Gökyüzünün Yeni Hâkimi: İHA Filosu

İHA'ların istihbarat toplamanın yanı sıra, hedef imha noktasında gittikçe artan oranda kullanılması; devletlerarasında büyük bir rekabetin ve hatta “Drone Warfare (İHA Savaşları)” olarak adlandırılan yeni tür bir savaşın başladığını ve yaygınlaştığını göstermektedir.

Bilimsel ve teknik istihbaratın günümüzde ulaştığı en ileri noktalardan birisi; yeni nesil keşif ve görüntüleme teknolojileriyle donatılan ‘İnsansız Hava Araçları (Unmanned Air Vehicle/Drone)’ olup; bunlar, gerek görüldüğü takdirde silahlı hava araçlarına da dönüştürülebilmektedirler. Özellikle başka türlü istihbarat araçlarının kullanımının mümkün olmadığı ya da yetersiz ve riskli görüldüğü alanlarda; yüksek irtifa ve uzun menzil kaydedebilen, hassas keşif ve gözetleme yeteneği ile uzun süreli uçuş kapasitesine haiz İHA’ların kullanılması önemli yarar ve avantajlar sağlamaktadır. Örneğin İHA’lar, diğer istihbarat toplama kaynaklarına ve araçlarına göre; talep edilen ya da acil ihtiyaç duyulan bilgilere yönelik büyük ve çeşitli istihbari veriyi çok daha hızlı ve kolay bir şekilde elde etme ve ulaştırma imkânı sunmaktadırlar. Ayrıca uçuş esnasında teknik bir hata, sistem arızası, saldırıya uğrama vb. risk ve tehlikelerin vuku bulması ihtimaline istinaden; bu tarz istihbarat faaliyetlerinin insansız araçlarla icra edilmesi, muhtemel can kayıplarının önlenmesi açısından önemli ve gereklidir. Mevzubahis avantajlara mukabil, İHA’ların aktardığı bilgilerin eksik, hatalı, belirsiz ya da yanıltıcı olması; beklenmedik büyük sivil kayıplara ve ağır maddi zayiata yol açabilecek, karar alma ve uygulama sürecine de işaret etmektedir. Malum 2011’de Türkiye’nin sınır hattında görev yapan Gözcü İHA’nın tespit ve takibine aldığı hedef unsurlar ve ilettiği görüntülerin değerlendirilmesi neticesinde hava harekâtına karar verilmiş ve akabinde trajik Uludere Olayı yaşanmıştı. Bu açıdan bakıldığında İHA’lar aracılığıyla toplanan istihbari verilerin ‘mutlak güvenilir, kesin ve doğru’ olarak kabul edilmemesi; reaksiyoner davranışların sergilenmemesi için istihbari bilgilerin, ikincil ve üçüncül kaynaklarla teyit edilmesi kritik önem taşır.

İHA SAVAŞLARI

Ne var ki İHA’ların istihbarat toplamanın yanı sıra, hedef imha noktasında gittikçe artan oranda kullanılması; devletlerarasında büyük bir rekabetin ve hatta “Drone Warfare (İHA Savaşları)” olarak adlandırılan yeni tür bir savaşın başladığını ve yaygınlaştığını göstermektedir. Bundan tam 70 sene önce, II. Dünya Savaşı esnasında ABD Hava Kuvvetleri’nde üst düzey bir komutan olan General Henry Arnold’ın 1945 yılında kaleme aldığı bir hatıratındaki “gelecekteki savaşların, içerisinde insan olmayan uçaklarla gerçekleşebileceği” öngörüsü kehanet gibi algılanırken; bugün İHA’ların gökyüzüne hükmetmesiyle gerçekliğe dönüşmüştür. Hatta gittikçe artan oranda kullanılan İHA’lar, Akbar Ahmed’in ifadesiyle, “ABD’nin terörle savaşının sembolü” haline gelmiştir. Her ne kadar uzunca bir süre boyunca ABD, İHA’ların üretimi ve kullanılması konusunda nispi bir monopol oluşturmuşsa da; bu avantajlı konumunu artık daha fazla koruyamadığı, zira diğer devletlerin de hızlı bir biçimde kendisini yakalamaya başladıkları gözlemlenmektedir. Son olarak İHA’ların; nükleer silahlar ve balistik füzelerin yayılmasında olduğu gibi, uluslararası sistemi köklü bir biçimde dönüştüremeyecekleri düşünülse de; bu yeni silah türünün, yine de mevcut sistemi yüksek düzeyde istikrarsızlaştırıcı ve ölümcül şekilde kullanılabileceği bir potansiyele haiz olduğu da aşikârdır.

AĞIR MALİYET YÜKÜ

Nitekim 11 Eylül terör saldırıları sonrasında ABD’nin El-Kaide unsurlarını imha etmek üzere devreye soktuğu silahlı İHA’lar; hâlihazırda Pakistan, Afganistan, Yemen ve Somali’de gittikçe artan oranda hedef saldırılar gerçekleştirilen araçlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu aşamada, Obama Dönemi’nde İHA saldırı taktiklerine ağırlık ve yoğunluk kazandırıldığı; bizatihi Başkan Obama’nın İHA’ların terörizmle mücadeledeki rolünü ve etkisini ‘meşru’ ve ‘başarılı’ bir yöntem olarak deklare ettiği de göz önünde tutulmalıdır. Oysaki stratejik düzeyde silahlı İHA’lar vasıtasıyla icra edilen askeri harekâtların; hedeflerin tespiti ve imhası kadar, getirdiği ağır maliyet yükü itibariyle de ne kadar etkili olup olmadıkları tartışmaya fazlasıyla açıktır. Bunun da ötesinde, her geçen gün daha fazla sivil halkın ölümüne sebep olan İHA’ların, silahlı saldırı vazifesinden daha ziyade, keşif ve gözetleme amaçlı kullanılıp kullanılmaması gerektiği; gerek insan hakları ihlalleri ve gerekse uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler bağlamında daha ciddi şekilde sorgulanmalıdır.

[Yeni Şafak, 13 Ekim 2015]

Etiketler: