peygamber Yolu gibi söylemlerin bugün CHP’nin dilinde olması bir tesadüf mü?

Benzer bir itham AK Parti’ye yakın muhafazakâr kanattan gelseydi, malum aydın, sanatçı, gazeteci ve yazarların ortalığı nasıl ayağa kaldıracağını tahmin etmek güç değil.

Gezi imamı da kaos yürüyüşüne katılarak destek verdiğine göre yaygara kopartmanın anlamı yok!

Kılıçdaroğlu nasıl olsa her yolda yürür.

Ne yola bakar ne yoldaşa.

Yeter ki işi görülsün…

Bakalım Kılıçdaroğulu’nun “Bu daha başlangıç” diyerek asıl niyetini sakladığı ancak kendini tutamayan FETÖ’cülerin ifşa ettiği kaos yürüyüşü nereye varacak?

[Takvim, 2 Temmuz 2017]

Etiketler: