Katsayı Uygulaması

Farklı katsayı uygulaması, sadece 1998'de alınmış bir karardan ibaret değildir. YÖK 2003 ve 2006'da aldığı kararlarla, uygulamanın yükseköğretime geçiş sistemi içindeki etkisini daha da artırmıştır.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’nun 30 Temmuz 1998’de almış olduğu karar ile uygulanmaya başlanan farklı katsayı uygulaması, sürekli tartışılmıştır. Son olarak, 1 Aralık 2011’de YÖK’ün katsayıları yeniden eşitlemesiyle birlikte gündeme gelmiştir. Her ne kadar toplumsal çatışmaların merkezî konularından biri olsa da, farklı katsayı uygulamasının, kamuoyu tarafından tam olarak anlaşıldığını söylemek mümkün değildir. Farklı katsayı uygulaması, sadece 1998’de alınmış bir karardan ibaret değildir. YÖK 2003 ve 2006’da aldığı kararlarla, uygulamanın yükseköğretime geçiş sistemi içindeki etkisini daha da artırmıştır.

UYGULAMA ÖNCESİ DURUM

Yükseköğretim Kanunu’nun yükseköğretime geçişle ilgili 45. maddesi uyarınca, ortaöğretim başarısının, yükseköğretim kurumlarına giriş sınav puanlarına eklenmesi öngörülmüştür. Söz konusu düzenleme uyarınca, öğrencilerin diploma notlarından istatistiksel yöntemlerle elde edilen Ortaöğretim Başarı Puanları (OBP) belli bir katsayı ile çarpılarak, yükseköğretim kurumlarına giriş sınav puanlarına eklenerek yerleştirme puanları elde ediliyordu. 1999’a kadar, aday, ister kendi alanıyla doğrudan ilgili (alan-içi) ister alanıyla doğrudan ilgili olmayan (alan-dışı) tercih yapsın, tek bir katsayı uygulandığı için tercihten kaynaklı herhangi bir puan kaybı söz konusu değildi. Sınav iki basamaklı olarak uygulanıyordu. Birinci basamak olan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), temel becerileri ölçmeye çalışan genel yetenek ağırlıklı iken; ikinci basamak olan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS), bütün ortaöğretim müfredatını ölçmeye çalışan bilgi ağırlıklı bir sınavdı.

UYGULAMA SONRASI DURUM

Kemal Gürüz başkanlığındaki YÖK’ün 1998’de aldığı bir kararla, üniversite giriş sistemi kapsamlı bir değişikliğe uğramıştır. Bu sistemin getirdiği üç temel düzenleme şunlardır: 1- Sınav iki basamaktan tek basamağa (ÖSS) düşürülmüştür. 2- OBP yerine, AOBP (Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı) getirilmiştir. AOBP, OBP’nin ortaöğretim kurumlarının ÖSS ortalamalarına göre ağırlıklandırılması ile elde edilmektedir. 3- Katsayılar, alan-içi ve alan-dışı tercihler için farklılaştırılmıştır. Buna göre, adaylar alan-içi tercih yapmaları durumunda AOBP’leri 0.5 ile çarpılarak, alan-dışı tercih yapmaları durumunda ise 0.2 ile çarpılarak ham puanlarına eklenmeye başlanmıştır.

YÖK, 2003’te farklı katsayı uygulamasını daha da katılaştıracak bir revizyona gitmiştir. Alan-içi ve alan-dışı tercihlerde AOBP’nin yerleştirme puanı içindeki ağırlığını belirlemek için kullanılan katsayılar sırasıyla 0.8 ve 0.3 olarak değiştirilmiştir. Özetle, YÖK, 2003’te bütün eleştiri ve toplumsal tepkilere rağmen, katsayıları, alan-içi ve alan-dışı ayrımı daha da keskinleştirecek şekilde yeniden düzenlemiştir. 2006’da ise, YÖK ÖSS’nin içeriğini ve puan hesaplama yöntemini değiştirerek, alan-dışı yerleşmeyi daha zor hale getirmiştir.

UYGULMANIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR

Birinci olarak, üniversite giriş sınavının tek basamağa indirilmesi ve sınavda üst sınıfların müfredatının kapsam dışına bırakılması, ortaöğretim müfredatını öğrenciler gözünde önemsizleşmiştir. Daha kötüsü, lise mezunları, üniversitelere daha hazırlıksız gelmeye başlamıştır. İkinci olarak, AOBP, bireysel başarıdan ziyade, grup başarısını öne çıkarmıştır. AOBP ile birlikte, iyi bir lisede okumak avantajlı hale geldiği için, sınavla öğrenci alan “başarılı” ortaöğretim kurumlarına olan rağbet daha da artmıştır. Üçüncü olarak, üç düzenlemeden en çok tartışılanı, farklı katsayı uygulaması olmuştur. Düzenleme, 28 Şubat döneminin laiklik eksenli tartışmalarında, rejimi kurtarma operasyonu olarak ele alınmış ve özellikle imam hatiplere olan toplumsal yönelimi azaltmak için, YÖK tarafından bir tedbir olarak başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Uygulamanın eğitimde yol açtığı sorunlar görmezlikten gelinerek, uygulama, bir rejim meselesi olarak ele alınmıştır. Farklı katsayı uygulamasıyla birlikte, sadece imam hatip liseleri veya meslek liseleri mezunlarının değil, bütün liselerde okuyan öğrencilerin öğrenme özgürlüklerine kısıtlama getirilmiştir. Böylece, yükseköğretime geçişte ortaöğretimde eğitim aldığı alan dışında tercih yapan öğrencilerin, yerleştirme puanları kırılmıştır. Örneğin, fen bilimleri alanında okuyan bir öğrenci hukuk tercihi yaptığında puanı kırılmıştır.

Meslek liseleri ise yükseköğretime devam etmek isteyen öğrenciler açısından cazip olmaktan çıkmıştır. 1996-1997’de ortaokul mezunlarının yaklaşık yarısı meslek lisesine kayıt yaptırırken, bu oran farklı katsayı uygulamasıyla birlikte 2000-2001’de yaklaşık üçte bire kadar gerilemiştir. Diğer taraftan, 2003’ten itibaren, hükümetin ve iş dünyasının mesleki eğitime önem vermesi ve değişen YÖK yönetiminin 2009’daki katsayıyı kaldırmaya dönük girişimlerinin bir yansıması olarak, mesleki eğitime yönelim 2010-2011’de 1998 öncesi seviyesine oldukça yaklaşmıştır.

Sabah/Perspektif – 10.12.2011

Etiketler: