Raporda öncelikle Türkiye’nin anayasa tecrübesi ve anayasal vesayetle mücadele süreci aktarıldıktan sonra hayata geçirilen on dokuz Anayasa değişikliğine rağmen neden halen yeni bir anayasa ihtiyacı olduğu ele alınmıştır. Sonrasında ise demokratik katılıma dayanan modern yeni anayasa yapma yönteminin nasıl uygulanabileceği Türkiye’nin geçmiş tecrübeleri ile birlikte incelenmiştir.
DevamıBu rapor Türkiye’nin Doğu Afrika’ya yönelik ortaklık stratejisinin öngörülerini, fırsatlarını ve risklerini analiz etmektedir. Rapor, Doğu Afrika’nın genel görünümüne ve Türkiye’nin bölgedeki varlığına değinerek başlamaktadır. Daha sonra bölgedeki jeopolitik boşluğun, küresel sistemde yaşanan dönüşüm ve koronavirüs salgını sonrasında ortaya çıktığına dikkat çekilerek, bölgedeki rekabetin ve kazanımların korunmasına yönelik çabalar vurgulanmaktadır.
DevamıRapor detayları verileri baz alarak, sayısal açıdan ve karşılaştırmalı bir biçimde ancak cumhurbaşkanı seçimi özelinde analiz etmektedir. Öte yandan raporun dikey aksını birinci ve ikinci tur seçimleri, yatay aksını ise Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun aldıkları oylar oluşturmaktadır. Bu doğrultuda genel seçim sonuçlarının yanında yurt içi ve yurt dışı oylar, katılım ve geçerli oy oranları, ilk ve ikinci tur arasındaki oy farklılıkları, büyükşehirler, deprem bölgesi, Türkiye’nin coğrafi bölgeleri gibi çeşitli başlık ve açılardan seçim incelenmektedir. Dolayısıyla görselleştirmelerin yardımıyla ve olabilecek en basit şekliyle karşılaştırmalı ve sayısal bir seçim analizi amaçlanmaktadır.
Bu rapor, PKK’nın PYD’den, SDG ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne evrilen sürecini, PKK’nın işlediği savaş ve insan hakları suçlarını, askeri mevcudiyetini, tahakküm altına aldığı doğal kaynakları ve Türkiye’nin PKK/YPG’ye karşı gerçekleştirdiği askeri harekatları ele almaktadır. Çalışma bu yönüyle PKK/YPG’nin anlaşılması ve analiz edilmesi noktasına dönük önemli bir çabanın ürünüdür. Ayrıca söz konusu çalışma, literatürdeki öncü çalışmalardan birini teşkil etmektedir.
Bu çalışma kuantum teknolojilerinin tarihsel gelişimini, askeri ve sivil alandaki uygulamalarını ve geleceğe yönelik değerlendirmeleri kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.
Teknoloji, tarihsel olarak savaşın yapılış tarzı ve seyrine yön veren başat faktörlerden biri olmuştur. Teknoloji alanındaki gelişmeler politikacıların ve askerlerin savaş hakkındaki inanış, düşünce ve beklentileri üzerinde köklü değişikliklere neden olmuş; karar alıcıları bir sonraki savaşı kazandıracak adaptasyon ve dönüşüm gibi pratiklere zorlamıştır. Bu anlamda teknolojik durum, savaş hakkındaki mülahazaların ayrılmaz bir parçası olarak anlaşılabilmektedir.
Sağlık sisteminin ekonomik açıdan sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için tüm dünyada yenilikçi çözümler üretilmesi gerekmektedir. Bunu yapamayan ülkelerin sağlık sistemlerinde ciddi sıkıntılar yaşaması beklenmektedir. Koronavirüs (Covid-19) salgını sağlık sektöründe ani değişimlere uyum sağlamanın önemini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Koronavirüs gibi bulaşıcı hastalıklar, endemiler ve pandemiler bundan sonraki dönemde de karşılaşılacak en önemli global halk sağlığı sorunlarıdır. Böyle yıkıcı sağlık sorunlarının çözümünde dijital sağlığı ön plana çıkarmak, kaliteli veri toplayarak analiz etmek, yapay zeka yöntemleri ile karar süreçlerini kısaltmak hayati öneme sahiptir.
DevamıBu raporda Cumhur İttifakı; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş süreci, 2018 seçimleri ve 2019 yerel seçimleri ekseninde ele alınmakta ve 2023 seçimlerine yönelik bir projeksiyon sunulmaktadır.
DevamıBu rapor İHA’ların terörle mücadele operasyonlarının etkinliğindeki mevcut ve olası rolünü askeri ve operasyonel kullanım alanları, avantajları ve muhtemel riskler çerçevesinde değerlendirmekte; Türkiye’nin PKK terör örgütü ile mücadele deneyimini göz önünde bulundurarak operasyonel ve stratejik etkilerine önem atfetmektedir. İki farklı veri tabanının (Terörizm Analiz Platformu ve Türkiye’s Enemy Killed in Action Dataset) verilerinden istifade edilerek kaleme alınan bu raporda, terörle mücadele operasyonlarında İHA’ların, terör örgütü PKK’nın organizasyonel yapı ve komuta kademesi, nitelikli insan kaynağı ile ana materyal kaynakları ve taktiksel dönüşümü üzerindeki etkileri incelenmiştir.
Bu raporda bazı dış politika meseleleri ve dosyalarının karşılaştırmalı bir analizi sunulurken iki ittifakın dış politika tercihlerini makro düzeyde belirleyen paradigmalar incelenmektedir.
Geride bıraktığımız son on yılda ivme kazanan sanayi ve ekonomideki gelişimin, MTH’nin yüksek çarpan etkisi ile Türkiye’nin kalkınma ve büyüme sürecine ciddi bir katalizör etkide bulunması beklenmektedir. 2002 sonrası dönüşümün, sağlamlaştırılan altyapının üzerine kurulan yeni teknoloji hamlesi, ciddi bir vizyonun ve küllerinden yeniden doğma çabasının son aşamasıdır. Sanayinin, iş ve üretim süreçlerinin hatırı sayılır bir dönüşüm geçirdiği son birkaç on yıl; yeni teknolojilere, sermaye birikimine ve beşeri kapasiteye yatırımı bir zorunluluk haline getirmiştir. Nitekim bugün yapay zeka, otonom teknolojiler ve robotlar; rutin, sekreterlik gibi sadece destek hizmetleri veren ve sürekli tekrar eden işleri devralırken, bireyin ve beşeri sermayenin, nispeten daha teknik, “yaratıcı” ve daha kompleks konulara yönlenebilmesinin önünü açmıştır.
Ar-Ge; bilgi seviyesinin artırılması ve mevcut bilginin yeni uygulamalarda kullanılması amacıyla “yaratıcı” ve sistematik çalışmalardan oluşmaktadır. Ar-Ge faaliyetleri aynı zamanda inovasyon çalışmalarının önemli bir parçasıdır. İnovasyon, verimlilik ve ekonomik gelişmenin iticisi olup, yeni ve daha iyi iş olanaklarının oluşması, sosyal hareketliliğin sağlanması ve küresel sosyal sorunların önüne geçilmesinde önemli bir araçtır. Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları ile firmalar, rekabet güçlerini artırarak ulusal ve uluslararası pazarlardaki konumlarını güçlendirme olanağı sağlayabilmektedir. Buna göre bugün teknolojik yeniliklerin getirdiği ekonomik büyümeden faydalanmak için hem firmaların hem de toplumların Ar-Ge faaliyetleri yürütmesi tartışılmaz derecede önemlidir.